Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları (MESEM)

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 103 (MESEM)

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 103 Meb Yayınları (MESEM)” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 103 (MESEM)

Olan oldu… Hiç olmazsa bundan sonra kendine bir çeki düzen ver, şöyle adamakıllı bir adam olmağa çalış. Ben insandan elinde olmayan şeyleri istemem. Meselâ şu boyunu iki karış uzat, demeyeceğim. Allah seni öyle yaratmış, öyle kalacaksın. Biraz daha uzun boylu, biraz daha adama benzer olsaydın elbette daha iyi olurdu. Fakat bu senin elinden gelmez. Bari elinden gelenleri yap. Evvelâ şu Mülkiye’de okuduğun, ikide bir tekrarladığın yaveleri bir unut. Sonra bu temannaları, bu nezaketi, bu el ovuşturmalarını bırak, ikide bir başını keçi gibi sallama. İnsan ayrı şeydir, keçi ayrı şey. Herkesi kendini hâline bırakmayı öğren. Dikkat ediyorum, bazen odaya girmiş sinek gibi yapışkan oluyorsun. Burnumun ucundan kovuyorum, kulağıma yapışıyorsun. Oradan kovuyorum, başka yere gidiyorsun…”

Sonunda daima Behçet Bey’in muhtaç olduğu şeyin nasihattan ziyade iyi bir dayak olduğuna karar veren Ata Molla’nın bu içten konuşmalarla beslenen, gelişen kini yıllarca, ölümüne kadar sürdü.

Bununla beraber, bu evlenmede kendisini memnun eden bir taraf da yok değildi. Düğün masrafı, fazlasıyla hünkâr tarafından verilmişti. Vâkıa Atiye’nin bütün çeyizi hazırdı. Harp meydanında yaralandığı için hareketleri çadırından idare eden bir kumandan gibi, karısı, yattığı yerden kızlarının birçok eksiklerini, hatta yıllardan sonra muhtaç olacakları şeyleri çok önceden hazırlamıştı. Fakat ne olursa olsun, bir düğün daima para çeken bir şeydi ve Ata Molla son hadde gelmişti. İşte yalnız bu düşünce onu biraz avundurabiliyordu. Buna rağmen Behçet Bey’e karşı olan duyguları olduğu gibi kaldı. Hatta hiç günahı olmadan onunla evlenen kızını bile eskisi gibi görmek istemedi. Bu yüzden yeni evlilerin Molla Bey’le münasebetleri bayram, kandil günlerinde elini öpmekten ibaret kaldı.

Bu evlenmenin İsmail Molla’nın teşebbüsüyle olduğuna iyiden iyiye inanmıştı. Şeytan sessizliğiyle yıllardır rahatını kaçıran bu adam, en sonunda bir çaresini bulup kızını da elinden almıştı. Bunu bir türlü kendine yediremiyordu. Onun için İsmail Molla ile de münasebetini kesti. Hiçbir tarafa da çıkmıyordu. Yeni bulduğu uşağıyla akşama kadar selâmlığında satranç oynuyordu. Bu garip bir tesadüf olmuştu. Bir gün ahbaplarından biriyle çetin bir partiye girmişlerdi. Molla Bey, oyunu kazanmak şöyle dursun, berabere kalmayı bile aklına getiremiyordu. Karşısındaki kendisini çok güç bir vaziyet sokmuştu. Ne şahı kımıldatabiliyor ne süvariyi geri atabiliyordu. Şaşkınlığı içinde (…) burnunu siliyor, kaşlarını düzeltiyor, hülasa sade kararsızlıktan gelen bir yığın hareketle taşları olduğu yerde oynatıyordu.

Tam bu sırada, birdenbire yanı başından korkak bir ses yükseldi: “Elinizdeki taşı sağa sürün!” Molla Bey, öfkeyle geriye döndü; yeni uşağı, elinde içilmiş kahve fincanlarını topladığı tepsi olduğu hâlde, ayakta arkasında sabırsızlıktan ter ter tepiniyordu. İster istemez bu nasihati tuttu. Beş dakika sonra partiyi kazanmıştı.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır. 

11. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 103 (MESEM) ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!