Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Felsefe Bilim ve Kültür Yayınları

10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları Sayfa 98

“10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 98 Bilim ve Kültür Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Cevapları Bilim ve Kültür Yayınları Sayfa 98

Aquionalı St. Thomas da evrenin sonsuz olmadığını ileri sürer. Evren zorunlu değil, olumsaldır. Yani evren varlığını sürdürmek için başka bir güce ihtiyaç duyar. Varlığının olmaması da düşünülebilir. Ancak Tanrı’nın var olmaması düşünülemez çünkü Tanrı’nın varlığının nedeni kendisidir. O olmazsa varlıkların mevcut olması mümkün değildir. St.Thomas, Tanrı’nın varlığını olumsal varlıktan hareketle ortaya koyar. Olumsal bir varlık vardır. Bu varlığın bir nedeni, bir açıklaması vardır. Bu neden, açıklama kendisinden farklı bir şeydir. Bunlar ya ondan farklı olumsal varlıklar olacaktır ya da zorunlu bir varlık olacaktır. Olumsal varlıklar, kendi başına olumsal bir varlığın olmasının nedeni olamaz ve onu açıklayamaz. O zaman olumsal varlığın nedeni ve onu açıklayan zorunlu bir varlık olmalıdır. O hâlde zorunlu varlık vardır.

Kozmolojik kanıtla bağlantılı olarak evrendeki hareket ve düzen dikkate alınarak Tanrı’nın varlığıyla ilgili kanıtlamalar ileri sürülür. Rene Descartes hiçbir cismin kendiliğinden hareket edemeyeceğini, çünkü bir kuvveti olmadığını ileri sürer. Her olanın bir nedeni vardır. Cisimler dünyasının temel olayı olan hareketin de bir nedeni olmalıdır. Cisimlerin kuvveti olamayacağından bunu başaramazlar. Aynı şekilde sonlu insan ruhu da bunu yapamaz. Cisimler dünyasındaki hareketin nedeninin Tanrı olduğu anlaşılmaktadır. Aristoteles’in evrene aşkın olan Tanrısı da evrene hareketi veren varlıktır. Maddi hiçbir yönü olmayan Tanrı, ona göre her tür değişmenin amacıdır. Böylece maddi evrende hareket meydana gelir.

Evrenin işleyişinin saat gibi düzenli olduğunu düşünenler, bu durumun Tanrı’nın varlığını gösterdiğini iddia ederler. Onlara göre evrendeki bu düzenin kendiliğinden meydana gelmesi mümkün değildir. Belli bir amaç doğrultusunda nasıl saat yapıldıysa, evrendeki düzen de onun belli bir amaç doğrultusunda yapıldığını gösterir. Evren akıllı, amaçlı bir tasarımcı aracılığıyla açıklanabilir. Evrendeki yaşamın meydana gelebilmesi ve devam edebilmesi için gerekli şartların, rastlantı eseri ve kendiliğinden bir araya gelme ihtimali oldukça düşüktür. Ayrıca cansız dünyadaki unsurların kendi başlarına meydana gelmelerini ve evrende bir düzenli sistem oluşturmalarını, cisimlerin özelliklerinden hareketle açıklamak oldukça zordur. Evrende uygun koşullar oluşmasaydı, varlık düzeni söz konusu olamazdı. Bu da evreni meydana getiren akıllı, tasarım yapan bir varlık olduğunu gösterir ki bu Tanrı’dır.

Ölümden sonra yaşamın olup olmadığı, din felsefesinde sorgulanan diğer bir konudur. Ölümün kendisi insanlar için bir bilinmez olmuştur. Ancak ölümün olması insan tarafından değişik şekillerde yorumlanmıştır. Bu yorumlar olumlu ya da olumsuz olabilir. İnsan, ölümü sürekli olarak aşmak istemektedir. Bunun mümkün olup olmadığı, mümkünse nasıl olduğu ya da olacağına dair görüşler, inançlar ve felsefe içinde dile getirilmiştir. Ölümsüzlüğe dair görüşleri şu şekilde sıralamak mümkündür: Afrika ve Çin dinlerinde hatıra (anı) yoluyla ölümsüzlük fikri kabul görmüştür. Bu inanç sisteminde ölmüş olanları hatırlayanlar oldukça onlar ölü değildirler, yaşıyorlardır. Ancak bu inançta…

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Bilim ve Kültür Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 98 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!