Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Tarih Meb Yayınları

10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 183

“10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 183 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 183

Şehzadeler, “lala” adı verilen hocaları tarafından eğitilirdi. Lalalar, şehzadelerin yöneteceği sancağın beyi ile eşit statüdeydi. Lala, şehzadenin eğitiminin yanı sıra devlet yönetimi ve devlet yöneticisi olarak yetişmesinde de önemli katkıda bulunmuştur. Şehzadeler tahta çıkmadan önce gerekli olan bilgi, beceri, sorumluluk alma ve yöneticilik yapabilme gibi birçok önemli özelliğe bu eğitimler vasıtasıyla ulaşmaktaydı. Padişahlarda vücut bulan yetenek, bilgi, tecrübe ve becerilerin açığa çıkmasında sarayda aldıkları eğitimin etkisi son derece önemliydi.

Lalanın belli başlı vazifeleri şunlardır:

• Şehzadelerin eğitim ve öğretimine nezaret etmek.
• Şehzadelerin siyasi meselelere hâkim olmasına yardımcı olmak.
• Şehzadenin divanına, vezir makamında başkanlık etmek.
• Şehzade adına serdar sıfatıyla ordunun başında sefere çıkmak.
• Gerekli konularda şehzade hakkında padişaha bilgi vermek.
• Şehzade sorumluluğundaki mali ve iktisadi işlerle ilgilenmek.

İdari, siyasi ve askerî konuları uygulamalı bir şekilde öğrenmeleri için şehzadeler, büyük bir törenle kendileri için uygun görülen sancaklara, sancak beyi olarak törenle gönderilirdi. Yapılan törenlere ise “şehzade alayı” denirdi. Osmanlı Devleti’nde şehzadelerin (Görsel 6.11) sancağa çıkma yaşı başlangıçta yedi veya sekizken bu yaş kademeli olarak yirmi bir yaşa kadar çıkmıştır.

Sancağa çıkan şehzade, devlet yönetimine dair kuralları öğrenerek tahta ha- zırlanırdı. Şehzadelerin gönderildiği sancaklar, genellikle Osmanlı Devleti’nin Anadolu’da topraklarına kattığı beyliklerin başkentleri arasından seçilirdi. Bunlara Amasya, Kütahya, Trabzon, Konya, Manisa, Balıkesir, Antalya, Kefe şehirleri örnek verilebilir. Şehzadelere ayrıca sancağa gönderilirken “teşrif” verilirdi.

XVI. yüzyıl sonlarına kadar şehzadeler, gittikleri sancaklarda başkentteki gibi Divân-ı Hümâyuna benzeyen şehzade divanlarını toplamışlardır. Bu divanlarda sancakla ilgili konular tartışılıp karara bağlanmıştır. Şehzadeler divan toplantılarına geldiklerinde yanlarında lalaları da bulunurdu.

Şehzadelerin sancaklara çıkma geleneğinin son temsilcisi Sultan III. Mehmet’tir. III. Mehmet’in çocukları (I. Ahmet ve I. Mustafa) sancağa gönderilme yaşına ulaşamadıkları için sarayda kalmaya devam ettiler. Sancağa çıkma usulünde yaşanan bu değişimle sancak idaresine gönderilen son şehzade III. Mehmet, kafesten tahta çıkan ilk şehzade ise I. Ahmet’tir. Kafes usulü ile şehzadeler sarayda inziva hayatı yaşamaya başladılar. Padişahların şehzadelik dönemlerinde “kafes” adı verilen ayrı bölümlerde dış dünyadan habersiz kalmaları devlet idaresi için vazgeçilmez mahiyetteki tecrübelerden de uzak kalmalarına neden olmuştur.

Padişah I. Ahmet Dönemi’nde kardeş katli geleneğine son verildi. Bu uygulamanın yerine hanedanın en yaşlı ve olgun erkek üyesinin padişah olması ilkesine dayanan “ekber ve erşed” sistemine geçildi. Bu sistem ile birlikte taht mücadelelerinin önüne geçilmiş oldu.

KONU ANALİZİ

Kafes usulünün Osmanlı devlet yönetimine tarihsel süreç içerisindeki etkileri neler olabilir?

  • Cevap: Kafes usulu, Osmanlı şehzadelerinin sarayda inziva hayatı yaşamalarına neden olarak, şehzadelerin devlet yönetimi ve idaresiyle ilgili deneyimlerden uzak kalmalarına yol açtı. Bu nedenle Osmanlı padişahları, tahtlarına geçtiklerinde yönetimde deneyimsiz olabilirlerdi, bu da devletin yönetimini etkileyebilirdi.

10. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 183 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
clap
0
happy
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!