10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 166

“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 166 Meb Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 166

Bazı havadan sudan şeyler konuşulduktan sonra:
“Beyimiz, müsaade eder misiniz? Biraz da derse bakalım mı?”
Felâtun, hâlâ o gülümseyişini dudakları üzerinde yenileyerek:
“Hay hay! Hatta ben de şimdi hanımları sınavdan geçiriyorum.”
“Nasıl, bari bayağı öğrenmişler mi?”
Felâtun, hâlâ o tebessümle: “Hanımların zekâ ve hünerleri söz ister mi? Ama birader, ben bu derslerin içinde bazı şeyler görüyorum da bir anlam veremiyorum. Kısaca şu elifbada (alfabede), ‘pe, çe, je’ harfle i var mı ya? Biz mektepte iken, ‘elif, be, te, se, cim, ha, hı, dal, zal, rı, ze, sin, şun’ diye okuduk. Bunları görmedik. Bunlara ne isim vermeli?
Can:
“Evet, öğretmen efendi! Felâtun Efendi öyle söyledi. Bizim de aklımız karıştı”
Râkım:
“Hayır, efendim! Bunda, aklı karıştıracak bir şey yok. Felâtun Bey Efendi daha iyi bilirler; ama birdenbire akıllarına gelmedi. Doğrusu, beyim, biz mektepte buyurduğunuz gibi okuduk. Ama bizim okuduğumuz elifba yalnız Arapça içindir. Türkçe için ise ondan fazla birkaç harfe ihtiyacımız vardır. Mesela ‘paşa, çavuş, müjde’ yazacağımız zaman nasıl yazarız! Elbette bu harfle e muhtaç olmaz mıyız?” şeklinde cevap verdi.
Aslında Felâtun Bey, önceden bu harfle i görmüş. Eski elifbada mevcut olmadığını düşünüp -hazır acemi İngilizlere Efl tun’luk taslamak fırsatını bulmuşken- öğretmen bulunan zatın asla Türkçe bilmediğini, böyle adamlara ders verdirilirse kızların hiçbir şey öğrenemeyeceklerini filan söyleyerek, henüz kim olduğunu bilmediği öğretmenle bir güzel alay etmişmiş. Bu sefer işi anlayınca suratında garip bir kırmızılık belirerek:
“Evet, evet! Haklısınız. Anladım!”
Mister:
“Ben bile öyle düşünmekteyim. Bizde Türkçe harfle i öğrenmek için bir kitapçık vardır, onda bu harfler ardır” dedi.
Felâtun:
“Benim de hatırıma geldi, efendim. Bir kuşku var aklımda; fakat söylemek için öğretmen hazretlerinin iznini isterim”
“Estağfurullah, efendim! Maksat hanımların istifadesidir. Şayet yüksek bilgilerinizden istifade edeceksek..”

• Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır. 

10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 166 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.