10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Düşler Yayıncılık Sayfa 50
“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 50 Düşler Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Düşler Yayınları Sayfa 50
boyadıktan bir saat sonra idi ki, boş zihinlerle gailesiz gönüllerden çıkıp yükselen kahkaha sedaları ve alkış âvâzeleri arasında “icrâ-yı lu’biyât” ediyordu.
O gün bu teatr bütün iftihar ve maharetini ibraz ettiğinden her şey şevke gelmişti. Tavanını teşkil eden bir yelken bezi rüzgâra karşı neşesinden öte beriye atılarak içerideki havayı tecdid ettiği ve tahtaların aralarından nüfuz eden güneşin zerrât-ı zerrini gubardan müteşekkil bir amûdun içinde birtakım böcekleri oynattığı gibi tiyatronun muzıkası olan bir laterna da, (…) kesret-i istimalden solmuş kanarya sarısı atlaslar içinde, bir kadını raksettiriyordu.
Oyunda bu kadına âşıklık vazifesini icra eden Paskal’ın, ilân-ı muhabbet için dilini çıkarması ve şükrâne-i iltifat olmak üzere taklak kılması oradaki halkı çok güldürüyordu. Tiyatronun bezden tavanını başının üstünde tutan ortadaki muharrik direğe arkasını dayayarak (…) oyunu temâşâ eden bir seyirci: “Paskal’ın dilini çıkarması yok mu? İnsan buna gülmekten bayılır” diyordu.
Zaten bunu orada küçük iskemlelerin üzerinde oturanların ekserisi tasdik etmişti.
Oyuncuların yanındaki locada, o samimi, o masum, o tıflâne gülüşleri âlâm-ı hayata teselliler veren genç kızlardan biri, kemal-i neşe ile kanatlarını sallayarak uçuşan kuşlar gibi, o küçücük pembe dudaklarının üzerinde nuranî bir tebessüm olduğu hâlde, sevdayı okşayan ellerini birbirine çırparak Paskal’ı alkışlıyordu.
Eftalya ismindeki yirmi yaşında bu genç kız ihtiyar validesiyle hemen her hafta locaya gelirdi.
(…)
Paskal, tiyatrosunun bu genç müdavimini, maskaralıklarının bu güzel müşterisini daha ziyade eğlendirmek için karşısına geçerek oynar ve bazen oyunda münasebet getirerek locasının altına düşerdi.
O gün ise beyaz ketenler, seheri tebessümler içinde bulunan bu genç kız, o gürültüler arasında takdir-i istihza-âmîzinine bir delil olmak üzere locadan çiçek atıyordu.
Attığı bu çiçekler, Paskal’ın yüzüne, göğsüne dokundukça, eliyle kalbini tutarak en can alacak yerinden vurulmuş bir yırtıcı hayvan gibi acı acı feryat ediyordu. Bir iki dakika sonra tiyatrosunun iç tarafındaki toprağın üzerine oturarak, hâlâ güldürdüğü adamların kahkahaları devam ederken içini çeke çeke ağlıyordu.
Gözünden dökülen yaşlar yüzündeki unları, kırmızı boyaları bozarak kıvılcım taneleri gibi o harap duvarların yıkılmış taşlarına damlıyordu.
Bu zavallı Paskal o güzel Eftalya’yı seviyordu! (…)
Fakat gönlünün en gizli bir köşesinde hıfzettiği bu muhabbeti kimseye söylemeğe, küçükten ber
- Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.
10. Sınıf Düşler Yayıncılık Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 50 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.