Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Cem Yayınları

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 265

“11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 265 Cem Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Cem Yayınları Sayfa 265

Biz denize yaklaştıkça deniz ötelere ötelere kaçıyordu. Öteler Suriye hududu. Biraz daha yün’iseydik denize doğru, bizim deniz hepten kaybolacaktı.

“Hani ya,” dedim, “kayıklar?”

“Bugün göremedik. Kim bilir? Bugün o kadar fazla güneş yok.”

Dönüşte Harran ovasından geçiyordum. İşte serabı o zaman gördüm. Kaymakam da daha önce Harran ovasını söylemişti zaten. Harran ovasında deniz öyle yaklaşınca kaçmıyordu. Tam ayağının ucundan başlıyor. İçinde kayıklan. vapurian, adalan, her şeyiyle tam deniz. Denizin üstünden usul usul dumanlar kalkıyor. Ufacık dalgalarında pınltılar.

Böylesi serap öyle her zaman olmazmış. Büyük sıcaklann serabıymış bu. Yanımdaki şoför böyle söyledi. Bugün de çölün en sıcak günlerinden biri. Bir, serap denizi, iki, devedikeni çiçeklerinin mor denizi. Adamın dili damağı kuruyor ama susuzluktan, gözü suya doyuyor.

Bu çölü, susuzluğu, yalım yelini gördükten sonra Hindistanda, Arabistanda. dünyanın öte yerlerinde suyu neden kutsal saymışlar, ona neden tapmışlar anladım Urfadaki Anzelha gölü niçin kutsa! olmuş anladım.

Kaymakam:

“Sizi,” dedi, “Bir artezyene götüreyim. Gelir misiniz?”

İşte buna şaştım. Çöl tekin değil. Geldim geleli öyle tuhaf şeylerle karşılaştım ki… Artezyen de olur. Çağlayan da olur. Çöl bu! Karışılmaz. Dilini bilen biliyor.

Akçakaleye iki üç kilometre bir köy. Vardık. Gözlerime inanamadım. Düzlükte bir su. topraktan fışkı- np durur. Onman içinde sanki mübarek. Dört yanını köylüler kuşatmış. Bakıp dururlar.

Kaymakam:

“Çıkartalı daha az oldu Ama cana can kattı. Bu köyün eski suyunu görseydiniz yüreğiniz parçalanırdı. Yaz gelince eski su kurtlanır, içinde kurtlar kaynaşırdı. Kurtlu suyu içerlerdi. Bu bir de tuzluydu ki, zehir gibi. Zehiri iç, o suyu içme. Artezyen seksen bin liraya çıktı. Çıktı ama… Bakın alt yandan bostan yapıyor köylüler.”

Bir tarlanın içinde kazmaları, belleriyle çoluk çocuk bir köylü grubu çalışıyordu.

“Buralar, belki de çöl, çöl oldu olalı sebze görmemiştir.”

Nasıl görsün!

“Çölde su çıkarmayı hükümet bir Alman firmasına verroş. Çok yerde artezyen çıkmıyor. O zaman biz de suyu motorla çekiyoruz. Su olsun da…”

Sonra çöldeki su üstünde durdum. Su çıkaran mühendislerden biri çöldeki su üstünde bana çok hoş şeyler anlattı:

“Vardık köye, kurduk makinalanmızı. Köylüler başımıza toplandılar. Sordular. Topraktan, dedim, su fışkıracak. İçeceksiniz. Bostanlannızı sulayacak, hayvariannıza içireceksiniz. Alay ettiler, güldüler. Hakları da vardı. Ben bile, ilme inanmasam, bu çölden, bu yangın yerinden su çıkacağını aklımdan bile geçirmezdim. Hem de gürül gürül akacak. Bu, olacak iş mi! Köylüler, bizi merakla, umutsuzlukla takip ediyorlardı. Sabahtan akşama kadar birkaçı yanımızda duruyor, seyrediyordu. Bize yardım edenleri de vardı. Belki de sabırsızlanıyorlardı. Uzun zaman sonra isimiz bitti. Anladım ki su fışkıracak. Bakın, dedim, su fışkıracak! Bütün köy, çoluk çocuk, genç yaşlı, kundaktakileri bile getirmişlerdi, gelip suyun başına halka oldular. Beklediler. Kıpırdamıyorlardı. Gözlerini dikmişler öyiecene bakıyorlardı. Birden su patladı. Birden duyulmamış bir çığlık kopardılar, hep birden. Sevinç, hayret çığlığıydı. Az sonra duruldular. Gene kıpırdamadan gözlerini suya dikip bakmaya başladılar. Gözleri kocaman kocaman

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

11. Sınıf Cem Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 265 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!