12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 96 Cevapları Anka Yayınevi

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Anka Yayınevi Sayfa 96 ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 96 Cevapları Anka Yayınevi

Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

Orhan Veli Kanık’ın Galata Köprüsü şiiri, Garip anlayışını temsil eden en güzel örneklerden biridir.
Garip akımı; Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat’ın 1941 yılında Garip adlı ortak bir şiir kitabı yayımlamasıyla oluşmuştur. Şairler şiirle ilgili görüşlerini bu eserin ön sözünde ortaya koymuşlar, yerleşik şiir anlayışını temelinden değiştirmeye kalkmışlardır. Garip akımı, daha sonraları bu şairlerin şiirde yaptıkları büyük değişikliklerden dolayı “Birinci Yeni” olarak adlandırılmıştır. Bu üç şair, şiirde o güne değin görülen aşırı duygusallığa, şairaneliğe, basmakalıp söyleyişe karşı çıkmışlardır. Hayata dair her şeyin şiirin konusu olabileceğini savunmuş, şiirlerinde sıradan insanların günlük dertlerini anlatmışlardır. Şiirde, ölçü, kafiye gibi ahenk unsurlarını yok saymışlar, her türlü şekil endişesinden uzaklaşıp serbest nazımla şiir yazmışlardır. Şiirin dokusunda önemli bir yer tutan teşbih, istiare, mecaz türünden edebî sanatları bırakmışlar, şairanelikten uzak konuşma dilini tercih etmişlerdir. Halk deyişlerinden yararlanmışlar, toplumsal yergiye yer vermişlerdir.
Şiirde anlaşılmazlık dışlanmış ve anlam, şiirin en önemli niteliği olarak öne çıkarılmıştır. “Şiir, bir bütün hususiyeti edasında olan bir söz sanatıdır ve her şeyden önce manadan ibarettir.” demişlerdir.
Sürrealizm ve dadaizmden etkilenen sanatçılar bilinçaltı, rüyalar ve çocukluk heyecanları gibi konuları sık kullanmışlardır. Şiiri şiir olarak, resmi resim olarak görmek gerektiğine inanan Garipçiler şiirde müzik, resim gibi sanatlardan uzak durmuşlardır. Şiirlerinde ironi ve mizahtan yararlanmışlardır. “Şiir duyguya değil, akla seslenmelidir.” görüşünü benimseyen sanatçılar, şiirin bütün geleneklerden uzaklaşması gerektiğini ifade etmişlerdir.
Şiirde toplumsal aksaklıkları eleştirmişlerse de ideolojik olmamışlardır.
Sürrealizm (Gerçeküstücülük): 20. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan sürrealizm, edebiyat ve resimde etkili olan bir akımdır. Freud’un psikanaliz yöntemini edebiyata uygulayan sürrealistlere göre akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren içgüdülerdir, bilinçaltıdır. Bu akıma göre edebî eserde bir kişinin sevaplarının yanında günahlarının, ahlaka uygun davranışlarının yanında uygun olmayanların da bulunması gerekir. Bu akımın kurucuları, sanat hayatlarının ilk yıllarında dadaizmin etkisinde kalmışlardır.
Sürrealizm; aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak, bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımıdır. Bu akımda düşüncenin gerçek faaliyetini ifade etmek için önceden düşünülmeksizin kalemin ucuna gelenler ara vermeden hızlı hızlı yazılır. Sürrealizmde, birbiriyle ilgisiz söz, düşünce ve hayaller çağrışımlarla ya da rastlantılarla bir araya gelir.
Andre Breton (Andre Bireton), Paul Eluard (Pol Elua), Louis Aragon (Lui Aragon) sürrealizmin önemli temsilcileridir. Türk edebiyatında sürrealizm, İkinci Yeni şairlerinin şiirlerinin çoğunda, Orhan Veli Kanık’ın kimi şiirlerinde görülmektedir.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. Şiirin temasını belirleyiniz.

• Cevap:

2. Şiiri ahenk unsurları (ölçü, kafiye, redif, nakarat; ses, kelime ve kelime grubu tekrarı, ses akışı vb.) bakımından inceleyiniz.

• Cevap:

3. Şiirdeki ahenk unsurları ile şiirin içeriği arasında nasıl bir ilişki vardır?

• Cevap:

4. Şiirde söz sanatlarına ve imgeye yer verilmiş midir? Şiir üzerinde belirleyiniz.

• Cevap:

12. Sınıf Anka Yayınevi Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 96 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.