8. Sınıf Türkçe Kazanım ve Kavrama Testi 13 Soruları ve Cevapları Çöz
8. Sınıf Türkçe Kazanım ve Kavrama Testi 13 Soruları ve Cevapları Çöz
Geziye çıkan kişiler; gittikleri yerlere saygı duymaya,
oraları anlamaya çalışsınlar seyahatlerinde. Oralarda
yaşayan insanları kültürleriyle birlikte değerlendirsinler.
Kalacak yer bulabilir miyim endişesine kapılmasınlar.
Ayrıca çok param olsun diye beklemelerine de gerek
yok. Ceplerindeki az bir miktar para ile yola düşebilirler.
Bizim milletimiz oldukça misafirperverdir, onları ağırlamaktan
mutlu olur. Yola çıkmak için bir arkadaş bulmayı
da beklemesinler; seyyahlık, yalnız yapılan bir iştir.
1) Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı olabilir?
A) Seyahat ederken nelere dikkat edersiniz?
B) Seyahate çıkmak için para gerekli midir?
C) Seyahat edilecek yerler hakkında nelere dikkat edilmelidir?
D) Seyahat edeceklere tavsiyeleriniz nelerdir?
Yazmaya şiirle başladım ben. Ortaokula gidiyordum.
Zamanla, yazdıklarımı içinde topladığım bir şiir defterim
oldu. Liseye başladığımda epeyce şiir birikmişti
orada. Lisedeyken hikâye ve denemeler de yazmaya
başladım. Edebî değer bakımından pek kıymetli sayılmazdı
yazılarım ve şiirlerim. Ancak yazarlık serüvenimin
temelini bunlar oluşturdu.
2) Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir?
A) Yazarlığa nasıl başladınız?
B) İlk yazdığınız şiiri hatırlıyor musunuz?
C) Yazmayla ilgili alışkanlıklarınız nelerdir?
D) İlk kitabınız yayımlandığında ne hissetmiştiniz?
Dünyanın hiçbir yerinde eşine rastlanmayacak pek çok
esere ev sahipliği yapan Şanlıurfa Müzesinde insan
boyutlarında yapılmış heykeller dikkat çekiyor. İlk çağlardan
Selçuklu Dönemi’ne kadar 11.500 yıllık geçmişe
uzanan 10 binden fazla eserin sergilendiği Müze, 24
bin metrekare kapalı alana kurulmuştur. İnsan ve hayvan
figürlerinin işlendiği oyma taşların da bulunduğu
Müzenin en önemli kısmı ise Göbeklitepe’ye ayrılmıştır.
3) Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Şanlıurfa Müzesinde ne tür eserler vardır?
B) Sergilenen eserler hangi zaman dilimine aittir?
C) Göbeklitepe’de hangi eserler sergilenmektedir?
D) Müzenin büyüklüğü ne kadardır?
4) Aşağıdakilerden hangisi “Dergiyle ilgili unutamadığınız bir anınız var mı?” sorusunun cevabı olarak söylenmiştir?
A) Size ilk yazımın yayımlanmasıyla ilgili olayı anlatayım. Kimseye haber vermeden yazımı dergiye göndermiştim. Beğenilmezse diye çok korkuyordum. Derginin yeni sayısını alınca yazımın yayımlandığını gördüm. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam size.
B) O zamanlar dergi siyah beyazdı. Bilimsel yazıların yanı sıra şiirler ve hikâyeler de olurdu dergide. Özellikle hikâyeler ilgimi çekerdi. O dönemde derginin ikinci on yılını devirdiğini bilmiyordum. Bunu sonradan öğrendim.
C) Ben bu dergiye çok şey borçlu olan yazarlardan biriyim. İçimde deli ırmakların aktığı ama bir türlü yolunu bulamadığı yıllarda tanıdım dergiyi. O yıllarda yazılar yazardım ama kimselere gösteremezdim. Dergi beni bu korkudan kurtardı.
D) İlk yazılarım bu dergide yayımlandığı için derginin bende ayrı bir yeri vardır. Bir ara dergiden ayrıldım ama aradan on yıl geçtikten sonra dergide tekrar yazmaya başladım. O zamandan beri de başka bir yerde yazmadım.
Halk masalları, halk arasında anlatılmaya başlanmış,
zamanla gelişmiş ve sonradan birtakım meraklı araştırmacılar
tarafından yazıya geçirilmiş masallardır. Bu
tür masallarda insan ilişkilerine değinildiği, çok değişik
insan tiplerinin canlandırıldığı ve insanların başlarından
geçen serüvenlerin anlatıldığı görülür. Bu masalların
bir başka özelliği de evrensel nitelik taşıyan sorunları
ele almalarıdır. Halk masallarında; çocukların karşılaştığı
güçlükler, üvey anne kıskançlıkları, aile üyelerinin
birbirlerine karşı özverileri, kardeşler içinde en küçük
olanın başarısı, anne-baba-kardeş sevgisi gibi konulardan
söz edilir.
5) Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır?
A) Evrensel sorunların anlatıldığı masallar çocukların ilgisini çeker mi?
B) Halk masallarında olağanüstü olaylara yer verilir mi?
C) Halk masallarında işlenen başlıca konular nelerdir?
D) Halk masalları yazıya geçirilirken nelere dikkat edilmiştir?
Sergide Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun edebiyat, sanat,
siyaset ve iş dünyasının önemli isimlerine yazdığı
mektuplar yer alıyor. Bu mektuplar, sanatçının yaşadığı
döneme ışık tutacak nitelikte. Bedri Rahmi
Eyüboğlu’nun İstanbul Güzel Sanatlar Fakültesinde
başlayıp Paris’te devam eden eğitim hayatını, resim
tutkusunu, Anadolu’daki yurt gezilerini kısacası yaşamından
birçok kesiti yansıtan mektuplar, bu sergiyle ilk
kez gün yüzüne çıkmış oluyor. Sergi, sanatçının hem
kendi yazdığı hem de kendisine yazılan mektupların
kitaplaştırıldığı bir zamanda açıldı.
6) Bu parçada ‘‘Bedri Rahmi Eyüboğlu’’ ile ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Nerelerde eğitim görmüştür?
B) Yaptığı resimler nerede sergilenmektedir?
C) Sergide yer alan mektupların içeriğinde neler vardır?
D) Yaşamında kimlerle mektuplaşmıştır?
Yazmaya başlamadan önce yazacaklarınızı zihninizde
tasarlar mısınız yoksa masa başına oturduktan sonra
kendinizi akışa mı bırakırsınız?
7) Aşağıdakilerden hangisi bu soruya verilmiş bir cevap olabilir?
A) Yarım kalan yazının başına tekrar oturduğumda önceki yazdıklarımı okur, üzerinde bazı düzeltmeler yaparım. Böylece yazının ve hikâyenin havasına yeniden girmiş olurum.
B) Yazdığım kitapların içeriğiyle ya da ne durumda olduğuyla ilgili paylaşımlar bana pek yaramıyor nedense. Hakkında bilgi verdiğim kitapları bitiremiyorum. Bir ara Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine bir kitap hazırladığımı, bunun da üçte ikisini tamamladığımı söylemiştim. Aradan yıllar geçti hâlâ bitmedi o kitap.
C) Hangi tür yazı olursa olsun onun kafamda dolaştığı bir süre mutlaka olur. Konuyu ana hatlarıyla tasarladıktan sonra yavaş yavaş yazmaya başlarım. Gerisi zaten çorap söküğü gibi gelir.
D) Yazı dolu günüm pek olmaz. Belli bir süre yazdıktan sonra mutlaka ara vermek isterim. Her şeyin akışında gittiği, kendimden çok memnun olduğum durumlarda bile kafamı toplamak için yazmaya ara veririm.
Alışılagelmiş düzen içinde başlayan kitaplar çocukları
rahatlatır, onların kendilerini güvende hissetmelerini
sağlar. Bu tür kitaplar beni de rahatlatıyor. Aynı yerden
yola çıkıp yazınca kendimi güvende hissediyorum ve
bu güven sayesinde zihnim berraklaşıyor, keşfedilmemiş
diyarlara yelken açacak cesareti bulabiliyorum.
8) Yazar, bu metinle aşağıdaki sorulardan hangisine cevap vermiştir?
A) Yazacağınız hikâyeyi seçerken neye dikkat ediyorsunuz?
B) Kitaplarınızın birbirine benzemesinden rahatsız olmuyor musunuz?
C) Özellikle çocukları rahatlatmayı amaçlayan hikâyeler tasarlamanızın sebebi nedir?
D) Her kitabınıza aynı şekilde başlamanızın nedeni nedir?
ʽʽSıkı Arkadaşlar ve Spagetti Canavarı’’ adlı kitabınızda
yakasını aksiliklerden kurtaramayan iki erkek kardeşin
gündelik yaşamını anlatmışsınız. Aslında bu kitapta
söz konusu olan, kendi çocukluk anılarınız. Bu anıları
yazarken güldürü unsuruna geniş yer vermişsiniz.
Buna göre geçmişte yaşadığınız her şey, gerçekten
kitapta anlatıldığı kadar komik miydi yoksa mizah, deneyimlerle
ortaya çıkan bir durum mu?
9) Aşağıdakilerden hangisi, bu soruya cevap olarak söylenmiştir?
A) Ben çocuk kitaplarında mizahın vazgeçilmez bir unsur olduğuna inanıyorum. Çocukları eğlendirmek, eğlendirirken de okumayı sevdirmek çok önemli. Bunu gerçekleştirebiliyorsam ne mutlu bana!
B) Çocukluğumda her şeyin bu kadar gülünç olması mümkün değil tabi ki. Ancak ben komik yanları keşfettiğimi ve bunu tecrübelerimle bütünleştirdiğimi düşünüyorum. Mizah biraz da tecrübe işi.
C) Kitaptaki tüm kişiler gerçekte de vardı. Ben bu gerçek kişileri biraz daha abartılı şekilde anlattım. Buna rağmen anlattıklarımın gerçek çocukluk anılarım olduğunu hiçbir zaman iddia etmedim.
D) Özellikle çocuk okurun metinlerimi takip edebilmesini önemsiyorum elbette ki. Bunun için onların dikkatini ve ilgisini çekebilecek olay ve kahramanlar kullanmak daha mantıklı geliyor bana.
Test 13 1. D 2. A 3. C 4. A 5. C 6. B 7. C 8.D 9. B