Abdülhak Hamit Tarhan ve Recaizade Mahmut Ekrem Karşılaştırması ve Ölüm Teması
Abdülhak Hamit Tarhan ve Recaizade Mahmut Ekrem Karşılaştırması ve Ölüm Teması
Abdülhak Hamit Tarhan’ın Şiirlerinde Ölüm Teması
Recaizade Mahmut Ekrem’in Şiirlerinde Ölüm Teması
Recaizade’de ölüm fikrinin ortaya çıkışı yakınlarının ölümüne dayanır. İki kardeşi ve ardından üç çocuğunun ölümü, yakın arkadaşlarından bestekâr Şevki Bey’in ölümü şairi derinden sarsmıştır. Dönemin romantik duyuş tarzı da şairin şiirlerinden belirgin olarak hissedilir. Ölüm karşısında teslimiyetçi bir tavır sergileyen Ekrem, yer yer isyana yaklaşır gibi olsa da isyana fazla yanaşmaz. Ekrem’in şiirlerindeki ölüm teması trajiğe yaslanmaz. Ölüm karşısında Hamid’e göre daha mütevekkildir. Oğlu Nijad’ın ölümü üzerine yazdığı “Âh Nijad” adlı şiirde ayrılıktan ve çektiği acıdan söz etse de isyana rastlanmaz. “Şevki Yok” şiirini de yakın arkadaşı Şevki Bey’in ölümü üzerine yazan şair, dinin etkisinde bir ölüm temini terennüm etmiştir.
Hamid de Ekrem gibi yakınlarının ölümüne şahit olmuştur. Erken yaşta babasının ölümü, sonrasında oğlunun ve eşi Fatma Hanım’ın ölümü onda travmatik bir etki bırakmıştır.
Hamid, Akif Paşa, Ziya Paşa ve özellikle hocası Hoca Tahsin ve Batılı şairlerin de etkisiyle felsefi sorgulamalara girişmiştir. Varlık-yokluk, hayat-ölüm/ölüm sonrası ikili karşıtlıkları üzerinde sorgulamalar yapan şair, kimi zaman metafiziğe kimi zaman da materyalizme uzanan tezat bir tavır sergiler. Garctm, Hacle, Makber ve Ölü kitaplarında ölüm teması şekillenir, ölümü bir yok oluş olarak gören Hamid, her ne kadar şiirlerinde tanrı düşüncesini işlese de ölümü Tanrı’nın adaletine sığdıramaz ve isyana yönelir.