Ahmet Mithat Efendi Romanları ve Postmodernizm
Ahmet Mithat Efendi Romanları ve Postmodernizm
Ahmet Mithat Efendi Romanlarının Özellikleri
Ahmet Mithat’ın “Müşahedat” adlı romanı, taşıdığı iddia edilen üst kurmaca özelliğiyle, edebiyatımızda değişik değerlendirmelere konu olmuştur. Çorak ve Kara “Yazar ve Okur: Ahmet Mithat’ı Yeniden Okumak” adlı yazılarında Ahmet Mithat romancılığına getirilen, bilindik ve tek tip eleştirileri ifade ettikten sonra, “son yıllarda meseleye anlatıbilim ve postmodern kurmaca çerçevesinden bakan edebiyat araştırmacıları, Ahmet Mithat’ın kurmacasına yeni açılımlar getirmişlerdir. Bu çerçevede Necat Birinci, Yavuz Demir, Berna Moran ve Jale Parla’nın Müşahedat romanının üstkurmaca özelliklerine ve anlatım tekniklerindeki özgünlüğe yaptıkları vurgu önemlidir.” (Çorak ve Kara, 2012: 3) sözleriyle onun yıllar sonra farklı değerlendirmelere konu edildiğini ifade ederler.
Günümüzde postmodern romanlarda kullanım şekliyle üstkurmaca, temelde, yazarın çeşitli tekniklerle romanın kurgusal olduğunu ifşa etmesidir. Bunun için roman yazan, bazen kendisinin bir roman yazan olduğunu ifade eder, bazen “okuyucularım” kelimesini kullanarak okuyucusuna seslenir, bazen “okumakta olduğunuz roman” kelimeleriyle eserin kurgusallığına vurgu yapar, bazen bir kahraman olarak romanın içinde yer alır, bazen de romanını yazarken karşılaştığı sorunları okuyucularıyla paylaşır.
“Müşahedat” adlı romanın üstkurmaca özelliği gösteren kurgusuyla ilgili çıkarımların temelinde, Ahmet Mithat’ın bir roman karakteri olarak romanın içinde yer alması ve romanın yazılma sürecini yine romanın içinde anlatması yatmaktadır. Romanın yazarının romanın içinde bir karakter olarak yer alması, romanın içinde romanın oluşum sürecinin ifşa edilmesi Postmodem romanlarda sık kullanılan üstkurmaca teknikleridir. Bu nedenlerle birçok yazar, romanın “postmodem sayılabileceği ile ilgili” değerlendirmelerde bulunmuştur. Ancak Ahmet Mithat’ın bu teknikleri kullanmasındaki niyeti anlattıklarını daha inandırıcı hale getirmek olduğu için, bu romandaki üstkurmaca tekniklerinin, romanı “postmodern” yapmaya yetmeyececeğini ifade etmeliyiz. Gökhan Tunç, bu tartışmayı konu edinen makalesinde “Ahmet Mithat Efendi’nin romanm yazılışını romanın konusu hâline getirmesinin sebebi bu yolla daha gerçekçi/natüralist bir roman yazacağına ilişkin düşüncesidir. Ahmet Mithat Efendi’nin “kendimin de bu roman dâhilinde mevcûdiyetimi tabiiliğinin medâr-ı a’zamı addederim”2 ifadesi, savımızı güçlendirebilecek niteliktedir. Postmodern romancının kurmaca-hayat İkilisinden kurmacayı seçmesine karşılık; Ahmet Mithat Efendi’nin romanının kaynağını hayat oluşturur.” (Tunç, 2008: 242) cümleleriyle “Müşahedat”taki üstkurmaca uygulamalarının postmodern romanlardaki “kurmacanın altım çizmek” niyetiyle değil, daha gerçekçi bir anlatım yakalamak arzusuyla oluşturulduğunu ifade eder. Zaten, günümüzde postmodern romanların en belirgin özelliği olsa da “üstkurmacayı tamamiyle postmodern bir roman formu ya da onun altında bir paradigma olarak kabul etmek bir hayli zordur.” (Demir, 2002: 17) Postmodern romanlarda kullanılan üstkurmaca uygulamalarının büyük çoğunluğu, postmodern romanlardan önce romantik, realist ya da natüralist romanlarda da kullanılmıştır. Örneğin yazarın kendisini ifşa etmesi, romantik romanlarda sık karşılaşılan bir durumdur. Anlatının, bulunan bir günlük ya da mektupla çerçevelenmesi, realist ve natüralist romanlarda daha gerçekçi bir anlatım yakalamak için kullanılan tekniklerdir. Ancak postmodern romanlarda, bu tür romanların “gerçeği anlatma saplantısına” ironik bir şekilde yaklaşılır ve son tahlilde çeşitli söz oyunlarıyla kurmaca belirginleştirilir.