Ana Hamuru Küçük Pişirir, Çocuklar Ekmeği İki Aşırır Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Ana Hamuru Küçük Pişirir, Çocuklar Ekmeği İki Aşırır Deyiminin Anlamı ve Hikayesi Kısaca
Fukara bir kadıncağızın beş oğlancığı varmış ki, herbiri maaşallah yaprak kurdu gibi doymak bilmez, yer ha yerlermiş. Kadıncağız zaten elde avuçta yok ne yapsın, idare etmenin binbir yolunu, sabır ve tevekkülle katık eder, ailesini geçindirmeye çalışırmış.
Oğlancıklar gün boyu kâh çalışır, kâh oynar, neticede hepsinin akşama varmadan karınları kazınmaya başlarmış. Karnı acıkan da, analarının ekmek çuvalına dalar, bir somunu kaptığı gibi, bir erik ağacının dibinde, Bismillah, çiğneye yuta yermiş.
Kadın bakmış olacak gibi değil, somunu kapan gidiyor. “Bari” demiş, “Şu hamuru küçük küçük ekmek edeyim. Ne de olsa bizim oğlancıklar bir tane yer doyarlar.”
Dediği gibi de, ekmek hamuru daha küçük koparıp öyle ekmek yapmaya başlamış. Ancak oğulları somunların küçüldüğünü, artık göz kararı mı anlamışlar, yoksa karınlarının doymamasından mı farketmişler bilinmez, o günden sonra ekmekleri çift çift aşırmaya başlamışlar. Durumu gören biçare kadın, gülmüş ve şöyle demiş:
“Ana hamuru küçük pişirir, çocuklar ekmeği iki aşırır.”
- ••
Bu deyim, “doymak için yenen şeyin sayısının değil, miktarının önemli olduğunu ve gereksiz yerde tutumluluk yapmanın faydasızlığını” belirtmek için kullanılır.