Anlam İlişkilerine Göre Sözcükler Konu Anlatımı
Anlam İlişkilerine Göre Sözcükler Konu Anlatımı
ANLAM İLİŞKİLERİNE GÖRE SÖZCÜKLER
Sözcüklerin anlam ilişkileri cümle içinde kullanımlarıyla kendini gösterir.
********************
A) EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLER KONU ANLATIMI
Aynı anlamı ifade eden sözcüklerdir.
- Ak-beyaz
- Kara-siyah
- Bol-geniş
- Bir-tek
- Bazı-kimi
- Varmak-ulaşmak
- Cevap – yanıt
NOT
Eş anlamlı sözcüklerin cümlede birlikte kullanılmaları anlatım bozukluğuna yol açar.
- Beni eleştirip tenkit etmekten bıkıp usanmaya’cak mısın?
DİKKAT
Eş anlamlı sözcükler her zaman birbirinin yerine kullanılamaz. Özellikle deyim ve atasözleri kalıplaşmış söz grupları olduğundan bunlarda yapılacak bir değişiklik anlatım bozukluğuna yol açar.
- “Ak akçe kara gün içindir.” atasözünü “Ak akçe siyah gün içindir.” şeklinde değiştiremeyiz.
********************
YAKIN ANLAMLI SÖZCÜKLER KONU ANLATIMI
Anlamları birbirine çok yaklaşan ve aralarında derece farkı bulunan sözcüklerdir.
- Dargın – kırgın – küskün
- Soğuk-serin
- Sıcak-ılık
- Donmak-üşümek
Aşağıdaki cümlelerdeki “zorluk, zahmet ve eziyet” sözcükleri arasında derece farkı vardır.
- Bin bir zorlukla onu ikna edebildik.
- Bin bir zahmet oldu size de.
- Bin bir eziyete katlandım.
********************
ZIT (KARŞIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER KONU ANLATIMI
Karşıt durum, eylem özellik, olgu ya da kavramları anlatan sözcüklerdir.
- Kolay-güç
- somut-soyut
- iyi-köt
- güzel-çirkin
- zayıf- şişman
- aptal-zeki
- çalışkan-tembel
DİKKAT
Bazı sözcüklerin karşıtı, cümle içindeki kullanımlarına bağlı olarak ortaya çıkar.
- “oraya kadar böyle agır yürüyerek yetişemeyiz.” Cümlesinde “agır” sözcüğü “yavaş” anlamındadır.
Bu sözcüğün karşıtı “hafif” değil “hızlıdır”.
- “kuru”soğanları da doğrayalım.” Cümlesindeki “kuru” sözcüğünün zıttı “yaş” değil taze”dir.
NOT
Karşıt anlamlı sözcüklerin bir şiirde veya düz yazıda kullanılması “tezat(karşıtlık)santı”nı oluşturur.
- “Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece”
- “Kuru idik yaş olduk Ayak idik baş olduk”
DİKKAT
Bir sözcüğün olumsuzu o sözcüğün zıttı değildir.
Örneğin;”sınıfa girdi.” Cümlesindeki “girdi” sözcüğünün olumsuzu “girmedi” dir. Ancak “girmek” sözcüğünün karşıtı “çıkmak” tır. Dolayısıyla “girmek-girmemek” sözcükleri karşıt sözcükler değildir.
Aynı şekilde; “almak-almamak” sözcükleri karşıtlık bildirmez; çünkü “almak” fiilinin karşıtı” “vermek”tir.
SORU
Aşağıdakilerin hangisinde karşıt anlamlı sözcükler bir arada kullanılmamıştır?
A) Tatlı yedikten bir süre sonra acıdan kıvrandı.
B) Az veren candan, çok veren maldan…
C) Aramızdaki mesafe uzak ama sen yine bana yakınsın.
D) Pazarda yine satıcı çok, alıcı yoktu.
E) Katı görünüşteki insanlar yumuşak huylu olabiliyor.
CEVAP
B’de “az-çok”; C’de “uzak-yakın”; D’de “satıcı-alıcı ve çok-yok”; E’de “katı-yumuşak” sözcükleri arasında karşıtlık vardır. A’da ise karşıt gibi görünen “tatlı ve acı” sözcükleri karşıtlık kurmamıştır. Ancak bu cümle “Tatlı yedikten sonra acı şeyler yenmez.” şeklinde olsaydı bu sözcükler arasında karşıtlık söz konusu olabilirdi. Doğru seçenek A’dır.
********************
EŞ SESLİ (SESTEŞ) SÖZCÜKLER KONU ANLATIMI
Söylenişleri aynı olmakla birlikte anlamları birbirinden farklı olan sözcükler eş seslidir. Bu sözcükler arasında ses benzerliğinin dışında hiçbir bağ yoktur.
- Ey özlem, bit artık, (tükenmek) Çocuk, “Bu bit mi?”, diye sordu, (hayvan)
- Resimlerimde soluk renkleri tercih ederim. Hasta soluk almakta güçlük çekiyordu.
- Senin elin armut mu topluyordu? El ne derse desin ben doğrularımdan şaşmam.
- Tanıdık bir yüz ona yüz koyun emanet edip “Bunların derisini yüz.” Dedi.
NOT
Sesteşlik bir isimle fiil arasında da olabilir.
- Burası sanki bir kır.
- (“Boş ve geniş yer” anlamında bir isimdir.)
- Ağacın şu dalını da kır. (“Kırmak” fiildir.)
DİKKAT
Sesteş sözcüklerle bir sözcüğün çokanlamlılığı karıştırılmamalıdır. Sesteş sözcüklerde en az iki ayrı anlamda iki ayrı sözcük vardır. Bu nedenle bir sözcüğün yan ve mecaz anlamlarıyla karıştırılmamaları gerekir.
- Yüzündeki ben sana çok yakışmış.
- Ben ne yapsam ona yaranamıyorum.
Bu cümlelerde kullanılan “ben” sözcükleri ayrı anlamlara gelen iki ayrı sözcüktür. Dolayısıyla da sesteş sözcüklerdir.
Aşağıdaki cümlelerde ise iki değil sadece “bir” sözcüğün birden fazla anlamda (yan anlamlarda) kullanılması söz konusu olduğu için sesteşlik söz konusu değildir.
- Portakalı soydum, (gerçek anlam)
- Bebeğin üzerini soydu, (yan anlam)
- Hırsız evi soymuş, (yan anlam)
Bu cümlelerde “soymak” sözcüğü 1. cümlede bir şeyin kabuğunu çıkarmak anlamında 2. cümlede giysilerini çıkarmak anlamında 3. cümlede ise “çalmak” anlamında kullanılmıştır. Bu sözcükler arasında benzerliğe dayalı anlam bağı vardır. Dolayısıyla da bu sözcükler sesteş değillerdir.
DİKKAT
Sesteş sözcüklerle ikili (ortak) kökleri karıştırmamak gerekir. Sesteş sözcüklerde anlam bağı yoktur. İkili köklerde ise bir sözcüğün hem isim hem fiil olarak kullanılabilmesinden kaynaklı, aynı anlam söz konusudur.
- Başımdaki ağrı hiç geçmeyecek zannettim, (isim)
- Başım ağrıyor sabahtan beri, (fiil)
Bu cümlelerde aynı anlamdaki bir sözcüğün (ağrı) hem isim hem de fiil halinde kullanımı söz konusudur. Dolayısıyla burada da sesteşlikten bahsedilemez.
SORU
Aşağıdaki sözcüklerden hangisinin sesteşi yoktur?
A) Bel
B) Yakın
C) Ak
D) Saç
E) Eski
CEVAP
Görüldüğü gibi sözcükler arasında anlam bağı olduğu için bu sözcükler sesteştirler. Buna karşın “eski” sözcüğünün sesteşi yoktur; ancak, “eski” ve “eskimek” şeklinde ikili (ortak) kök olarak düşünebiliriz. Doğru seçenek E’dir.