Aşık Garip Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Aşık Garip Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Aşık Garip Türküsünün Hikayesi
Aşık Garip Türküsünün Sözleri
Âşık Garip, babasından kalan servetini, etrafını alan dalkavuklarla yiyip bitirdikten sonra fakir düştü. Çaresiz kalan Garip, bir gece yatıp sabah kalktı, ilk olarak anasına karşı söylediği şu sözlerle gurbete çıkacağını anlatmak istedi.
Aldı Âşık Garip:
Bu gece rüyamda gördüm pirimi
Onda buldum gayrı, derde çareyi
Sağ elimden duttu çekti semaya
Karşıma dikilde yârın sarayı
**************
Âşıklar pirini över gavetten
Bir dolu verdiler ab-u hayattan
Okudum Kur’anı bildim âyattan
Verdiler doluyu ben biçareye
**************
Âşıklar söyleşirler perde, perde
Bir ünüm semâda bir ünüm yerde
Karşıma diktiler bir kandil nurdan
içinde gösterdiler kaş kareyi
**************
Âşık Garip söyler kendi halini
Mevlâm kayırsın ol cümle kulunu
Gönül arz’yliyor Tiflis elini
Pirim bana mekan verdi orayı
Fakir kaldıkları için Âşık Garip, anasını ve bacısını alıp kervana katıldılar. Günlerden bir gün Tiflis şehrine vardılar. Anasını, bacısını bir tarafa bırakıp Âşık Garip çarşıyı dolaşmaya başladı. Baktı ki bir âşık kahvesi gördü. Kapıdan içeri girüp duvarda asılı bir saz gördü. Anladı ki burası bir âşık kahvesidir. Sazını asacak bir yer aradı. Bulamayınca, getirdi duvarda asılı olan sazın üst tarafına astı. Meğerse bu saz, Tiflis’te meşhur bir âşığın sazı imiş. Adına EMÎR DEDE denirmiş. Meşhur âşık biraz sonra geldi baktı ki, sazının üst tarafında bir saz asılıdır. Bunu sordu, vay kimmiş benim sazımın üstüne bu sazını asan?.. Ordakiler demişler ki, buraları bilmeyen garip bir âşığındır. Emir Dede kızdı, gelsin onunla imtihan olacağım, kendine buraları bildireceğim hem de, kendimi tanıtacağım ki görsün… Kahveci heman oraları süpürdü, düzenledi. Cemaat, kahvede âşık imtihanı varmış diye gelmeye başladı. Kahve doldu. Halkın içinde Deli Balta isminde üç kardaş varmış. Bunlardan biri gelip Âşık Garib’e sokuldu: – Garibim diye sen korkma dedi, ne söylersen söyle biz seni koruruz, dediler. Burada gariplik sonrada âşıklık ve sonunda ÂŞIK GARİP ismi bundan sonra kaldı. Âşık Garib’in asıl adı, Ahmet’tir. Orada karar verdiler ki Âşık Deli Emir bağlayacak, Âşık Garip sökecek.
Aldı İki Âşık:
Aldı Deli Emir:
Ol nedir ki yere düşer yok olur
Ol nedir ki cümle âlem tok olur
Ol nedir ki kirpikleri ok olur
Ol nedir ki çarh değmeden döner hey
**************
Aldı Âşık Garip:
Ol rahmettir yere düşer yok olur
Ol nimettir cümle âlem tok olur
Ol kirpiktir yolunmadan ok olur
Ol gözüdür çarh değmeden döner hey
**************
Aldı Deli Emir:
Ol nedir ki yere düşer paslanmaz
Ol nedir ki suya girer ıslanmaz
Ol nedir ki etin kessen seslenmez
Ol nedir ki katarlanmış gider hey
**************
Aldı Âşık Garip:
Altındır yere düşer de paslanmaz.
O ördektir suya girer ıslanmaz
Ol meyittir etin kessen seslenmez
Ezrailler katarlanmış gider hey
**************
Aldı Deli Emir:
Ol nedir ki altı kaptır üstü kap
Ol nedir ki ondan aldı bir hesap
Ol nedir ki biri çakmak biri kav
Ol nedir ki pervaz eder yanar hey
**************
Aldı Âşık Garip:
Ol kitaptır altı kaptır üstü kap
Ol avcılar ondan aldı bir hesap
Ol tavustur pervaz eder hem yanar
**************
Aldı Deli Emir:
Ol nedir ki karıncayı nallayan
Ol nedir ki minareyi sallayan
Ol nedir ki kanadım yelleyen
Ol nedir ki göv yüzünde döner hey
**************
Aldı Âşık Garip:
Ol Yakuptur karıncayı nallayan
Bilâl Habeş minareyi sallayan
Meryem Ana zilifini yelleyen
Çarkı felek göv yüzünde döner hey
Tiflis Şah’mın âşığı Emir Ali ile Âşık Ahmet’in Şah’m huzurundaki bir duruşmasında, birbirine söyledikleri muamma.
Deyişme:
Emir Ali:
Eğer âşık isen haber ver bana
ilk âşıklık kimden icad olundu
Bu dünyanın ilkin kuruluşunda
Bu dünyaya evvel kimler gelmiştir
**************
Garip Ahmet:
Âşıklığı benden sual edersen
Âşıklık Âdemden icad olunmuştur
Kimse bilmez dünyanın kurulduğun
Evvel Âdem sonra Havva gelmiştir
**************
Emir Ali:
Ol nedir ki altı nikap üstü kap
Ol nedir ki onda kaldı bir hesap
Ol nedir ki çanğı çakmak tüy kav
Yuvasında pervaz eder yanar hey
**************
Garip Ahmet:
Ol kitaptır altı nikab üstü kap
Ol tavus peygamberi kaldı onda bir hesap
Tavus kuşu çangı çakmak tüyü kav
Yuvasında pervaz eder yanar hey
**************
Emir Ali:
Ol nedir ki yere düşer paslanmaz
Ol nedir ki suya girer ıslanmaz
Ol nedir ki kessen etin seslenmez
Ol nedir ki katarlanmış gider hey
**************
Garip Ahmet: Ol altındır yere düşer paslanmaz
Ol güneştir suya girer ıslanmaz
Ol meyyittir etin kessen seslenmez
Cebraildir katarlanmış gider hey
**************
Emir Ah:
Ol nedir ki yere düşer yok olur
Onun için cümle âlem tok olur
Ol nedir ki yolunmadan ok olur
Ol nedir ki çarh değmeden döner hey