At Binenin Kılıç Kuşananın Atasözünün Hikayesi ve Anlamı
At Binenin Kılıç Kuşananın Atasözü
Anlamı:
Başarı,sahip oldukları yetenekleri malzemeleri gerektiği gibi kullanmasını bilen insanların hakkıdır.
Hikayesi:
Eski zamanlarda bir kervancı varmış. Ömrü hayvan sırtlarında, dağlarda, ovalarda, kâh yakıcı güneşin altında kâh buz gibi rüzgârda yol tepmekle geçmiş. Kervanıyla sayısız insan, hesapsız yük taşımış. Yaşı epey ilerleyip de yerinden kalkacak hâli kalmayınca yıllarca emek emek büyüttüğü kervanını oğluna bırakıp köşesine çekilmiş.
İşin aslı, kervancının zıpır oğlu da ne zamandır bu ânı beklemekteymiş. Mala konar konmaz hemen kervanda bir takım değişiklikler yaparak işe başlamış. Babasının bütün itirazlarına rağmen önce kervanda çalışan herkese yol vermiş. “Kervanıbana bıraktıysan işime de karışma” diyerek çevrede ne kadar işsiz güçsüz, serseri takımmdan eşi dostu varsa kervan koruması olarak yanma almış. Hepsine birer at vermiş, kılıç kuşandırmış.
Kısa süre sonra yenilenen kervan ilk seferi için hazırmış. Güneşle birlikte yola düşmüşler. Az gitmişler, uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler. En sonunda yorgunluktan kendilerini bir hana zor atmışlar. İşte tam bu sırada, ne zamandır peşlerinden gölge gibi takip eden haydutlar basıvermişler kervanı.
Doğru dürüst ata binmesini, kılıç kuşanmasını, kervan korumasını bilmeyen serseri korucular kervanı bıraktıkları gibi canlarını kurtarmak için tabana kuvvet kaçmışlar.Haydutlar kervanın malını yağmalamışlar. Geriye bir iğne bile bırakmamışlar. Malları hayvanlardan indirmeye gerek bile görmeyip hayvanlarla birlikte ne var ne yoksa alıp sırra kadem basmışlar.
Genç kervancı haydutlardan canını zor kurtarmış. Hemen tabanları yağlayıp, arkasına bakmadan koşarak uzaklaşmış. Birkaç gün sonra perişan bir hâlde evine dönmüş. Başma gelenleri anlatmca babası “Ee bu da sana ders olsun. Bir daha kiminle arkadaş olacağını, kiminle iş kuracağmı iyi seç. Sokaktan topladığın serseriler attan, silahtan ne anlar? At binenin, kılıç kuşananın hakkıdır, a evladım” demiş.
İşte böyle, bir işin doğru yürümesi için işi görünce kaz gibi bakmayan, işten anlayan, liyakatli birine teslim etmek gerekir. Aksi hâlde işler rayından çıkar, para çarçur olur, verilen emekler boşa gider, yazık olur.