Bindiği Dalı Kesmek Deyiminin Açıklaması Anlamı Hikayesi Kısa
Bindiği Dalı Kesmek Deyiminin Açıklaması
Bindiği Dalı Kesmek Deyiminin Anlamı
Bindiği Dalı Kesmek Deyiminin Hikayesi Kısa
Bindiği Dalı Kesmek Deyiminin Öyküsü
BİNDİĞİ DALI KESMEK DEYİMİNİN ANLAMI
- Farkında olmadan kendi zararına olan bir şey yapmak. Kendi kendine zarar vermek.
BİNDİĞİ DALI KESMEK DEYİMİNİN HİKAYESİ
Hoca bir gün, çıkar bir ağaca, başlar oturduğu dalı kesmeye. Yoldan geçen biri, uyarmak ister onu: “Hemşerim, bindiğin dalı kesiyorsun; dalla beraber sen de düşersin sonra!” Hoca aldırmaz bu uyarıya, kesmeye devam eder. Çok geçmeden de dalla beraber düşer yere, adamın dediği gibi. Yerden kalkıp kendini toparlayan Hoca, hemen eşeğine atlayıp adama yetişerek: “Hemşerim,” der, “sen benim düşeceğimi bildin, öleceğimi de bilirsin; söyle bana, ne zaman öleceğim?”
Adam, mırın kırın eder önce, bakar ki Hoca’nın elinden kurtuluş yok: “Söyleyeyim,” der, “şu bindiğin eşek bir yellenirse canın ağzına gelir, bir daha yellenirse canın çıkar gider, ona göre.” Cevabı aldı ya, döner gelir Hoca… Odununu yükleyip eşeğe, gönül rahatlığıyla düşer yola. Yükün altında zorlanan eşek, bir süre sonra yellenmez mi?
Beti benzi atar Hoca’nın. Derken bir yellenme daha duyunca Hoca, büyük bir telaşa kapılıp yıkılıverir oracığa.
Onu öldü sanırlar, yerde serili görenler. Bir tabuta koyup köye götürmek üzere yola koyulurlar. Biraz gidince yol ikiye ayrılır. Tabutu taşıyanlar, başlarlar tartışmaya, “Şu yoldan mı gidelim, bu yoldan mı?” diye. Tartışma uzayınca Hoca, tabuttan uzatır başını: “Vallahi,” der, “ben sağ iken şu yoldan gelir giderdim ama yine de siz bilirsiniz.”