Buradan Bir Atlı Geçti Türküsü Hikayesi Sözleri Notaları

Buradan Bir Atlı Geçti Türküsü Hikayesi

Yöresi: Şanlıurfa

Çok sevdiği kızının ölümü ve ardından hanımının hastalığı ile dert üstüne dert eklenen bir babanın çaresizliğinin öyküsüdür.Urfa’da gazel ve hoyrat denilince akla gelen ilk isimlerden birisi “Bekçi Bakır” lakaplı, üstat Bakır Yurtsever’dir. Uzun havaları, kendine özgü yorumu ve yüksek perdelerden okuması ile yurt çapında haklı bir üne kavuşmuştur. Birçok sanatçı ondan feyz almış, okuma tavrından ve eserlerinden faydalanmıştır. 1985 yılında hayata gözlerini yuman Bakır Yurtsever, geride birçok ölümsüz eser bırakmıştır. Bunlardan bir tanesi de kendisini yurt çapında üne kavuşturan “Buradan bir atlı geçti” adlı uzun havadır. Söz ve müziği kendisine ait olan bu eserin ortaya çıkışının öyküsü şöyledir.II.Dünya savaşı yılları, halk büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Moral bozukluğu had safhadadır. Bu sıkıntılar yetmezmiş gibi Bekçi Bakır’ın çok sevdiği ikinci çocuğu çok hastadır. 8 yaşındaki kız çocuğu ateşli bir hastalığa yakalanmış, gün geçtikçe kötüleşmektedir. Biricik yavrusu gözleri önünde gün be gün erimektedir. Baba ise çaresidir. Günün şartlarında yapılan tedaviler sonuç vermez ve biricik kızı vefat eder. Zaten duygusal ve içe dönük bir yapısı vardır Bekçi Bakır’ın. Kızının ölümüne çok üzülür, sonsuz kederlenir. Bu yetmezmiş gibi hanımı da hastalanır. Artık iç dünyası gittikçe kararmıştır. Ne yapacağını bilemez. Saatlerce kahvehanede oturup düşüncelere dalmaktadır.Yine böyle bir günde, kahvenin önünde oturmuş, dalgın dalgın çayını yudumlamaktadır. O sırada yoldan bir atlı geçer. Atın üzerindeki adam çok mahzun biridir. Üstü başı çok perişandır. Kahvede oturmakta olan Bekçi Bakır’ı görünce daha da mahzunlaşır, boynunu büküp gider. Sanki o da anlamıştır Bekçi Bakır’ın içindeki derdini.Zaten çok üzgün olan “Bekçi Bakır”, bu birkaç dakikalık olaydan çok etkilenir. Ağzından ” Buradan bir atlı geçti, yarama baktı geçti” uzun havasının sözler dökülür. Bakır Yurtsever, daha sonra bu eserini plağa okur. Halk tarafından çok sevilen bu eser, o günden bu güne söylenmektedir.Bekçi Bakır’ın vasiyeti üzerine, bu uzun havanın ikinci dörtlüğü mezar taşma yazılmıştır.