Daş Köprüye Dayandım Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları

Daş Köprüye Dayandım Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları

Daş Köprüye Dayandım Türküsünün Hikayesi

Yöresi: Şanlıurfa

Yaşadığımız son çeyrek yüzyıldaki haksızlıkların, ihanetlerin öyküsüdür. Yaşanan nüfus artışı, kırsal kesimden şehirlere göçler, her şey maddiyatla ölçülür olmuştur. Birçok nedenlerle toplumun genel ahlak, insani değerler, ticaret iş ve ticaret ahlakının bozulduğu bilinen bir gerçektir.

Son 20-30 sene içerisinde ticarette güvenler sarsıldı, insanların sözüne güvenilmez oldu, insanlar, birbirini nasıl aldatabilirim hesabına girdiler. Sorumsuzluk, vefasızlık olağan hadise haline geldi. Sağlıktan eğitime birçok hususun düzeni bozuldu. Bu nedenle memleketimiz, kötülüklerin, ihanetlerin en keskin ve en dokunaklısını yaşamaktadır Öğretmenliğin tadının kaçtığına inanan Abdulkadir Hoca öğretmenliği bırakarak, müteahhitlik yapmak ister. Müteahhitlik yapmakta olan 40 yıllık bir arkadaşı ile ortak olur. Beraberce inşaat işlerini yapmaya başlarlar. Abdulkadir Hoca hoş görülü ve sevecen biridir. Ortaklığı sırasında birkaç problem çıksa da zarara katlanıp hoşgörü ile meseleyi çözer.

Ortağı ile birlikte, yapmakta oldukları inşaat için fiyatta anlaşıp demir alırlar. Ödeme vakti gelmeden demire zam gelir. Tüccar, “demire zam geldi” deyip, fiyat farkı ister. Ortağı itiraz eder, farkı ödemeyeceğini söyler. Tüccarla ortağı arasında münakaşa çıkar. Gece, Urfa’mn Akabe mevkiinde ortağı ile birlikte tüccarın oğluyla kavga ederler. Bu kavgada ortağı, Abdulkadir Hoca’yı yalnız bırakır ve kaçar. Kavga sırasında Abdulkadir Hoca yaralanır, hastaneye kaldırılır. İyileştikten sonra ortağına “niçin, kavgada beni yalnız bırakıp kaçtın?” diye sorduğunda, ortağı “kuvvet getirmeye gittim” der. Tüccarın, ticaret anlayışı, ortağının ihaneti Abdulkadir Hoca’yı derinden etkiler. “Bir değil beş değil, bu halımız hoş” türküsü ile günümüzde yaşanan haksızlıkları ve vefasızlıkları dile getirir.