Dilinde Tüy Bitmek Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Dilinde Tüy Bitmek Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Öyküsü, Açıklaması Kısaca
Adamın biri gevezeliği ile meşhur olmuş. Ne sustan ne durdan bilmez, ağzını bir kere açtı mı, kırmadık pot, devirmedik çam bırakmazmış. Aklı da biraz kıtçaymş hani. Ağzından çıkanı kulağı işitmeyen cinstenmiş. İşte bu yüzden başına olmadık işler açılır, beklenmedik belâlara bulaşırmış.
Dostları ikaz etmiş, sevenleri ricada bulunmuş, büyükleri akıl vermiş:
“Dilinin belâsını çekiyorsun. Biraz konuşma, biraz sus. Ağzından çıkana dikkat et…”
Şakacı bir arkadaşı bir gün gevezeye şöyle bir tavsiyede bulunmuş:
“Dostum aslında senin pek kabahatin yok. Senin dilin kaygan. O yüzden böyle çok konuşuyor, dilini tutamıyorsun. Bak kulağa! Hiç sesi çıkıyor mu? Bak buruna! Çıt çıkarmıyor. Demek ki, senin dilin de onlar gibi hareketsiz dursa, kımıl kımıl oynamasa; uyuşacak, zamanla paslanacak ve kayganlığını kaybedecek, sen de gevezelik edip başına olmadık dertler açmayacaksın.
Farzedelim diline darı ektin, buğday ektin. Onların büyüyüp göğermesini bekliyorsun. Ağzını açmayacaksın, dilini oynatmayacaksın, bekleyeceksin. Oldu mu?” “Ee.. bir deneyelim..” demiş geveze. Bu öğüdü cidden ciddiye almış. Uzun bir süre susmuş. Selâm1 vermişler, almamış. Bir şey sormuşlar, cevap vermemiş… Bu kez de etrafındakiler; “ne oldu buna” diye meraklanmışlar. Çok ısrar edenlerden birine:
“Artık konuşamıyorum. Çünkü dilimde tüy bitti” demiş.
**********
Bu deyim, hikâyesindeki mânânın tersine, “tekrar tekrar söylemekten usanmak, bıkmak anlamında” kullanılır.