Dokuz Doğurmak Deyiminin Açıklaması Anlamı Hikayesi Kısa
Dokuz Doğurmak Deyiminin Açıklaması
Dokuz Doğurmak Deyiminin Anlamı
Dokuz Doğurmak Deyiminin Hikayesi Kısa
Dokuz Doğurmak Deyiminin Öyküsü
DOKUZ DOĞURMAK DEYİMİNİN ANLAMI
- Sabırsızlanmak. Büyük bir merak ve heyecanla beklemek. Bir işi zorluklar içinde ve güçlükle tamamlamak.
DOKUZ DOĞURMAK DEYİMİNİN ÖYKÜSÜ
I. Mahmut döneminin ünlü Kaptan Deryası Çengeloğlu Tahlr Paşa, bir dönem İzmir Valiliği de yapmıştı.
Paşa, valiliği sırasında olaylarla çalkalanan kentte düzeni sağlamak için geceleri, belirli saatler arasında sokağa çıkma yasağı koydu.
Yasak saatte sokakta görülenler, zaptiyeler tarafından toplanıp karakola atılıyordu.
Bir gece durumu kendi gözleriyle görmek için kenti dolaşan Tahir Paşa, bir karakola uğradı. Karakolda yasağa uymadıkları için toplananları görünce onların sorgusunu kendi yapmak istedi.
Hepsini sıraya dizdirip o saatte niye dışarıda olduklarını sormaya başladı. O, baştakilerle uğraşırken dokuzuncu sıradaki adam ikide bir öne çıkıyor, bir şey söylemek istiyor, Paşa’nın ters bakışıyla karşılaşınca susup yeniden sıraya giriyordu. Sıkıntılı, telaşlı ve sabırsız bir hali vardı.
Sonunda sıra ona geldi. Tahir Paşa, boncuk boncuk terleyen adama:
“Yahu sen tellalları duymadın m»? Ne diye sokaktasın bu vakitte?” diye sordu.
Adam telaşla anlattı:
“Paşa hazretleri, karım doğuruyordu. Vallahi ebe aramaya çıktım. Daha bir iki adım attım atmadım, zaptiyeler tuttu beni. Zavallı karım ne haldedir bilmiyorum şimdi, benim bir suçum yok Paşa Hazretleri…”
Halinden tavrından adamın doğru söylediği anlaşılıyordu. Sakalını sıvazlayarak adamı süzen Tahir Paşa, bir süre düşündükten sonra,
“Seni bu kez affediyorum,” dedi, “amma o karın olacak hatuna da söyle, bir daha öyle olur olmaz saatlerde doğurmaya kalkmasın!”
Adam fırlayıp evine koştu. Karısını, etrafı kadınlarla çevrili görünce çok meraklandı.
“Ne oldu, nemiz oldu?” diye sordu hemen.
Saatlerden beri onun dönmesini bekleyen karısı, öfkeyle, yarı doğrularak:
“Sen ne biçim adamsın?” diye çıkıştı. “Ebe bulmaya diye gittin. Gidiş o gidiş… Kim bilir nerelerde eğlendin? Benim nasıl doğurduğum hiç aklına bile gelmedi değil mi?”
Adam, yorgun ve bitkin karısının yanına çökerken:
“Ah be hatun, sen neler diyorsun?” diye mırıldandı. “Bilmiyorsun ki başıma neler geldi? Sen bir kere doğurdun amma… Ben, sıradaki sekiz kişiden sorgu nöbeti bana gelinceye kadar dokuz doğurdum, dokuz!”