Dudu ile Kumru Masalı
Dudu ile Kumru Masalı
Evvel zaman içinde bir karı koca varmış. Kadının adı Dudu, kocasının adı Kumru imiş. Bu karı koca pek akıllı değillermiş. Daima olmayacak işler yaparlarmış.
Bunların bir de kızları varmış. Ancak kızları kendilerine çekmemiş, akıllı bir evlat imiş. Kızları büyümüş, gelinlik çağa gelmiş, Uzak bir memleketten iyi bir kısmet çıkmış, kızlarını vermişler.
Aradan zaman geçmiş. Demişler ki:
«Hele bir kızımızı görmeye gidelim».
«Gidelim».
Dudu peksimet yapmış. Sularını da alıp dağarcıklarını tamam etmişler, yola çıkmışlar. Epey bir yol almışlar. Karınları açıkmış. Dudu’nun hazırladığı peksimetlerden yemişler, sularını içmişler. Sonra da sohbete başlamışlar.
«İnşaallah kızımızın kocası zengindir».
«İnşaallah».
Tekrar yola koyulmuşlar. Nihayet kızlarının evine varmışlar. Damatlarının zengin birisi olduğu anlaşılıyormuş. Çünkü çokça öküzleri filan varmış. Eve yaklaşınca Dudu, kocasından habersizce köylerinden getirdiği eşyayı ahırın kenarına bırakmış.
O köyde de öküzlere yalaklarının içinde küspe de verirlermiş. Ancak Dudu bunu hiç görmediği için bilmezmiş. Bakmış ki öküzler bir şeyler yiyor, o da istemiş:
«Bana da ver o yediğinden».
«Öküz bu, sözden anlar mı? Yediklerini çiğnemeye devam etmiş. Dudu bir daha istemiş:
«Bana da ver yediğinden!»
Yine hiç ses çıkmamış. Dudu bu duruma çok kızmış. Eline geçirdiği bir kaya parçasıyla bütün öküzleri öldürmüş.
Sabah olunca kızları annesiyle babasını görmüş. Bakmış ki bütün öküzler ölmüş.
«Ne olmuş bunlara?»
«Ne olacak, akşam vakti yediklerinden istedim. Vermediler. Ben de kızdım, hepsini öldürdüm».
«Aman kocam duymasın, beni de öldürür. Hemen sizin yolluğunuzu hazırlayayım, geri dönün evinize».
Kızları bunlara bolca yolluk hazırlamış, yolcu etmiş. Bir müddet yol aldıktan sonra acıkmışlar. Kızlarının hazırladığı yolluğu açmışlar. Tam yiyecekleri sırada bir sinek gelmiş, Kumru’nun alnına konmuş.
Dudu sineği kovalayacağım diye bir taş almış, olanca gücü ile Kumru’nun alnına vuruvermiş. Zavallı Kumru orada ölüvermiş.
Dudu bakmış ki Kumru ölmüş, çok üzülmüş.
«Kumru öldükten sonra ben nasıl yaşayayım!»
Dudu bir taş daha almış, kafasına vurup kendisini de öldürmüş.