Dullara Yas Yakışır Hikaye Kitap Özeti

On dört hikâyenin yer aldığı kitap, “Aşka Dair; Yalnızlığa Dair; Ve Kadınlara Dair; Çocukluğumu İstiyorum, Çocukluğumu Verin Bana; Dullara Yas Yakışır” başlıklı beş bölümden oluşmaktadır. “İkinci Aşkın Peşinde”, bir deneme üslubuyla, aşkın terkettiği kişileri anlatır; kişileri olmayan
anlatı, bir tür düşünme muhasebesi tarzındadır. “Sevda İçin Tek Kişilik Ağıt”, yıllar sonra karşılaşmış iki eski sevgilinin, bir yemek süresi boyunca yeniden yakınlaşabilme çabalarını anlatır; bilinen toplumsal baskı ve önyargılar nedeniyle, umulan beraberlik gerçekleşmeyecektir. “Can Yoldaşı”, karısı kanserden ölen Seyit’in, kendine “can yoldaşı” ve öksüz üç çocuğuna “ana” olacak Gülizar’la, “görücü usulüyle” evlenmesinin hikâyesidir. “İnci, Satı, Erhan ve Durmuş”, evin hanımı İnci, hizmetçi Satı, koca Erhan ve eve badanaya geldiği sıra Satı’ya tutulan Durmuş çevresinde gelişir; “yasak aşk”a, herkesin gönüllü rızasıyla sonuçlanır. “Bahçıvan”, emekçi olmanın avantajlarını kullanarak insanların gönlünü kazanan birinin, gizliden gizliye mal mülk sahibi bir adam olduğunun ortaya çıkmasının buruk hikâyesidir. “Harput’ta Var Bir Kilise”de, âşık olduğu kızı bir Türk’e kaptıran Simon’un hikâyesi anlatılır. “Bayburtlu”, işinin ustası bir boyacının içki tutkusu ekseninde gelişir; hikâyenin sonunda, Bayburtlu’nun, işinin ustası olduğu kadar, ahlâkına da sağlam, dürüst bir kişi olması, anlatıcıyı şaşırtacaktır. “Yaşlı Bir Genç Kız”, tıp öğrencisi bir kızın geriye dönüşlerle verilen yaşam muhasebesi ekseninde gelişir ve gencecik yaşında, hayatın taşınmaz yükü altındaki ufalanmışlığını hikâyeleştirir. “Yabancı Bir Göğün Altında”, Winnie adlı İngiliz bir kadınla, aynı zamanda “anlatıcı” da olan genç Türk kızı arasında yaşanan “Çanakkale Savaşları” sorgulamasıdır; Winnie’nin sevgilisi, anlatıcının ise dedesi Çanakkale’de ölmüştür. “Madam Butterfly Ölmeyi Redderse”, bir opera metni olan “Madam Butterfly” hikâyesini yirminci yüzyıl Amerikan-Japon ilişkilerine taşıyıp masalsı bir anlatımla yeniden kurmayı dener. “Sevgi’nin Romanı”, Alevi hizmetçi kız Sevgi ile Sünni oto tamircisi Köksal’ın imkânsız aşkının “olası son”ları üzerine çeşitlemelerden oluşur. “Çocukluğumu İstiyorum, Çocukluğumu Verin Bana”, “Kadınlar Üzerine Tek Kişilik Bir Oyun” alt başlığıyla sunulur ve “yazarın notu” başlıklı sayfadaki şu cümlelerle kadının toplumdaki yerini konumlar: “Ve kadınlar oyunlarını kendileri yazmazlar, onlar için önceden yazılmış rollere çıkarlar. Ve yaşam boyu başkalarının kararlaştırdığı rolleri sürdürürler. Birer ‘oyun kişi’ olup çıkarlar.” Kitabın son hikâyesi “Dullara Yas Yakışır”, solcu üç kadın “Fikriye Abla”, “Nermin” ve anlatıcı arasındaki ilişkiler çerçevesinde kurulan “aşk-yalnızlık” ekseninde, geçmişin güncel perspektifte yeniden değerlendirilmesinin hikâyesidir.