Edebiyat Sosyolojisi Hakkında Bilgi
Edebiyat Sosyolojisi Hakkında Bilgi
Edebiyat Sosyolojisi Nedir
Edebiyat Sosyolojisi İncelemeleri
Edebiyat Sosyolojisi Ne Demek
Dünya’da 1900’lü yıllardan itibaren sorgulanmaya başlayan edebiyat-sosyoloji arasındaki ilişki, 1960’lı yıllardan sonra Ülkemizde dikkatleri çekmeye başlamış, bu yöndeki çalışmalar özellikle son yıllarda artarak yapılmaya devam etmiştir. Türkiye’de edebiyat sosyolojisi ile ilgili çalışmalara öncülük eden ilk isim Nurettin Şazi Kösemihal’dir.
Edebiyat Sosyolojisi, dört unsur üzerinde durmaktadır. Bunlar: Yazar, eser, basım-yayım-dağıtım ve okuyucu kitlesi’dir. Bu unsurlar, sosyoloji biliminin “anket, tarih ve istatistik” yöntemleri ışığında incelemeye tabi tutulurlar. Böylelikle edebiyata ait kavramlar, sosyolojik bir boyutta ele alınarak edebi metnin sosyal hayatla ilişkisi bilimsel metotlarla sorgulanmış olur. Edebiyat, toplumdan bağımsız düşünülemez. Yazar toplumun bir parçasıdır. Meydana getirdiği eser de toplumun yaşayışından, değerlerinden izler taşır. Aynı şekilde içinde yazıldığı topluma ayna tutarak katkıda da bulunabilir. Eserin ekonomik boyutunu oluşturan basım-yayım unsuru, eserin toplumdaki beğeni ve algısı düzeyini anlamamıza yardımcı olur. Edebiyat sosyolojisi, edebi metni devri içinde ve kendisinden asırlar sonra doğru ve sistemli bir şekilde anlayabilmeyi sağlar.
Edebiyat sosyolojisinine katkı sağlayan düşünür ve yazarların bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Mme de Stael, H. Taine, Marx, Engels, Belinski, Plekhanov, Lukacs, P. Benichou, L. Goldmann, H. Lefebvre, R. Escarpit, J. P. Sartre.