Gemileri Yakmak Deyiminin Açıklaması Anlamı Hikayesi Kısa
Gemileri Yakmak Deyiminin Açıklaması
Gemileri Yakmak Deyiminin Anlamı
Gemileri Yakmak Deyiminin Hikayesi Kısa
Gemileri Yakmak Deyiminin Öyküsü
GEMİLERİ YAKMAK DEYİMİNİN ANLAMI
- Her şeyi göze almak. Hiçbir fedakârlıktan kaçmamak
GEMİLERİ YAKMAK DEYİMİNİN ÖYKÜSÜ
Ünlü Emevi komutanlarından Tarık bin Ziyad, M.S. 711 yılında, 12 bin kişilik ordusuyla bugün kendi adını taşıyan Cebelitarık Boğazı’ndan gemilerle İspanya’ya geçti.
Karaya ayak basar basmaz, ilk emrini verdi adamlarına:
“Gemileri yakın!”
Hemen yerine getirildi emri.
Herkes şaşkınlık içinde, alev alev yanan gemileri seyrederken bir haber geldi: İspanya Kralı Rodrik, 100 bin kişilik ordusuyla üzerlerine doğru geliyordu.
Herkes telaşlanırken Tarık bin Ziyad sevindi bu habere. Askerlerinin önünde yüksek bir yere çıktı. Gür bir sesle konuşmaya başladı:
, “Askerler! Artık bizim için geri dönmek yok! Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman var! Nereye kaçacaksınız? Direnmekten başka şansınız yok. Canınızı kılıçlarınızla kurtarmaktan başka şansınız yok! Kısa bir süre, her türlü güçlüğe katlanmayı göze alacaksınız, sonra uzun süre rahat edeceksiniz. Düşmanın silahı, teçhizatı ve erzakı boldur. Sizin silah olarak kılıçlarınız var ama erzakınız kısıtlı… Karnınızı doyurmak için gerekli erzakı da düşmanın elinden alacaksınız!”
Tarık bin Ziyad ile İspanya Kralı’nın orduları o gün, orada savaşa tutuştu. Savaşı kazanan Tarık bin Ziyad, Endülüs Emevi Devleti’nin temelini o gün, orada attı.