Gerçekleşen Hayal Hikaye
“Gerçekleşen Hayal Hikaye” okumak için aşağıdaki yayınımızı inceleyiniz.
Gerçekleşen Hayal Hikaye
Tarihe olan merakımdan dolayı annemin yeni aldığı kitabı hemen okumaya başladım. Kitabın ismi bile beni heyecanlandırmaya yetmişti: “Beklenen Komutan: Sultan Mehmet.” Beni o kadar etkiledi ki uyku saatim gelmesine rağmen kitabı bitirmeden uyuyamadım. Sultan Mehmet’le daha fazla beraber olmak ve onu daha çok tanımak istediğimden kitabın bitmesine çok üzülmüştüm. Bu düşüncelerle uyuya kalmışım.
Gözümü açtığımda bambaşka bir yerdeydim. Her şey çok değişikti. Sanırım çarşıdaydım ama günümüzdeki gibi değildi. İnsanların giydiği kıyafetler, satılan şeyler, her şey çok değişikti. Nerede olduğumu öğrenmek için çarşı içinde yürümeye başladım. Şaşkın şaşkın etrafıma bakarken tanıdık bir yüz gördüm. Yanlış görmüş olabilir miydim yoksa o Sultan Fatih miydi? Gittikçe yaklaşıyordu, yanılıyor olamazdım… Oydu… Diğer insanlar gibi giyinmişti ve kimse onu tanımıyordu. Hemen yanına gittim ve “Ben sizi tanıyorum!” diye bağırdım. Gülümsedi ve bana doğru eğilip: “Sessiz ol küçük.” dedi. Ben ona hayran hayran bakarken elini omzuma attı ve yürümeye başladık. Çarşıdan biraz uzaklaşınca “Beni nereden tanıyorsun?” diye sordu. “Seni kim tanımaz, sen o müjdelenen komutansın!” dedim. Bunu söyledikten sonra gözlerinin dolduğunu gördüm. “Gel bakalım küçük, seni biraz misafir edelim.” dedi ve beni sarayına götürdü. Sanki bir belgeselin içindeydim. Sarayın içindekiler, askerler, nişancılar… Beni odasına götürdü. Hâlâ orada olduğuma inanamıyordum. O büyük Fatih’in fetih hayallerini kurduğu odadaydım. Etrafı incelemeye başladım. Farklı dilden kitaplarla dolu kocaman bir kütüphanesi, duvarda asılı dünya haritası vardı. O da ne, şahi topu!.. Henüz kâğıt üzerinde çizim hâlindeydi ve gerçekleşmek için o büyük günü bekliyordu. Bu bir fetih hazırlığıydı. “Sultanım, bunlar sizin projeleriniz mi?” diye sordum. “Evet, müjdelenen komutan olmak için gece gündüz çalıştığım, hayallerini kurduğum fethin çalışmaları.” dedi.
Pencereden bakarken bir yandan da benimle konuşuyordu. “Bu çalışmalarımın sebebi bir kuru toprak parçası değil, biz toprakları değil, gönülleri fethetmeye gidiyoruz.” dedi. Kulaklarıma inanamıyordum. Bu, okulumun duvarında yazılı olan, her gün önünden geçerken okuduğum sözdü ve ben o sözü sahibinden, Fatih’ten duyuyordum. Onun bu fethi ne kadar istediğini öğrenmek için, “Peki Sultanım, ya fetih başarılı olmazsa?” diye sordum. Kaşlarını çattı ve gür bir sesle: “Ya ben Konstantiniyye’yi alırım ya Konstantiniyye beni!” dedi. Biraz sonra cevabını bildiği bir soruyu sorar gibi sıcak bir gülümsemeyle: “Sen neredensin?” diye sordu. Ben de gülümseyerek: “Senin bana miras bıraktığın yerden Sultanım!” dedim. Bir anda annemin sesini duydum:
– Bedirhan, kahvaltı hazır, uyan hadi!..
Gözlerimi açtım ve anladım ki hepsi bir rüyaymış. Bu, kitabın bitişinden daha üzücüydü.
“Gerçekleşen Hayal Hikaye (Çocuklardan Ev Yapımı Öyküler)” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.
