Gıldolak Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Gıldolak Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Gıldolak Türküsünün Hikayesi
Yöresi: Afyon
Yokluk içinde büyümüş, dürüstlüğü ile herkesçe sevilen dalyan gibi bir yürüğün, Mehmet’in yazgısını anlatır “Gıldolak”.
Keçi kılından örülme dalamasını başından eksik etmediği için “Gıldolak” derler Mehmet’e. Fakir bir aile çocuğudur ama çalışıp kazanmış, biriktirmiştir başlık parasını. Alır sonunda sevdiği kızı. Daha doyamadan sevdiğine, askerlik gelip çıkmıştır, bir de İstiklal Savaşı.
Anasını karışma, karısını anasına emanet eder ve gider. Gider gitmesine de aklı kalır köyünde, ne yer ne içerler diye. Günler günleri kovalar, bir haber gelmez köyden. Anasının ve karısının halini bilmez Gıldolak, onun için gidip görmek ister ve firar eder.
Hasta bulur anasını, para bulup bakmak için çıkar dağlara eşkıyalığa. Bir de emir çıkar peşine “asker kaçağı, yakalansın” diye. Kuvay-ı Milliye’ci Arif Bey alır yanma izci Kara Seyit’i düşer Gıldolak peşine. Merhametinden hem asker kaçağı hem kanun kaçağı olan Gıldolak’ı Karataş’ta bir mağarada bulup öldürürler. Gıldolak’ın dul karısı yakar ardından bu türküyü.
Gıldolak Türküsünün Sözleri
Gıldolağın eğlencisi gardaş
Ne anam var ne babam var ne gardaş
Beşli mavzer olsun bana arkadaş
Alınan avlandım ona yanarım
******
Buldu da gidiyor şu Gara Seyit
Var mı sülalede böyle bir yiğit
Böyüt Macaroğlu Hasan’ı böyüt
Alınan avlandım ona yanarım
******
Arabaya binmiş ayağı yerde
Kanlı cepkeni de yüzüne perde
Kınamam komşular gençlik var ser de
Alınan avlandım ona yanarım