Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Hikaye

Güneşli Bir Cuma Sabahı Hikaye

Güneşli Bir Cuma Sabahı Hikaye” okumak için aşağıdaki yayınımızı inceleyiniz.

Güneşli Bir Cuma Sabahı Hikaye

Benim adım Metin, 10 yaşında siyah saçlı, mavi gözlü, kısa boylu ve büyüklerimin deyişiyle parlak bir çocuğum. O Cuma günü babamı en güzel giysileriyle çıkarken gördüm, koşup babamı durdurdum ve babama neler olduğunu sordum, “Bugün meclis açılacak oğlum” dedi. “Baba seninle gelsem ne olur?” dedim. Usulca annemin gözlerine baktım. Annemin başıyla onay vermesi üzerine “Hadi bir şeyler yiyelim sonra çıkarız.” dedi. O gün aslında korku ile cesareti aynı anda yaşıyorduk hepimiz. Bir yanımız sokaklara dökülmek istiyor. Diğer yanımız ise canımızı korumak için ne yapacağını bilmez bir hâldeydi.
Babamla birlikte Anafartalar Caddesi’nden Altındağ’a doğru yürüdük. Hacı Bayram Camisi’nden çıkan kalabalık bir topluluğa karıştık. Bir anda babamın eli elimden kaydı ve onu kaybettim. Şaşkınca etrafıma bakınıp koca koca adamların arasından elimle kendime yol açarak ilerlerken, önüme uzun boylu biri çıktı. “Önümden çekilebilir misiniz Efendi?” dedim. Arkasını döndü ve yere eğilip boyu boyuma denk gelince de omzumdan tutup: “Adın ne küçük bey” dedi. “Adım Metin efendim, berber Ragıp efendinin oğluyum, onu kaybettim kalabalıkta.” dedim. Bir anda hayatımın en büyük olayını yaşadım. O karşımda duran adam, herkesin bahsettiği Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal’di. Dal gibi titremeye başlamıştım. Titrediğimi gören Mustafa Kemal beni kollarına alıp kucakladı. Şimdi her yeri yukarıdan görüyordum. O anda çaresizce etrafa bakınan babamı gördüm ve bağırdım. Koşarak yanıma geldi ve beni Mustafa Kemal’in kucağından aldı. “Sağ ol Efendi” dedi. Ben inip Mustafa Kemal’e tekrar sarıldım.
“Sağ olun Paşam, iyi ki varsınız” dedim. O da bana “Çok çalış ve oku çocuk, çünkü bizi eğitim ve bilim kurtaracak, bizi siz kurtaracaksınız” dedi. Ona orada söz verdim.
Sonradan babamın anlattığına göre o gün Meclis’e bir kahvehanenin gaz lambasını almışlar. Bir ilkokulun çatısını ve öğrencilerin oturduğu sıraları da buraya getirip Meclisi birkaç gün içerisinde kurmuşlar. Mustafa Kemal, Meclis Başkanı seçilmiş o gün. Vatanın her bir karışında kongreler düzenleyip, her yere adım adım gidilerek Millî Mücadele anlatılıyordu.
İçimizdeki coşku ve sevinç tarif edilmezdi. Babam sevilen bir berberdi. Ona tıraşa gelen çok önemli kişiler her gün yeni bir şey anlatırdı. Akşamına da babam bize birer hikâye gibi anlatırdı olanları. Bir keresinde biri kadınların cepheye nasıl yardım ettiğini anlatmış gözleri dolarak. Biz de ağlamıştık o gün.
Babam elinden geldiğince bizleri okutmak için her şeyi yaptı. Bizler de onun emeklerini boşa çıkarmadık. Öğretmen okulundan mezun olup Anadolu’yu karış karış gezerken Atatürk’e verdiğim sözü tutmuş olmanın gururunu yaşadım hep.
23 Nisan 1970 yılıydı, artık öğretmenlik yapmıyordum. Meclisin kuruluşunun üzerinden tamı tamına 50 yıl geçmişti. Torunum Ali’nin 23 Nisan gösterilerini izlemek için buluşmuştuk. Bugün çocuklara adanmış, tıpkı benim o meclisin açıldığı günün öğleninde koşturmam gibi çocukların doya doya kutladıkları özel bir gün olmuşu.
Sizlere bu hikâyeyi büyük dedemin, günlüğünden bakarak yazdım. Benim adım Arif. Ali dedemin, dedesinin hikâyeleri bizlere sürekli anlatılırdı.
Bugün TBMM’nin kuruluşunun 100. yılı fakat bugün evden kutlayacağız çünkü virüs var tüm dünyada ama biz 100. yılı kalbimizde kutlayacağız.
Bugün hep bir ağızdan camlarımızdan, balkonlarımızdan İstiklal Marşı’nı okuyacağız.

Güneşli Bir Cuma Sabahı Hikaye (Çocuklardan Ev Yapımı Öyküler)” ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!