Halid Ziya Uşaklıgil Sevda-yı Girizan Hikayesinin Konusu

Halid Ziya Uşaklıgil Sevda-yı Girizan Hikayesinin Özeti

Halid Ziya Uşaklıgil Sevda-yı Girizan Hikayesinin İncelemesi

Hikâye İtalyan besteci Verdi’nin La Traviata adlı 1853’te bestelediği ünlü operasından bir alıntı ile başlar:

“Ah! Eğer sahih ise, benden firar ediniz”

Sevda-yı Girizan, yasak aşka tutulmuş iki kişinin hikâyesidir. Özellikle bu kişilerden birinin ağzıyla iki kişinin duyguları dile getirilmiş bütün olanlar birinci tekil şahıs ağzından anlatılmıştır:

“Bir kere zevcenize tesadüfe etmiştim. Bilseniz o kadını şimdi ne kadar seviyorum! O gün gördüğüm sima-yı mahzunu gözlerimin önüne geldikçe bedbaht bir hemşire gibi acıyorum. Ah, kim bilir, ona ne kadar gözyaşları döktürdünüz! Onu, artık yavaş yavaş neşelerine bir sükûn-ı mağmum düşen çocuklarını yanına alıp size ağlamak isteyen gözleriyle bakarken, o nigâh-ı istirhamiyle size ‘İki aydan beri beni ve çocuklarımı niçin sevmiyorsunuz?’ derken görüyorum.”

Hikâye, duygularından dolayı pişmanlık duyan adamın eşini ve çocuklarını alıp yasak aşkından uzaklaşmaya karar vermesi ve diğer tarafta karşı köşkten onu seyreden sevdiği kadının verdiği bu karara takdir ile bakması ile son bulur.

“ (…)İşte şimdi güzel karar almış olmaktan hâsıl olan itminan ile ayağa kalkıyorsunuz., bu kağıdı mumunuza tutarak yakıyorsunuz.(…)Birer buse-i ric’at-i meftuniyetle zevcenizi, oğlunuzu, kızınızı öpüyorsunuz.Bu buse zevcenizle sizi ve size de hayatınızın küçük bir arızaya tesadüf eden saadetini iade ederken emin olunuz ki karşınızdaki köşkte bir kalp bütün halisiyet ü safvetiyle o buseyi tes’id ediyor.”