Hürmüz Gelin Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Hürmüz Gelin Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Hürmüz Gelin Türküsünün Hikayesi
Yöresi: Kastamonu
Çetindir bu civarın toprakları, yaşayanları bilse de arazinin huyunu suyunu, çekinirler. Dik yamaçlara tırmanan dar patikalar, geçit vermek istemeyen, ara sıra gerçek yüzünü gösteren derelerle işlenmiştir.
Katır sırtında aşılıp varılır her yere. Düğüne, tarlaya, cenazeye… Mevsimin kudurduğu bir zamanda gelin olacaktı Hürmüz. Çeyizlerini de, hediyelerini de bir bir koymuştu bohçalarına, oğlan evine varmadan. Oğlan tarafı gelmişti, gelin kız Hürmüz’ü almaya. Her gelin gibi hem ağlıyor hem gidiyordu Hürmüz gelin. Büyüklerinin elini öpmüş, helalliğini dilemişti.
Kafile gelini alıp yola koyulmuştu hemen. Yollar geçit vermese de; bilenler bir o yana, bir bu yana geçerek yürütüyorlardı kafileyi. Hıro Köprüsü’ne vardıklarında “gelinle kayınpeder en son geçsin” denildi. Hepsi geçti de, gelinle kayınpeder ortasındayken köprünün, sular coşup çekiverdi içine ikisini de. Önce atların yeleleri kayboldu, ardından güzel gelin ve kayınpederi. Türküleri vardı bu güne, kaybolmadan.
Hürmüz Gelin Türküsünün Sözleri
Kalkın kızlar kalkın yollara gidelim aman aman
Gelene geçene Hürmüzü soralım
Cenaze namazını yolda kılalım aman aman
Alma da dalgam alma Hürmüz gelini
Altın kemer sıkmış belini