İpin Ucu Başkasının Elinde Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Öyküsü, Açıklaması Kısaca
İpin Ucu Başkasının Elinde Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Öyküsü, Açıklaması Kısaca
Mollanın biri, en nihayet medrese eğitimini bitirirmiş. Hocasının da desteği ile, şehrin en büyük camilerinden birine tayin edilmiş. Molla, gerçi derslerinde başarılı bir öğrenci imiş ama, cemaate vaaz ve nasihat etme hususunda pek bir tecrübesizmiş. Yanlış bir söz söyleyip, rezil olmaktan da ölesiye korkuyormuş.Düşünmüş taşınmış ve birlikte eğitim gördüğü en samimi arkadaşından yardım istemeye karar vermiş. Bak azizim! Sen benim en has arkadaşımsın. Öyle ise bana yardım etmelisin. Ben ayağıma bir ip bağlayacağım. İpin ucunu da kürsüden aşağıya sarkıtacağım. Sen kürsünün hemen altında oturacaksın ve eğer yanlış bir söz edersem, hemen ipi çekip beni ikaz edeceksin. Tamam mı? Anladın mı? Anlaşılmayan bir nokta yok değil mi?”
Öteki:
“Azizim!” demiş. “Anladım anlamasına da, bu işe yarar bir yol mudur, orasını bilemem.”
“Yarar yarar” demiş genç molla. “Sen ipin ucunu elinden kaçırma yeter..”
Ertesi gün, genç vaiz, kürsüye kurulmuş. Aynen dedikleri gibi tezgâhı da kurmuşlar. İp ayağa bağlı, ucu da kürsünün dibindeki arkadaşın elinde imiş.
Molla, dualar etmiş ve salavat-ı şerife getirerek, “Kalen Nebî..” diye söze başlayacakmış ki, tam “Kale
dediğinde, cemaatten sakar bir adam, kendisine oturacak yer aranırken, ipe takılmış. İp çekilince “Eyvah, yanlış oldu, ikaz geldi” diye düşünerek, “kıyle”diye güya düzeltmiş. Ancak asıl yanlış “kıyle” olunca, arkadaşı ipe asılmış.
“Tüh bu da mı yanlış oldu” diye telaşa düşen molla, “Kuule” deyivermiş. Bu ise bütün bütün yanlışmış. Arkadaşı ipe bir kez daha asılmış.
Kale, kıyle, kule., derken, mollanın kafası iyice karışmış. Kalabalık cemaat, “Hoca ne anlatacak?” diye merakla bekliyormuş.
Molla ise:
“Şu densize bak! Güya arkadaşım olacak. Benim ilk söylediğim doğru idi. İpi çekti, bana yanlış söyletti. Sonra tekrar ipi çekti, büsbütün yanlış söyletti. İlk vaazımda beni cemaate rezil etti. Tüh yazıklar olsun!” diye için için konuşurken, bu işin böyle oymayacağına kara verip, cemaate:
“Ey efendiler! Ümmet-i Muhammed! (asm) Ben size nasihat edecektim, çok şeyler anlatacaktım amma mümkün olmadı. Çünkü ipin ucu başkasının elindedir!” diyerek, kürsüden aşağıya inmiş.
*************
Bu deyim, bir işin sonucunun, görünenden bambaşka birilerinin elinde olduğu durumları anlatır.