Kazın Ayağı Öyle Değil Deyiminin Açıklaması

Kazın Ayağı Öyle Değil Deyiminin Anlamı

Kazın Ayağı Öyle Değil Deyiminin Hikayesi Kısa

Kazın Ayağı Öyle Değil Deyiminin Öyküsü

KAZIN AYAĞI ÖYLE DEĞİL DEYİMİNİN ANLAMI

• Sen yanlış biliyorsun. Durum senin sandığın ya da bildiğin gibi değil. 

KAZIN AYAĞI ÖYLE DEĞİL DEYİMİNİN HİKAYESİ

Nasreddin Hoca, Timur’a yaptığı bir ziyarette, armağan olarak kaz kızartması götürür.

Kızartılmış kaz o kadar iştah açıcıdır ki Hoca dayanamaz, yolda giderken kazın bir budunu yer.

Kaz kızartmasının başına oturan Timur, tam yemeye başlayacaktır ki kazın bir ayağı­nın eksik olduğunu görür. Hoca’ya dönüp: “Efendi, bu kazın bir ayağı yok!” diye gür­ler.

Hoca, ne yapsın? Çaresiz:

“Sultanım, bizim Akşehir’de kazlar böyle- dir, tek ayaklıdır,” der.

Timur’un pek inanmadığını görünce te­laşla sağına soluna bakar. Biraz ileride, çeş­menin başında kazların tek ayak üstünde dinlendiğini görünce hemen onları işaret ederek:

“İşte, bakın, bizde kazın ayağı böyledir!” diye örnek gösterir.

Başını iki yana sallar Timur: “Hayır,” der, ^ukazın ayağı öyle değildir/” Hemen ardından, yakınındaki mehter taımına işaret eder. Mehter davulu çalmaya başlayınca gürültüyü duyan kazlar, iki ayakları üstünde kaçmaya başlamasın mı?

Timur, Hoca’ya döner:

Efendi, bak sizin kazlar iki ayaklı oldu. Ya buna ne dersin?”

Hoca: “Sultanım,” der, “o tokmağı sen yesen, değil iki ayaklı, dört ayaklı olurdun!”