Konuşma Dili ve Yazı Dili Arasındaki Farklar

Dil, hayatın her alanında insanoğlunun ayrılmaz bir parçası­dır. İnsan duygu ve düşüncelerini kendi vücudunda bulunan ses ara­cının yardımıyla söze dönüştürerek konuşma diliyle ya da harfe dönüştürerek yazı diliyle, başkalarına aktarır. Yazı yazarken düşüncelerimizi iyice tartma zamanımız var­dır. Beğenmediğimiz düşüncelerimizi, silebilir, yeniden yazabiliriz.

Okurlar yazının son hâlini görür yalnızca. Ama konuşurken söz ağ­zımızdan bir kez çıkar ve dinleyicilere ulaşır. Onu silmemiz, geri almamız mümkün değildir. Bir yazar, yazısını yazarken okuyucuyla yüz yüze değildir; ama konuşmacı dinleyicisiyle yüz yüzedir. Konuşmacıyla dinleyici arasında fiziksel bir bağlardır. Bundan dolayı konuşma dilinde bir kişisellik, doğrudanlık, sıcaklık ve senli benlilik olur.

Bir okur anlamadığı bir yazı cümlesi üzerinde düşünme, cümleyi yeniden okuma olan gına sahiptir; ama dinleyicinin bu şansı yoktur. Bundan dolayı konuşma halinde kısa cümleler kullanılır, sözde soru cümlelerine yer verilir, sözcük s çimine dikkat edilir, somutlamalara, önemli noktalan farklı anlatımla yinelemelere başvurulur, açık bir anlatım benimsenir.