Mercimek Ahmet Kimdir, Eserleri ve Edebi Kişiliği
Mercimek Ahmet’in Hayatı
Kabusnâme mütercimi, XV. yy. ilk yarısı
• Hayatı hakkında tamamlayıcı bilgilerden yoksun olduğumuz, İlyas oğlu Mercimek Ahmet, kitabının ilk satırlarında anlattığına göre, bir gün Filibe yolunda II. Murad’m (1421-1451) hizmetine vardı. Padişahın elinde bir kitap gördü, ne kitabı olduğunu sorunca, Padişah: “Kabus-nâme!” cevabını verip içinde çok “faide ve nasihatler” bulunduğunu, ama Farsça olduğunu, birisinin Türkçeye çevirdiğini, fakat tercümesinde aydın, açık bir dil kullanmadığını sözlerine ekledi ve “açık tercüme edecek birisi olsa da, mefhumundan gönüller haz alsa!” dileğinde bulundu. Mercimek Ahmet, II. Murad’m bu dileğini yerine getirmek üzere kitabı Türkçeye yeniden çevirdi
• Kâbusnâme, Kûhistan hükümdarı Keykâvus’un, oğlu Giylânşah için 1082’de yazdığı bir nasihatname’dir. 44 bölüme ayrılan, Selçuklular devri (1037-1300) edebi mahsullerinden sayılan bu didaktik eserde; ahlâk, görgü, tıp, ticaret, astronomi, şiir, musiki, av ve başka konularda devrinin hayat görüşü açısından, arada hikâyeler anlatılarak, pratik öğütler verilir ° İran edebiyatında da günümüze kadar unutulmamış olan bu Farsça eser, Mercimek Ahmet’ten önce XIV. yüzyılın sonuyla XV. yüzyılın ilk yarısında, biri Akkadı-oğlu tarafından, iki kere daha dilimize çevrilmiş, ayrıca Mercimek Ahmed çevirisi XVIII. yüzyılda Nazmizade Murtaza tarafından divan nesrine göre işlenerek yeni bir biçime sokulmuştur 8 Cümleleri birkaç kelimelik ve kısa konuşma diline yakın, sade ve açık Türkçe akımının XV. yüzyıldaki belli başlı örneklerinden olan, Mercimek Ahmet’in Kâbus nâme çevirisi Orhan Şaik Gökyay tarafından önsöz, sözlük ve gerekli notlar eklenerek Millî Eğitim Bakanlığı yayınlarında bastırıldı (1944).