Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
Edebiyat

Milli Edebiyat Devri Türk Şiiri

MİLLİ EDEBİYAT DEVRİ TÜRK ŞİİRİ

Millî Edebiyat devri Türk şiiri 1908–1940 yılları arasında şiir tarihimizde yer almış bir şiir akımıdır. Bu devrin şairleri bütün özellikleri itibariyle bu akım içinde bir bütünlük göstermeseler de şiir anlayışları, dil tutumları özellikle de hece ölçüsünü kullanmaları yönüyle böyle bir adlandırma içinde ele alınabilirler. Çünkü hepsinde “memleket için edebiyat” fikri ortak kabule
dönüşmüştür. Tanzimat’tan itibaren ortaya çıkan şiir akımlarını batı etkisinde oluşan akımlar olarak düşündüğümüzde Milli edebiyat şiirini yerlilik, millilik özellikleri itibariyle şiirimizde köklere dayalı yeni bir açılım olarak görmek gerekir.

Milli edebiyat şiirinin oluşmasına Meşrutiyetle ortaya çıkan Türkçülük akımı etkili olmuştur. Türkçülük akımı dilde de sade Türkçe ile yazma ilkesini benimsediği için bu durum, bu dönemde yetişen şairlerimiz de etkilemiş ve Türkçe, asli kelimeleri ve milli vezniyle yeniş bir şiir akımımı ortaya çıkarmıştır.

MİLLİ EDEBİYAT DEVRİ TÜRK ŞİİRİ GENEL ÖZELLİKLERİ

Milli edebiyat devri şiirinin genel özellikleri olarak şunları söyleyebiliriz:

1. Halk edebiyatı şiir biçimlerinden yararlanma yoluna gidilmiştir.
2.Halk edebiyatı şiir biçimlerine yönelinmiş, dörtlüklerle şiirler yazılmış; mani, koşma gibi nazım biçimleri kullanılmıştır.
3.Hece ölçüsüyle şiirler yazılmıştır.
4.Konu seçiminde yerlilik esas alınmıştır.
5. Şiirlerin konuları halkın yaşamından ve ülkenin içinde bulunduğu koşullardan seçilmiştir.
6.Millî kaynaklara yönelme gerçekleşmiştir.
7.Sade bir dille şiirler yazılmıştır
8. Halk edebiyatı nazım biçimlerinden yararlanılmakla birlikte bu konuda bir çeşitlilik göze çarpar. Bu dönemde yeni nazım biçimleri denenmiş, serbest müstezat daha da geliştirilmiştir. Millî Edebiyat dönemi şiiri anlayışı ortak bir kabule dönüşse bile yine de bu dönemin şiirini tek bir başlık altında toplamak mümkün değildir. Bu dönemde ana hatlarıyla üç eğilim karşımıza çıkar. Bunlardan ilki Ziya Gökalp ve çevresine sade bir dille ve hece ölçüsüyle şiirler yazan şairler topluluğudur. Bu isimler arasında en çok öne çıkan isim ise Mehmet Emin Yurdakul’dur. Bu dönemde Saf (öz) şiire özgü arayışları da vardır. Yahya Kemal’i çoğu şiiriyle bu yolda şiir yazan şairlere örnek olarak gösterebiliriz. Yine bu dönemde halkın yaşama tarzını ve değerlerini yansıtan manzum hikâyeler yazan şairler de görülür. Bu tarz isimlerin en önemlisi ise Mehmet Akif Ersoy’dur.

Bu dönemde bir şiir topluluğu daha vardır. Beş Hececiler adını alan bu topluluk 1917’de Selanik’te Genç Kalemler dergisi ile başlayan Millî Edebiyat akımının ilklerine bağlı olarak, halk şiirimizin özelliklerinden, yerli kaynaklarımızdan yararlanarak, şiirimizin aruzdan heceye geçişinde önemli rol oynamışlardır. Şiirlerinde Anadolu manzaralarını ve Anadolu yaşayışını coşkulu
bir dille işlemişlerdir. Bu topluluğu oluşturan şairlerimiz ise şunlardır. Faruk Nafiz Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç. Bu isimler, şiire 1. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele yıllarında başlamışlar ve Mütareke yıllarında da eser vermeyi sürdürmüşlerdir. Anadolu, memleket sevgisi, yurt güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik gibi konuları öne çıkaran Beş Hececiler Millî Edebiyat akımından etkilenmiş ve aruzu bırakarak şiirlerinde heceyi kullanmaya başlamışlardır. Bunda da oldukça başarılı olmuşlardır.

Milli Edebiyat şiirinin ilkelerini benimseyen şairler olarak Beş Hececiler’e Salih Zeki Aktay, Ali Mümtaz Arolat, İhsan Raif, Şükufe Nihal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ömer Bedrettin Uşaklı, Halide Nusret Zorlutuna, Necmettin Halil Onan, Rıza Tevfik Bölükbaşı gibi şairleri ekleyebiliriz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!