Miraç Çağrı Aktaş Sen On Yedi Yaşımsın Kitap Özeti

Miraç Çağrı Aktaş Sen On Yedi Yaşımsın Kitap Özeti

“Sen On Yedi Yaşımsın” Olimpos Yayınları tarafından basılan 160 sayfalık bir kitap. “[tooltip text=”Sen On Yedi Yaşımsın ” gravity=”nw”]Miraç Çağrı Aktaş Sen On Yedi Yaşımsın Kitap Özeti[/tooltip]” kitabının yazarı ise Miraç Çağrı Aktaş. Miraç Çağrı Aktaş “Sen On Yedi Yaşımsın” kitabında aşk acısını, özlemi, hasreti anlatıyor.

Miraç Çağrı Aktaş “Sen On Yedi Yaşımsın” kitabının arka kapak bilgisi.

Miraç Çağrı Aktaş “Sen On Yedi Yaşımsın” kitabından küçük bir bölüm. 

fendinin yaptığına bakın. Ama yine de iyi sabrettim. Allah bana peygamber sabrı mı verdi ne yaptı bilmiyorum ama Zümranın harekederine gerçekten anlam vermek güçtü. Ama ben bu gücü böylesine ufak ve gereksiz şeyleri kafamda büyüterek harcamak is­temiyordum. Yan yana uzun yıllar birlikte yürüyerek harcamak is­tiyordum. Çok istiyordum ama olmuyordu. Zaten çok istediğiniz ne varsa olacağı varsa da olmuyor ya, cidden. Sırf çok istiyorsunuz diye olacağı varsa da gerçekten olmuyor.

Ona olan sinirimi içimde yaşadım ve kendisine asla yansıtma­dım. Küstüm, kırıldım, üzüldüm, yoruldum, dağıldım ve bunla­rın hepsini aylarca kendi içimde yaşadım. Günler geçti, hatta aylar geçti. Defalarca çalıştığı yere gittim. Ama ne yaparsam yapayım hiçbir ilerleme kat edemedik. Olan sadece benim hayatımdan boşa geçip giden zamana oldu. Boşuna girdiğim streslerden, üzüldü­ğüm günlerden ve birçok şeyden söz etmiyorum bile. Yaşadığımız bu saçma olayın üstüne bir akşam beni arayıp ne yaptığımı sordu. Hiçbir şey yapmadığımı, evde oturduğumu söyledim. Yanında er­kek sesi duyduğumda yanındakinin kim olduğunu sordum. Yakın arkadaşı Mert, iş çıkışı onu alıp evine bırakacakmış. Bak bak bak, yakın arkadaşıymış. Eve bırakacakmış. Ben de: “Tabii ya, Miraç kim ki zaten.” diye geçirdim aklımdan. Bak keyfîne dedim yalnız­ca. O kadar vakit geçir, o kadar emek ver, o kadar sıkıntıya, strese gir, başkası Zümra Hanım’ı eve bıraksın. Daha bir kere bile bana adam gibi vaktini ayırmadı be, ayırmadı…

Benim de en çok zoruma giden bu oldu. Ben hariç herkese ayı­racak vakit buluyor, ben hariç herkese fedakârlık yapmayı çok iyi biliyordu. Bana düşmanı gibi davranıyordu. Asıl yanma sokulma­sı gereken ve yaralarını yanında sarması gereken kişi bendim. Sırf böyle düşünüyorum diye mi beni yaralamaya çalışıyordu bilmiyo­rum. Ama beni çok yoruyordu. Yorulduğumu ve canımın acıdığı­nı belli etmiyorum diye beni güçlü zannetmesi de gerekmiyordu.