Nesibe Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Nesibe Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Nesibe Türküsünün Hikayesi
Yılı belli değil, her halde çok eski. Harput’un belli başlı mahallelerinden birisindeyiz. Burada mütevazı bir aile oturuyor; bir ana, bir oğul, bir gelin. Tann, buaileye iki de kız çocuğu vermiş. birinin adı, Nesibe, diğerinin Pamuk… doğrusu ikisi de güzel mi güzel… Fakat Nesibe, çok şirin çok cazibeli bir kız.,. Bir kış günü baba, satlıcana (Zatülcenp) tutularak bir hafta içerisinde ölüyor. Gel zaman, git zaman anaya da bir kısmet çıkarak Yılan geçiren köyüne gelin gidiyor. İhtiyar büyük ana Güllü bacı ise, oğlunun yuvasını bozmadan bu inci gibi torunlarına kanat açarak Harput’da kalıyor ve bu kızları büyütüp yetiştirmeğe çalışıyor. Kızlar gerçi yetişiyorlar; fakat evde baba ana baskısı olmadığından serbest, hoppa, ve afacan olarak.. Nesibe büyüyüp geliştikçe güzelliği de o nisbette artmakta, boyu posu yerinde, yüzünün hat güzellikleri nisbetinde kara kaşları, kara gözleriyle müstesna bir Harput güzeli… Onu kim görse hayran olmuş ve bu güzelliği az zaman içinde bütün şehre yayılmış, dillere destan olmuş. Bu halile beraber, Harput için mutaassıp bir muhitte, serbestçe evinin damına çıkıp damdan ve pencerelerden gelip geçenleri seyretmeğe ve kendisini satmağa başlayınca, bütün Harput’un dedikodusu Nesibe’nin üzerinde toplanıyor. Sonra Harput’un çölleleri hiç dururlar mı? Nesibe’yi bir kerecik olsun görmek için takip ve tecessüsler günden güne çoğalıyor ve tazyikler başlıyor… Her gece sabahlara kadar pencerelerine, damlarına taş yağdırılmakla taciz ediliyorlar. İşte bu hovardaların arasında, en başta Karaligilin (Kara Aligil) Mustafa var. Mustafa yakışıklı bir genç aynı zamanda iyi bir ailenin çocuğu… Fesinin üstüne ince oyalı yazma sarar, mert, cesur, hovarda mı hovarda… Aynı zamanda saz da çalarmış… Nesibe’nin gönlü de Mustafa’da… Fakat bunun karşısında Hüseynik’li Hamdi Çavuş namında bir bel6lı var, vaz7feye gidip gelirken, Nesibe’yi görmüş, beğenmiş ve gönlünü de kaptırmıştır. Hamdi Çavuş, bir taraftan kızı sıkıştırdığı gibi bir taraftan da büyük anası Güllü bacıya müracaatla Nesibe’ye talip oluyor. Hamdi Çavuş, hem Nesibe’de. hem de büyük anadan yüz bulamayınca tehdit ve müdahalelerini sıklaştırıyor. Güllü bacı, daha ihtiyarlamıştı, bu hallerden bizar olarak Nesibe’yi evinden uzaklaştırmak ve Mustafa Bey’e vermek için Yılan geçiren de anasının yanına göndermek istiyor. Nesibe ise, Mustafa’dan ayrılamıyor, nihayet göz yaşları arasında Nesibe, Yılan geçiren’e gidiyor, fakat Hamdi Çavuş, Nesibe’nin izini adım adım takip ile gittiği yere de musallat oluyor. Orada da gerek kızdan, gerek anasından yüz bulamayınca deliye dönmüş gibi elindeki Martini tüfeğinin tetiğini çekerek Nesibe’yi bir kurşunda öldürüyor, kendisi de atına atlayarak firar ediyor. Bu acı ve feci haber, Harput dolaylarına yayılınca: Harput’un meçhul şair ve bestekarı hemen dile gelmiş. Almış sazı eline. bakalım ne demiş…
Bir taş geldi pencereden tak dedi
Güllübacı (Vah vah) Nesom burda yok dedi
Güllü bacı (vah vah) Nesom burda yok dedi
İnanmazsan çıh yuharı bah dedi.
Konma bülbül, konma mezar taşıma
Genç yaşımda (vah vah) neler geldi başıma
Bir sazım var altı telden bağlama.
Ben gidersem vah vah kömür gözlüm ağlama
Ölür isem ellere bel bağlama
Konma bülbül, konma mezar taşıma
Genç yaşımda (vah vah) neler geldi başıma
Bir yazmam var düre düre eklerim
Ölene dek Vah vah yar yolunu beklerim
Hiçe gitti şu benim emeklerim
Konma bülbül, konma mezar taşıma
Genç yaşımda (vah vah) neler geldi başıma
Çifte çıkar martinimin dumanı
İstanbul’dan gelir Vah vah fermanı
Yoktur katillerin dini imanı
Konma bülbül, konma mezar taşıma
Genç yaşımda (vah vah) neler geldi başıma
Ufacık taşlarla kala yapılmaz
On atlıyla Vah vah Hamdi Çawş tutulmaz
Nesibe ölmekle Harput yıkılmaz
Konma bülbül, konma mezar taşıma
Genç yaşımda (vah vah) neler geldi başıma
Uzun olur uzun yolun selvisi (Servi)
Ben bilmezdim Vü vü benim yarim hangisi
Kara kaşlı, kara gözlü kendisi
Konma bülbül, konma mezar taşıma
Genç yaşımda (vah vah) neler geldi başıma
Nesibe Türküsünün Hikayesinin Sözleri
Duman almış mezarımın üstünü
Kömür gözlüm bilmem bana kütsümü
Ahbaplarım benden ümit ketsimi
Konma bülbül konma daldan ayrıyım
Sade daldan değil yardan ayrılayım
**********
Atımı bagladım ben bir adaya
Karşı durdum yare gelen gadaya
Yeminliyim yarsız girmem odaya
**********
Yeşil olur fistanımın şeridi
Yüreğimde yağ kalmadı eridi
Nesi bemde bu yerlerde biridi