Ömer Seyfettin Sahir’e Karşı Hikayesinin İncelemesi

Ömer Seyfettin Sahir’e Karşı Hikayesinin Özeti

Ömer Seyfettin Sahir’e Karşı Hikayesinin Ana Fikri

Ömer Seyfettin Sahir’e Karşı Hikayesinin Konusu

Hikaye birinci tekil şahsın anlatımıyla yazılmıştır. Yazar bu birinci tekil şahıs ile kendisinin karıştırılmasını önlemek için hikayenin başına, “Bir defter-i metrûkeden kopya edilmiştir” açıklamasını yerleştirmiştir. Hikayenin konusu şöyledir:

Anlatıcı gençliğinde hemen her şeyi öğrenmek arzusuyla hareket etmiş ve bunun neticesi olarak, pek çok şeyle meşgul olmasına rağmen, hiçbirinde gerçek bir başarı gösterememiştir. Her şeyi öğrenmek isteyenin, hiçbir şeyi öğrenemeyeceği hakikatine kendisi kadar vakıf başka bir kişinin daha olamayacağını düşünmektedir. Başında pek çok aşk macerası geçmiş olan anlatıcı, bunlardan birini, kendisiyle, “ruh-ı şahsiyetiyle ilişkili görmektedir: Akrabasından bir genç kıza, Belkıs’a aşık olur. Şiirle meşgul olan anlatıcı, yazdıklarını Belkıs’a okumakta, o da alakayla dinlemektedir. Bir gün anlatıcı, yazdığı bir şiiri Belkıs’a okuduktan sonra, bu şiiri onun için yazmış olduğunu söyler. Belkıs hem şaşırmış hem de şiiri beğenmemiştir; anlatıcıya beğendiği bir şairin mısralarını okur. Bu şair, Sahir’dir. Anlatıcı artık bu Sahir’e düşmandır. Onu hayalinde şahsiyetsiz bir çapkın olarak canlandırmaktadır. Bir hafta sonra tramvayda arkadaşları ona Sahir’i gösterdikleri zaman şaşırır. Çünkü Sahir, onun hayalinde canlandırdığı gibi bir kişi değildir. Anlatıcı, utanç içinde onun gerçek bir şair olduğunu kendine itiraf etmek zorunda kalır.

Sahir, hem görünümü- sarı saçlı, mavi gözlüdür- hem de hali, tavrıyla Servet-i Fünûn edebiyatında dile getirilen şair tipini, mesela Tevfik Fikret’in Süha’sını hatırlatmaktadır.