Son Gülen İyi Güler Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Son Gülen İyi Güler Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Öyküsü, Açıklaması Kısaca
M.Ö. 356-323 YILLARI arasında yaşayan Makedonya Kralı Büyük İskender, yine Makedonya Kralı Philip’in oğludur.
14 yaşında iken ünlü Yunan Filozofu Aristoteles’ten ders almıştır.
Eflatun’un talebesi olan Aristo, İskenderi her sahada iyi yetiştirmiştir. Savaşlarda, kesin zaferi kazanmadan geçici ve küçük başarılara güvenmemesini, kendisini bunların sevinç, heyecan ve telâşına kaptırmamasını, daima son gülenin iyi ve devamlı gülebileceği fikrini ona aşılamıştır.
Yirmi yaşında Makedonya Kralı olan Büyük İskender, Yunan eyaletlerindeki kargaşalıkları bastırmaya, susturmaya ve hatta Atina hükümetini egemenliği altına almayı başarmıştır.
Her ne kadar Aristo’dan ders alıyor olsa da, İskender çok hırslı bir kişiliğe sahip olduğundan, gözü pek doymaz. Kendi ülkesinde hâkimiyeti sağladıktan sonra, gözünü tüm dünyaya diker. O zamanın en zengin ülkeleri olan “İran ve Hindistan’ı da alsam aman ne iyi olur” diye iç geçirir.
Miladdan önce 334 yılında İskender, otuzbeşbin kişilik bir orduyla İran seferine çıkar. Pers Kralı III. Dara’nın altmışaltıbin kişilik ordusu ile İskenderun yakınlarında İssos vadisinde yaptığı savaşı kazanır.
III. Dara’nın ordusu sayıca çok üstün olmasına ve savaş sırasında zaman zaman üstün başarılar kazanmasına rağmen, İskender, akıl hocası Aristo’nun sözlerini aklından çıkarmaz ve her seferinde “son gülen iyi güler” der, moralini hiç bozmaz
*******************
Bu deyim, anlık zaferlerin, kazançların ve galibiyetlerin ışıltısı gözlerimizi kamaştırmasın, asıl önemli olan, herşey bittiğinde hâlâ gülüyor olup olmadığımızdır, anlamında kullanılır.