Tuğrul Uçak Müdürden Sonra Müdür Kitap Özeti
Tuğrul Uçak Müdürden Sonra Müdür Kitap Özeti
“Müdürden Sonra Müdür” Okuyan Us Yayınlarından 2015 yılında çıkan 292 sayfalık bir kitap. “Müdürden Sonra Müdür” kitabının yazarı Tuğrul Uçak Türk Edebiyatının genç yazarlarından. Tuğrul Uçak “Müdürden Sonra Müdür” romanında Doğan ile Deli Belkız’ın aşkını ve yakın tarihimizdeki Kore Savaşına, sağ sol çatışmasına, askeri darbeler ve 17 Ağustos depremine dek yakın tarihi de gösteren anlatan bir kitap.
Tuğrul Uçak Müdürden Sonra Müdür kitabı tavsiye ettiğimiz kitaplardandır.
“Müdürden Sonra Müdür” kitabından küçük bir bölüm
********************
Bunları düşünerek sokağa girmişti. Attığı her adınım, kendisini özgürlüğe biraz daha yaklaştırdığım hissediyordu. Kapının önündeki kalabalığı gördüğünde şaşırmış ve hızlanmıştı. Yeni bir çocuk beklemediğine göre evde ters giden bir şeyler vardı. Ağlayanları gördüğünde beyninden vurulmuşa döndü. Ya annesine ya Cahide’ye bir şey olmuş olabilirdi. Yaşlılar aklıma gelmişti ne hikmetse ilk olarak. Bu işlerin sırayla olmadığım hala kavrayamamıştı. Ölüm sıra beklemezdi.
Kalabalığı yararak içlerinden geçtiğinde Fuat hariç diğer çocukların evde olmadığım gördü. Neredeydi çocuklar? Fatma’ya baktığında gözyaşlarına boğulduğunu görmüştü. Belliydi bir ölüm vardı fakat kimin öldüğünü anlayamamıştı. Başsağlığı dileyenler yanma üşüşürken, salonda üzerine bıçak konulmuş Deli Belkıs’la karşılaştı. Kulaklar mm çınladığım ve gözlerinin karardığım hissediyordu. Ayakta donakalmış, ne yapacağını bilememişti. Gözlerinden boşalan yaşlar, tüm vücudunu titretmeye başlamıştı. Dayanamıyordu.
Doğan, annesinin yüzünü son bir kez daha görmek için salona girdiğinde, Cahide de ısrarla evi terk etmek istemeyen komşuları dışarı kovalamaya çalışıyordu. Neticede bir düğün demek merasimi yoktu, kalabalık istemiyordu.
Konuşamıyordu. Annesinin cansız bedeni üzerine kapaklanmış, hıçkırıyordu. Nasıl öldüğünü, ne zaman öldüğünü sormak bile aklının ucundan geçmiyordu. Zaten ölen birisinin ardından bu sorulara verilen cevaplar çok da önemli değildi. Hayatta ilk defa birisinin öldüğüne tanıklık ediyordu. Hem de bu kadar yakın birisinin.
Bir an için kendine gelir gibi oldu ve ayaklandı. Dizlerimin bağı çözülmüştü, duramıyordu ayakta. Yandaki koltoğun ucuna tutunarak güçlükle oturdu. O sırada Cahide