Türk Edebiyatındaki Kadın Yazarlar
Türk Edebiyatındaki Kadın Yazarlar
Türk Edebiyatındaki Kadın Yazarlar Kimlerdir
Tanzimattan Günümüze Kadın Yazarlar
Türk Edebiyatındaki Önemli Kadın Yazarlar
Yenileşme dönemi edebiyatımızda ilk kadın yazar olarak karşımıza Fatma Aliye Hanım çıkar. Muhadarat, Udî, Refet ve Enin gibi romanları bulunan yazar, çoğunlukla kadının birey olabilme mücadelesini ve aile içi problemlerini yansıtmıştır. Ahmet Midhat Efendi ile birlikte yazmış oldukları Hayal ve Hakikat başlıklı eser, dönemin erkek ediplerinden de destek gördüğünü göstermektedir. Uhuvvet romanı ile bilinen Selma Rıza Hanım da, yine kadının hayat karşısındaki mücadelesine aile içi ilişkiler üzerinden dikkat çekmiştir.
Cumhuriyet öncesi dönemde pek varlığı hissedilemeyen kadın yazarların asıl serüveni Cumhuriyet’ le başlayacaktır. Hiç şüphesiz akla ilk gelen isimlerden biri Halide Edip Adıvar’dır. Hemen bütün eserlerinde baskıdan sıyrılmaya çalışan ve kimliğini kazanma çabası içindeki kadınlara göndermede bulunur. Bu dönemde; Tevekkülün Cezası, Yakut Kayalar, Renksiz Izdırap, Çöl Güneşi, Yalnız Dönüyorum, Domaniç Dağlarının Yolcusu, Çölde Sabah Oluyor eserlerinin yazan Şükûfe Nihal Başar’ı önemli bir isim olarak kaydetmek gerekir. Ayrıca Gülün Babası, Aşk ve Zafer ve Büyükanne adlı eserleriyle Halide Nusret Zorlutuna; Ölmüş Kadının Evrak-ı Metrukesi ile Güzide Sabri Aygün; Aydemir ve. Pervaneler adlı eserleriyle Müfide Ferit; Kerime Nadir, Mükerrem Kamil, Cahit Uçuk, Muazzez Tahsin Berkant, Peride Celal, Meliha îlksel gibi isimler bugün de unutulmayan ilk kadın yazarlar kuşağı içerisinde yerlerini almışlardır. Bu isimlerden kimisi acıklı aşk serüvenleriyle örülü popüler romanlar kaleme almışlardır.
Cumhuriyet’in kadına tanıdığı sosyal haklar ve sunduğu yaşam tarzı, kadınlarının edebiyat sahasında var olabilmelerini kolaylaştırmışsa da, yazar kadınların sayısının çoğalması 1970’lere kalacaktır. Bu süreçte Ciğerdelen romanıyla Safiye Erol, İbrahim Efendi Konağı ve Mesihpaşa İmamı romanlarıyla Samiha Ayver- di; Buhran Gecesi, Fosforlu Çevriye, Aksaray’dan Bir Perihan romanlarıyla Suat Derviş; Boşlukta Mavi, Koman Çıkmazı’yla Nezihe Meriç gibi isimler, eserleriyle Türk edebiyatında hatın sayılır bir yer edinmişlerdir. Kadın yazarların 70 sonrasında artmaya başlaması, “kadın edebiyatı” kavramını gündeme getirmiş, bu kavram etrafında kadını anlatan eserlerin mi yoksa kadın yazarların verdiği ürünlerin mi bu kavramı doldurduğu uzun süre tartışma konusu olmuştur. 1970’li yıllardan itibaren Türk edebiyatında önemli kadın kalemler yetişmiştir. Bu isimlerden Alev Alatlı, iki ciltlik Schrödinger’in Kedisi, Valla Kurda Yedirdin Beni, Yaseminler Tüter mi Hala?, İşkenceci romanıyla entelektüel bir çizgi çizer. Bu tarihten itibaren Türk nesrinde eser veren belli başlı kadın yazarlar ve eserlerinden bazıları şunlardır: Dağın Öteki Yüzü ve Bir Yaşdönümü Rüyası’yla Erendiz
Atasü; Bir Düğün Gecesi, Ölmeye Yatmak romanlarıyla Adalet Ağaoğlu; Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ve Göçmüş Kediler Bahçesi adlı eserleriyle Bilge Karasu; Şafak romanıyla Sevgi Soysal; 47’liler ve Berlin’in Nar Çiçeği ile Füruzan; Bir Göçmen Kuştu O ve Emir Bey’in Kızları ile Ayla Kutlu; Adı Aylin ve Süreya ile Ayşe Kulin; hikâyeleriyle Tomris Uyar; îki Yeşil Su Samuru, Uzun Beyaz Bulut ve Kumral Ada Mavi Tuna romanlarıyla Buket Uzuner; Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm romanıyla İnci Aral; Sevgili Arsız Ölüm Te Latife Tekin; Yarın Yarın, Asılacak Kadın ve Sonuncu Sonbahar ile Pınar Kür; Tuhaf Bir Kadın, Mektup Aşkları, Cüce ile Leyla Erbil, Hiçbir Yere Dönüş ve Kedi Mektuplarıyla Oya Baydar; Pinhan, Bit Palas, Baba ve Piç romanlarıyla Elif Şafak; Azap Topraklan, Nisan Yağmuru, Kaf Dağının Ardında romanlarıyla Emine Işınsu; Aşkı Giyinen Adam’la Nazlı Eray, Çırpıntılar, Hilal Görününce, Gece Rüzgârları romanlarıyla Sevinç Çokum, Paramparça ve Kadının Adı Yok’la Duygu Asena ve Tezer Özlü, Feride Çiçekoğlu, Nazan Bekiroğlu, Fatma Karabıyık Barbarosoğlu gibi isimler Türk kadın yazarlan arasında en dikkat çekenler olmuştur.