Vırak Desen De, Bırak Desen De Yiyeceğim Deyiminin Anlamı ve Hikayesi
Vırak Desen De, Bırak Desen De Yiyeceğim Deyiminin Anlamı, Hikayesi, Açıklaması, Öyküsü Kısaca
Gariban bir köylü, kasabanın pazarına götürdüğü bir iki sepet yumurtayı, bir iki okka yağı ve peyniri satmış, hava iyice kararmadan evinin yolunu tutmuştu.
Kasabanın içinden geçip giderken bakmış bir dükkânın vitrininde kangal kangal sucuklar asılı durmakta, dükkâncı^ isteyene bu sucuklardan ateşte şöyle bir kızdırıp, büyücek bir pideye sarıp vermekte. Garibanınzaten aç olan midesi iyicene bir feryat koparmış.
“Ne yapalım hep çalışmak olmaz, biraz da yiyelim” diyerek, kendisine pide arası yarım kangal sucuk almış ve heybesine atarak; “Yolum uzun acele etmeyeyim, derenin oraya vardımmıydı açar yerim” demiş. Eşeğini dürte dürte yoluna devam etmiş.
Eşek dereyi geçerken, köylü heybesine uzanıp sucuklu pideyi çıkarmaya yeltenmiş. Ama tam o sırada hayvancağızın ürkeceği tutmuş. Köylü:
“Dur etme” demeye kalmadan, pidenin içindeki sucuk kayıp dereye düşmüş.
Hava da iyice karardığından, derenin içindeki sucuğu görmek mümkün değilmiş. Köylü:
“Onca para verdim, bırakmam kurda kuşa” diyerek eşekten inip, el yordamıyla derenin taşları arasında sucuğu aramaya başlamış. Derken eline sucuk büyüklüğünde yumuşak bir şey takılmış.
“Aha da buldum sucuğu” demiş köylü. Alıp pidenin arasına koymuş. Sonra da ‘Bismillah’ deyip, bir ısırık almış ama almasıyla, pidenin içinden:
“Vırak” diye bir ses gelmiş.
Köylü önce olanları anlamamış. Meğer sucuk diye pidenin içine tıktığı bir kurbağa imiş.
“Vırak desen de, bırak desen de yerim ben seni” demiş.
••Bu deyim “ben bu işi aklıma koydum/vazgeçmem” anlamında kullanılır.