Yar İçeriden Hoyratı Ve Mukim Tahir Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Yar İçeriden Hoyratı Ve Mukim Tahir Türküsünün Hikayesi Sözleri Notaları
Yar İçeriden Hotratı Ve Mukim Tahir Türküsünün Hikayesi
Yöresi: Şanlıurfa
Urfa’nın gelmış-geçmiş en ünlü okuyucularından biri olan Mukim Tahir’in söylediği hoyratın hikâyesidir.
Mukim Tahir (Oturan), 1900 yılında zengin bir ailenin çocuğu olarak Şanlıurfa’da dünyaya gelmiştir. Muskîdeki üstün kabiliyeti, sesi ve merakı onu müzikte tartışılmaz usta konumuna getirmiştir. Fırtınalı bir hayat yaşamıştır. Bu hayatı ona çok şey kaybettirmiş, yedi köy sahibi iken, hepsini kaybetmiş, geçim sıkıntısı içinde vefat etmiştir. Hayatının son döneminde maddi olarak çok fakir düşmüş, bir yakının yanında kalmak üzere Zonguldak’m Yenice ilçesine gitmiş, gittiğinin üçüncü günü orada genç yaşında vefat etmiştir (1945). Mezarının yerinin tespiti ile ilgili yaptığımız tüm araştırma çalışmaları sonuçsuz kalmıştır. Şu anda mezarının yeri bilinmemektedir.
Mukim Tahir, plağa okuduğu, “Hüsnün Senin” adlı araban gazel ve “Ayağında Kundura” türküsü çok meşhurdur. Ustalarım ustasıdır. Bütün makamları usulleri bilir. Sesi çok güzel olup çok iyi de bağlama çalabilmektedir. İşte bu nedenlerle müziğe meraklı Urfalılar onu hemen her gece bir meclise davet ederler. Kendisi de müziğe çok meraklı olduğu için davetleri kabul eder, sıra gecelerine, asbap geceleri, dağ yatıları ve bağ evlerindeki müzik alemlerine sık sık katılır. Gittiği yerlerden çoğu kez gecenin geç vaktinde alkollü olarak eve döner. Her gece müzik alemlerine katılması, gecenin geç vakitlerinde eve gelmesi, bazen günlerce eve gelmemesi, alkol kullanması kendisine maddi olarak çok şey kaybettirir ama bir türlü bu alışkanlığından vazgeçmez. Severek evlenmiştir, hanımı kendisini, kendisi de hanımını çok sevmektedir ama hanımı, kocasının her gece geç gelmesinden çok şikayetçidir’. Kocasını sevdiği için “kaderimdir” der çeker.
Günler günleri kovalayıp, kocasının her gece bu halde gelmesi, evini ihmal etmesi, Hanımım çileden çıkarır, canına tak eder. “Artık yeter, daha dayanamayacağım, bu gece de eve geç gelse onu içeriye almayacağım” der ve kocasını beklemeye başlar. Hanımı için gece bitmek tükenmek bilmez. Nihayet sabaha karşı bir elinde sazı, kafası çakırkeyf Mukim T ahir eve gelir, kapıyı çalar. Mevsimlerden kıştır, sabaha karşı olduğundan hava çok
Hoyratın hikâyesi Abuzer Akbıyık tarafından 2002 yılında Şanlıurfa’da Akif Hoca (Baybostancı)dan derlenmiştir. soğuktur, ayaz vardır. Rüzgar insanın yüzünü tırmalamaktadır. Tahir, kendini bir an önce eve atmak için kapının tokmağını birkaç kez üst üste vurur. Hanımı zaten gece boyunca uyumamıştır. Daha ilk kapı çaldığında duymuştur ama kapının ardında bekler hiç ses çıkarmaz. Soğuktan titremeye başlayan kocası hem kapıyı vurup hem de “kapıyı aç” diye bağırınca, Hanımı kapının ardından ses verir “Her gece bu saatlerde geliyorsun, yeter artık senden çektiğim, seni içeri almayacağım” der. Kocası “hava çok soğuk aç kız” dese de hanımı kararlıdır. “Açmayacağım” der. Mukim Tahir, dil döker yalvarır ama nafile. Tahir, hanımının gerçekten kapıyı açmayacağını anlayınca, kapının karşısındaki duvara sırtını verir, yüzü kapıya gelecek şekilde yere oturur. Hatasını telafi etmek için sazının tellerine yavaş yavaş dokunur, ardından elini kulağına atarak yanık sesi ile;
Yar İçeriden Hoyratı Ve Mukim Tahir Türküsünün Hikayesi Sözleri
Yar içerden
Yar bağrımı yar içerden
Gözüm kapıda kaldı
Çıkmadı yar içerden
Yar İçeriden Hoyratı Ve Mukim Tahir Türküsünün Hikayesi
Hoyratım okur. Hanımı ağlamaya başlar, içi sızlar, sevdiği insanın dışarıda soğukta kalmasına gönlü razı olmaz, “Tahir, bu hoyratın tekini söyle seni öyle içeri alayım” der
Mukim Tahir de kapının önünde ağlamaktadır. Tahir, elini tekrar kulağma atarak şu hoyratı okur;
Yar İçeriden Hoyratı Ve Mukim Tahir Türküsünün Hikayesi Sözleri
Sürme beni
Çek göze sürme beni
Kapıyda kul olmuşam
Darılıp sürme beni
Yar İçeriden Hoyratı Ve Mukim Tahir Türküsünün Hikayesi
Hanımı artık dayanamaz, kaderine razı olur, kapıyı açar ve ağlamakta olan kocasını içeri alır. Birbirlerine sarılırlar.