Ygs Lys Sınavlarında Çıkmış Cümlede Anlam Soruları ve Çözümleri
Ygs Lys Sınavlarında Çıkmış Cümlede Anlam Soruları ve Çözümleri
Üniversite Sınavlarında Çıkmış Cümlede Anlam Soruları ve Çözümleri
Sınavlarda Çıkmış Cümlede Anlam Soruları ve Çözümleri
Çıkmış Cümlede Anlam Soruları ve Çöz
2010 YGS
Paul Valery, ‘Küçük dergiler, edebiyatın, şiirin laboratuarıdır.” demiştir.
1. Sanatçı, bu sözüyle küçük dergilerin hangi özelliğini belirtmek istemiştir?
- Belirli fiillere bağlı kalma
- Ürünleri seçerek yayımlama
- İlk yapıtlara ve yeniliklere yer verme
- Yapıtları yazarlarından ayırarak düşünme
- Okurların beğenisini geliştirmeyi önemseme
Cevap C
2010 YGS
- Sanatçı, toplumsal ilişkileri öyle bir biçimde ortaya koymalıdır ki başkaları da o ilişkileri görebilsin.
- Çağından sorumlu olan bir sanatçı, gerçegi dUe getirmekle yetinmez, aynı zamanda onu yeniden biçimlendirme amacını güder.
- Değerlerini yitirmiş bir toplumda sanat, doğm sözü söyleyecekse yitirilen değerleri de yansıtmak zorundadır.
- Toplumcu dünya görüşünü benimseyen sanat, dünyanın değişebileceğini göstermeli, değişmesine yardımı etmelidir.
- Sanatçıya görevini anımsatmak ve onu uyarmak toplumsal bir sorumluluktur.
2. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
- I. ve II.
- II. ve IV.
- II. veV.
- III. ve IV.
- IV. ve V.
Cevap B
2010 YGS
(I) Âşık geleneğinin teknolojiyle tanışması, gramofonla olmuştur. (II) Radyo yayınlarında halk müziğine ve âşık tarzı ürünlere yer verilmesiyle birlikte gelenek, geniş kesimlerle buluşmuştur. (III) Her zaman, her yerde dinleme olanağı veren plak ve kasetler geleneğe farklı bir boyut kazandırmıştır. (IV) Sonraki yıllardaysa televizyonda, âşık edebiyatı ürünlerine daha fazla yer verilmiştir. (V) Artık, kahvehaneler ve köy odalarından çok, elektronik ortamda yorumlanan bu ürünlerin eğitici yönü, eğlendirici yönünün gerisinde kalmıştır.
3. Âşık geleneğinin anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
- I. cümlede, bir gelişmeden söz edilmiştir.
- II. cümlede, nasıl yaygınlaştığı anlatılmıştır.
- III. cümlede, bir yeniiğin dinleyicilere sağladığı kolaylık dile getirilmiştir.
- IV. cümlede, dinleyici isteklerinin önemsendiği belirtilmiştir.
- V. cümlede, işlevinde görülen bir değişiklik
Cevap D
2010 YGS
Bağımsız sıralı cümlelerde her cümlenin öznesi, tümleci, yüklemi ayrıdır. Cümleler yalnızca anlam ilişkisi nedeniyle bir arada bulunur.
4. Aşağıdakilerden hangisi yukarıdaki açıklamayı örneklendiren bir cümledir?
- Adam, durmadan öfkeli öfkeli konuşuyor, masada oturanlarsa sessizce onu dinliyorlardı.
- Mendiliyle gözlerini kuruladı, yaşam öyküsünü kaldığı yerden anlatmaya başladı.
- Sordum soruşturdum, sonunda aradığım nitelikte bir usta buldum.
- Ali, kitaplarını çantasından çıkardı, sırasının üzerine yerleştirdi.
- Müşteri, getirilen kahveden bir yudum aldı, sonra yeniden gazetesine daldı.
Cevap A
2010 LYS
5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde eylem, nedeniyle birlikte verilmiştir?
- İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize atlarcasına
- Uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Dinleneceksin bir kum tanesi, bir yaprak gibi
- Kederi de yaşamalısın bütün benliğinle Acılar da sevinçler de olgunlaştırır insanı
- Yaşadın mı yoğunluğuna yaşayacaksın br şeyi Koklamaktan bitkin düşmüşçesine bir çiçeği
- İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
Cevap C
2010 LYS
(I) Rus edebiyatının hiçbir kahramanı, ne Raskolnikov ne Mişkin ne de Prens Andrey eski Rus insanını hatta tüm Doğuluları ‘Oblomov” kadar açıklıkla, en özlü yanıyla temsil edebilir. (II) Doğu, belki de ilk kez Gonçarov’un bu büyük yapıtında kendi kendini tanımaya, Batı’dan farkını anlamaya başlamıştır. (III) Oblomov, çiftliği, köleleri olan bir derebeyidir, bu düzen değişince ekmeğini kendi kazanan insanlar arasında yaşamaya başlar. (IV) Böyle yaşamaya hazır olmayan iradesini yitirir ve Oblomov, ölüme benzeyen br uyuşukluğa gömülür. (V) Ancak Gonçarov, büyük romancılarda görülen “yaşamdaki dram karşısında gülümsemesini hiç eksik etmez, okurunu da gülümsetmeyi başarır.
6. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde romanı özetlemeyi amaçlayan bir nitelik vardır?
- I. ve III.
- II. ve IV.
- II. .veV.
- III. ve IV.
- IV. ve V.
Cevap D
2011 YGS
Şair olarak haşarımı ———- borçluyum çünkü ne kadar çok sözcükten kurtulursam şiire o kadar çok yaklaştığımı düşünürüm hep.
7. Bu cümlede boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
- sahip olduklarıma değil, vazgeçtiklerime
- aynı metni eklemelede zenginleştirmeme
- aldığım notlardan yaradanmama
- hayal gücümün zenginliğine
- işlediğim duyguların çeşitliliğine
Cevap A
2011 YGS
(I) Yasadığı donemin şiir anlayışından uzaklaşarak uçlarda dolaşan, alışılmadık bağdaştırmaları ve imgeleriyle zaman zaman, biinen söylemin dışına taşan şair, sürekli yenilikler peşinde koşmuştur. (II) Karşılaştığı insanlık durumlarına yeni duygu ve anlamlar yükleyerek onları yeniden yazmıştır. (III) Şiirlerini oluştururken boş alanlar bırakmış, uzun dizeleri kırmıştır. (IV) Şiirde bir yenilik gerçekleştirmek için dilin yerleşik süz değerlerini olduğu ğibi kullanmaktan kaçınmış, dili yeniden kurmaya yönelmiştir. (V) Şiirlerinin çoğunda, çok anlamlı sözcükler kullanarak değişik çağrışımlar uyandırmıştır.
8. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, sözü edilen şairin şiirlerinin içeriğiyle ilgilidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap B
2011 YGS
(I) Berna Moran’ın deyişiyle “huzursuzluğun romanı”, Fethi Naci’ye göre de “Türkçenin en güzel aşk romanı” olan Huzur’un yay imlan ışının üzerinden yaklaşık elli yıl geçti. (II) Bu romanda olaylar, bir ağustos günü başlar ve radyodan İkinci Dünya Savaşı nın başladığını haber veren bir anonsla biter. (III) Her ne kadar ilk bakışta aşk romanı gibi görünse de günahın ve kavuşmanın değil, DoğuYla Batfnın, huzursuzluğun, zaman ve müziğin romanı olarak kabul edilir. (IV) Huzur, hiçbir zaman Madam Bovary’nin yarattığı etkiye benzer bir etki yaratmamıştır. (V) Madam Bovary ğibi can sıkıcı taşranın romanı değildir Huzur; tam tersine çok eski, çok köklü bir kentin, İstanbul’un, Boğaziçi’nin romanıdır.
9. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde değerlendrinme söz konusu değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap B
2011 LYS
(I) Bu film, Lev Tolstoy’un kırk sekiz yıl birlikte yaşadığı karısı Sofia’yla san günlerini anlatıyor. (II) Ağdalı diyalogların arasında kayboknuş bu yapım, ağır bir dönem filmi olabilirdi. (III) Ancak yönetmen, ortaya evrensel duyguların yoğunlukta olduğu; dramatik ama eğlenceli, ciddi ama neşei bir film çıkarmış. (IV) 191ü’lu yılların Rusya’sın ı anlatan bir film için aslında hiç de kolay bir iş değil. (V) Bu filmin tadına varmak için Tolstoy’un, yalnızca Savaş ve Barış ya da Anna Karenina’nın yazarı değil aynı zamanda ülkenin önde gelen edebi, politik isimlerinden biri olduğunu düşünmek gerekiyor. (VI) Ayrıca Tolstoy’un, Rusya’nın en köklü ailelerinden birine mensup olmasına karşın zenginliğini bir utanç sembolü olarak görmesi ve bütün varlığını elinin tersiyle itmesi de göz ardı edilmemeli.
10. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde değerlendirme yapılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap A
2011 LYS
(I) İddialı konuşmayı sevmem. (II) Türkiye’de ik gerilim romanı yazarı benim.” demedim, “Sanırım.,.” diye başladım cümleye. (III) Bir yazarın “Bu şahane bir yapıt oldu, edebiyatın âlâsını yaptım,” gibi sözler söylemesini doğru bulmuyorum. (IV) Yazmak, bir kitabı bastırmak zaten kendini beğenmişlk değil de nedir? (V) Bütün bunların üzerine birde yazdığını övmek, dayanılmaz geliyor bana.
11. Bir yazarın görüşlerini belirttiği bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
- I. cümlede, kişiliğiyle ilgili bilgi veriyor.
- II. cümlede, bir yanlış anlamayı düzeltmek için gerekli açıklamayı yapıyor.
- III. cümlede, benimsemediği bir tutumu ortaya koyuyor.
- IV. cümlede, bir yorum yapıyor.
- V. cümlede, başarısız yapıtları beğenmenin yanlışlığını belirtiyor.
Cevap E
2011 LYS
(I) Bu yapıtı yalnızca bir anı sanmayın. (II) Yazar, bir psikiyatr ve siyaset adamı gözüyle kendi öyküsüne paralel olarak son elli yıllık siyasi tarihimizi de ayrıntılarıyla ele alıyor. (III) Bunları kendi özgün yorumlarının yanı sıra sayısal bilgilerle de destekliyor. (IV) Anlatımını, roman kahramanı olabilecek ilginç kişilerle zenginleştiriyor. (V) Her biri başlı başına bir yaşam dersi diyebileceğimiz anekdotlara da yer veriyor.
12. Bir yapıtın anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
- I. cümlede, uyarı söz konusudur.
- II. cümlede, konuyla ilgili bir açıklama yapılıyor.
- III. cümlede, öznellikle nesnelliğin iç içe olduğu söylen iyor.
- IV. cümlede, duygusal yönleri öne çıkaran bir tutum izlendiği belirtiliyor.
- V. cümlede, söyleme öğreticilik ve çeşitlilik boyutu katıldığı belirtiliyor.
Cevap D
2012 YGS
(I) Mario Giordano’nun Deney adlı romanı ilik kez dilimize çevrilmesine karşın sinemaseverler bu isme yabancı değil, {II) Deney önce Das Experiment, ardından da The ExpenmenYadlarıyla iki kez sinemaya uyarlanmıştı. {III) Bu uyarlamalar, romanı kadar başarılı değilse de ilki Alman, İkincisi Amerikan yapımı olan her iki film de seyircilerin illgisini çekmişti. (IV) Doğrusunu söylemek gerekirse hikâyesi o kadar etkileyici ve sinemaya uyarlamaya o kadar elverişli ki bu filmlerin ilgi çekmemesi için yönetmenlerin özel bir beceriksizlik göstermeleri gerekildi. (V) Çünkü Deney otorite ve güç arasındaki ilişkiyi, iktidarın doğasını ve büyüsünü, hapishanenin işlevini, sonuç olarak da insanın karanlık yanarını sorgulayan bir roman.
13. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde hem olumlu hem de olumsuz bir eleştiri söz konusudur?
A) l. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap C
2012 YGS
(I) Tanpınar ın yarım kalmış son romanı Ay’daki Kadın bir rüyadan uyanışla başlar ve içinde “rüya” sözcüğünün geçtiği bir cümleyle yarıda kalır. {II) Kitapta en çok yinelenen sözcüktür rüya; roman da adını, edebiyatımızda benzeri az bulunur bir mizahla kurulmuş eşsiz bir rüyadan alır. (İM) Tanpınar’ın roman ve şiirlerini yakından tanıyanlar için A/dakiKadırfın baştan aşağı bir rüya dili ve atmosferiyle kurulduğunu söylemek de şaşırtıcı olmayacaktır. (IV) Ay’daki Kadın, daha ilk sayfasından anlaşılacağı gibi okuyucuyu Tanpınar ın o bilinen dünyasının hazlarına hemen götüren bir roman. (V) Öte yandan, tamamlanmamış kitabın dünyası, çok belirgin düzeltmeleriyle Tanpınar ın kimi romancı sırlarını ve kararsızlıklarını açığa vuran bir dünya.
14. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde kişisel düşünceye ver verilmemiştir?
A) l. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap A
2012 LYS
(I) Yaşamın özüne ayna tutan çağdaş öyküler, eskiden yazılanların çoğundan farklı olarak öykülemeden çok, göstermeye; anlatmadan çok, sezdirmeye başvurur. (II) Anlatıcı, bir kişide herkesi görmeye ve göstermeye çalışırken geleneksel anlatıcılardan farklı olarak dili, bütün çağrışım değerlerini hesaba katarak kullanır. (III) Kısa, özlü ve özgün yapısı, yoğunluklu anlatımıyla okuyucunun ilgisini çekecek bu öykülerde düz bir anlatım kullanılır. (IV) Bu yönden, çağdaş öyküyle şiir arasında oylum açısından bir benzerlik kurulabilir. (V) Bu nedenle eksiltin anlatıma en çok çağdaş öykülerde yer verilir.
15. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma yapılmamıştır?
A) l. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap C
2013 YGS
2011’in sonuna doğru gösterime giren bu film, geleneksel sinemanın kullandığı tekniklere bağlı kalmadan, bir bayatta kalma savaşımını insanda yoğunlaşarak anlatıyor.
16. Bu cümleden söz konusu filmle ilgili olarak aşa gıda kilerin hangisi çıkarılabilir?
- Belirli bir izleyici kitlesine seslenmek amaçlanmıştır
- Yeni çekim yöntemlerine başvurulmuştur.
- Bugüne değin beyaz perdeye taşınmam ış bir sorun işlenmiştir.
- Oyuncuların gösterdiği başarıyla çok boyutlu bir yapı kazanmıştır.
- Yılın çok izlenen filmleri arasında yerini almıştır.
Cevap B
2013 YGS
Klasik eserleri okumaya en çok, kendi yazdıklarımı tekrar ettiğimi hissettiğim zamanlarda ihtiyaç duyarım.
17. Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
- Kimi eserlerin her dönemde okunurluğunu sürdürdüğü biinir.
- Bir yazarın, okuduklarından etkilenmeden yazması mümkün değildir.
- Her eser, başka metinlerden alınan parçalarla renklenen bir tablodur.
- Yazar, benzer ürünler ortaya koymaktan kaçınmak istiyorsa yazdıklarını ara sıra gözden geçirmelidir.
- Çağını aşmış eserleri okuma, yaratıcılığı besleyen bir etkinliktir.
Cevap E
2013 YGS
- Antakyadaki kazılarda Geç Hitit Dönemi’ne ait olduğu düşünülen kalıntılar ortaya çıkarıldı.
- Buluntular arasında eşsiz, anıtsal boyutlarda bir insan figürüyle kabartmalı bir sütun altlığı yaralıyor.
- Bazattan yapılan her iki eserin de kaleye girişi sağlayan yapı kompleksi boyunca uzanan, yüzeyi taş döşeli koridorun altına gömüldüğü düşünülüyor.
- Bel hizasının hemen üstünden baş kısmına kadar olan yükse ki ği 1,5 metreye ulaşan figür, dik duran bir insanı canlandırıyor.
- Toplam boyu, büyük olasılıkla 3,5-4 metreyi bulan sakallı erkek figürünün, gözleri siyah ve beyaz taşlardan yapılmış.
18. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betimleyici öğelere ver verilmemiştir?
A) l. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap A
2013 YGS
(I) ABDli bilgisayar uzmanı Scott Fahlman tarafından bulunan ve internetin vazgeçilmezlerinden olan güllen surat (smiley) tam 30 yaşında. (II) Fahlman, duyguların yazı dilinde ifade edilmesini kolaylaştırmak için iki nokta ve parantez işaretlerini kullanarak bir ifade oluşturdu. (III) Bu “gülen surat “ı ilk olarak üniversitenin e-posta listesine yolladığı bir notta kullandı. (IV) Fahlman, öğrencilere ve çalışma arkadaşlarına şöyle yazdı: “Şaka yaptığınızı belirtmek için şunu kullanmayı öneriyorum: -)’ (V) Kısa zamanda kabul gören bu mutluluk ifadesini bugün internette yazışırken sıklıkla kullanıyoruz (VI) Mutluluğumuzu artık bununla ifade ediyoruz.
19. Gülen suratın (smiley) anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
- I. cümlede, kaç yıl önce ortaya çıktığı açıklanmıştır.
- II. cümlede, yeniliğin hangi amaçla ortaya konduğu belirtilmiştir.
- IV. cümlede, önerisini kimlerle paylaştığı dile getirilmiştir.
- V. cümlede, bir saptama yapılmıştır.
- VI. cümlede, işleviyle ilgili bir değişiklikten söz edilmiştir.
Cevap E
2013 LYS
(I) “Bir süre yapar, sonra bırakırım.” düşüncesiyle başladığım ve sadece yapılması gereken bir iş olarak gördüğüm öğretmenlik mesleğini zamanla çok sevdim. (II) Bunca yıllık deneyimden sonraysa öğretmenliğin insanları tanıma, onların ruhsal durumlarını çözümleme konusundaki yeteneklerimi önemli ölçüde geliştirdiğini söyleyebilirim. (III) Öğretmenlik yaparken farklı değerlerle yetişmiş binlerce genç insanın davranışlarını, duygularını gözlemlemek bende biir birikim oluşturdu. (IV) Farklı kültürlerden gelen insanların aslında benzer sevinç, keder, heyecan, korku ve ilgilere sahip olduğunu fark ettim. (V) İnsana dair kitaplarda bulamayacağım ayrıntıları bu meslekte, yaşayarak öğrendim.
20. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, öğretmenlik mesleğinin kazandırdıklarına yönelik açıklama içermemektedir?
A) l. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Cevap A