Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Düşler Yayıncılık

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Düşler Yayıncılık Sayfa 41

“10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 41 Düşler Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Düşler Yayınları Sayfa 41

artık ah etmesin, eğer bir daha ederse kıyamete değin âlem karanlıkta kalır!” dedi.
Muaz bin Cebel gelip Hazreti Resul’ün sözlerini aktardı. Bunun üzerine Hazreti Ali sabreyledi, bir daha ah çekmedi.
Hazreti İmam Kamber’e, “Düldül’ü eyerle, Zülfikar’ı getir!” diye emir verdi.
Kamber emri yerine getirdikten sonra, “Efendim, nereye gidiyorsun, yoksa efendimden haber mi geldi? diye sordu.
Hazreti Ali, “Evet, haber geldi. Muhammed Hanife Benî Gatafan içinde seksen bir kâfir arasında kalmış. Cebrail haber getirdi, oraya gidiyorum,” cevabını verdi.
Zülfikar’ı kuşandı, Düldül’e bindi, gece içinde tek başına yola çıkıp eser gibi gitti.
(…)

Şehzade’nin Kardeşleri ve Yarenleri de Yardıma Koşuyor

Biz Hazreti Ali’yi burada bırakıp Medine’ye gelelim.
Şîr-i Yezdan, Merd-i Meydan ve Vasi-i Mustafa Hazreti Ali Medine’den gece çıkmıştı. Müminlerin emiri Hasan ve Hüseyin ile orada bulunan yarenleri, hemen İmam’ın ardına düştüler.
Bu tarafta Amr bin Ümeyye dört bir yanı dolaşmış, hiçbir yerden haber alamadığı için Medine’ye dönmüştü. Muhammed Hanife’nin nerede olduğu anlaşılınca hemen dağarcığını beline bağladı, içine taş doldurarak sabah namazından sonra Medine’den çıktı. Öyle hızlı gitti ki kuşluk vakti küffar askerine ulaştı.
Kâfirler Amr’ı gördüler. Amr’ı daha önce tanıyan Tavil “Şu karaca kösece köleyi gördüğünüz mü? Hiç aman vermeyin, hemen öldürün! O buraya gelecek olursa çok fitneler çıkarır,” dedi.
Muhteşem de yirmi-otuz cengâvere emreyledi, “Bırakmayın, şunu hemen öldürün!” dedi.
Cengâverlerin kimi kılıçla, kimi süngüyle hamle eylediler. Amr hemen yüksek bir yere çıktı, sapa- nıyla attığı her taşla bir cengâveri (…) atından düşürmeye başladı. (…)
Cengâverler baktılar ki attığı hiçbir taş boşa gitmiyor, her taşla bir kâfiri düşürüyor, dağılıp kaçtılar.
Amr hemen Hazreti Ali’nin yanına geldi.
“Ya Ali, ne duruyorsun, hemen bu askeri dağıtalım!” dedi.
Bu sırada diğer şehzadeler İmam Hasan ve İmam Hüseyin ile yarenlerinden on beş kişi yetiştiler.
O zaman Muhammed Hanife gelip babasının üzengisini öptü.
Hazreti Ali’nin gözleri yaşla doldu.
Muhammed Hanife, “Ey canım baba, hata benden atâ senden, kusurama bakma!” dedi.
Hazreti Ali oğlunu kucaklayarak boynundan öptü.
Bunlar çadır önünde toplanıp birleşirken küffar askeri de toparlandı. Tavil ile Muhteşem cengâver- lerine danışmaya başladılar.
“Biz seksen bin kişiyle Muhammed ve Ali’yi öldürmeyi dilemiştik. İşte onlar buraya geldiler. Şimdi bu yirmi kişiyi tepelemek için ne yapalım?” dediler.
Cengâverlerden birkaçı, “Biz bunlarla cenk etmekten çekinmeyiz ama keşke o sapancı köse olmasaydı. O yavuz heriften korkuyoruz!” cevabını verdiler.
Baktılar ki böyle konuşup zaman geçirmekle bir yere varamayacaklar, hemen cenk hazırlığını yapmaya başladılar. Askerleri iki kanat halinde savaş düzenine getirdiler. Çavuşlar sağa sola koşarak gerekli düzeni sağladıktan sonra çadıra doğru yürüdüler.
Küffar leşkerinin geldiğini gören Amr, dağarcığındaki taşları yere döktü, sapanına bir taş koyarak birkaç kez çevirdikten sonra fırlattı.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

10. Sınıf Düşler Yayıncılık Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 41 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
unlike
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!