Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğün Yayınları

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğün Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 69

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 69 Cevapları Öğün Yayınları’na ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Öğün Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 69

2. Ahenk, uyum demektir. Şiirde ahenk; ustaca kullanılan ses akışı, söyleyiş, ritim, ölçü ve her türlü ses benzerliğiyle sağlanır. Şiirde ahengi sağlamak için ölçü, kafiye, vurgu, tonlama gibi değişik unsurlar kullanılır. Buna göre okuduğunuz metinde ahengi sağlayan unsurları belirleyiniz.

  • Cevap:

Şiirde ahengi sağlayan unsurlar:

  • Ölçü: Metin gazel nazım biçiminde yazılmıştır. Bu nazım biçimi belirli bir ölçü ve kafiye düzenine sahiptir, bu da metinde ritmi ve uyumu sağlayan bir özelliktir.
  • Kafiye: Gazel nazım biçiminde yazılan metinde dizedeki kelimelerin son heceleri düzenli bir kafiye düzeni içerir. Bu düzenli kafiye kullanımı metinde ses benzerliği ve ahengi sağlar.
  • Ses Uyumları: Şair, ses benzerliği oluşturmak için dizedeki kelimeleri seçerken dikkatli bir şekilde ses uyumlarına önem vermiş gibi görünüyor. Bu da metinde ahenk ve uyumun önemli bir parçasıdır.
  • Ritim ve Tonlama: Metindeki sözlerin ritmik bir akışı vardır. Bu, okurken metnin akıcı bir şekilde okunmasına yardımcı olur. Ayrıca şairin tonlama ve vurgu kullanımı da metindeki ahenki etkileyebilir.

Yukarıdaki unsurlar, metinde ahenk ve uyumu sağlayan özelliklerdir. Şair, bu unsurları ustalıkla kullanarak metni ahengiyle doldurmuş gibi görünüyor.

3. Bir şiirde anlam bütünlüğünü sağlayan en küçük birime nazım birimi denir. Ölçü, kafiye düzeni, tema ve imgeler belli bir bütün oluşturarak şiirde yapıyı meydana getirir. Bu kısa hatırlatmadan yola çıkarak okuduğunuz metnin nazım biçimini ve nazım türünü tespit ediniz.

  • Cevap: Verilen metin, gazel nazım biçiminde yazılmış bir şiirdir. Gazel, Türk edebiyatının önemli nazım biçimlerinden biridir. Gazelde her bir dizede beşer hece bulunur ve dizedeki kelimelerin sonları uyak yapacak şekilde düzenlenir. Gazel nazım birimi, her dizeden oluşur ve her dize kendi içinde bir anlam taşır. Nazım biçimi olarak gazel, bu metinde kullanılmıştır.

4. Okuduğunuz metindeki imge ve edebî sanatları belirleyiniz. Bunların anlama katkısını değerlendiriniz.

  • Cevap:

Verilen metindeki imgeler ve edebi sanatları belirlemek için metni inceleyelim:

Edebi Sanatlar:

  1. Benzetme (Tasvir): “Oğuz Beyleri, yarı insan bir varlık olan Tepegöz’e insan olduğunu hatırlatmak için nasıl bir yol izlemiştir?” cümlesi, Tepegöz’ün insan olmadığını hatırlatmanın Oğuz Beyleri için zorlu bir görev olduğunu ifade ederken benzetme kullanmaktadır.
  2. Karşıtlık (Zıt Anlamlılar): “Dede Korkut’un hikâyelerdeki rolü hakkında ne düşündüğünüzü aşağıya yazınız.” cümlesinde “rolü” ve “düşündüğünüz” kelimeleri karşıtlık oluşturur.

İmgeler:

  1. “Oğuz Beyleri, yarı insan bir varlık olan Tepegöz’e insan olduğunu hatırlatmak için nasıl bir yol izlemiştir?” cümlesi, Tepegöz’ü “yarı insan” bir varlık olarak tasvir eder.
  2. “Dede Korkut’un hikâyelerdeki rolü hakkında ne düşündüğünüzü aşağıya yazınız.” cümlesinde “Dede Korkut’un hikâyelerdeki rolü” ifadesi, Dede Korkut’un edebiyattaki rolünü sembolize eder.

Bu edebi sanatlar ve imgeler, metindeki anlamı zenginleştirir ve okuyucunun daha derin bir anlayış geliştirmesine yardımcı olur. Örneğin, Tepegöz’ün “yarı insan” olması, Oğuz Beyleri’nin ona insanlığını hatırlatma görevini daha anlamlı hale getirir. Ayrıca, “Dede Korkut’un hikâyelerdeki rolü” ifadesi, Dede Korkut’un kültürel ve edebi önemini vurgular.

5. Söyleyici; şiirde konuşan, şairin sesini ve söyleyişini emanet ettiği kişi/varlıktır. Bu kısa açıklamadan yola çıkarak okuduğunuz metinde söyleyici ile hitap edilen kişi/varlık arasındaki ilişkiyi belirleyiniz.

  • Cevap:  Metinde söyleyici olarak “Yemlihâ” adlı bir karakter kullanılmıştır. Yemlihâ, metinde kendisine seslenen bir padişaha yanıt veren kişidir. Hitap edilen kişi ise padişahtır. Söyleyici olan Yemlihâ, padişahın sorularını yanıtlamakta ve ona tavsiyelerde bulunmaktadır. Aralarındaki ilişki, padişahın Yemlihâ’ya danıştığı ve onun önerilerine kulak verdiği bir ilişki olarak tasvir edilmiştir.

6. Zihniyet, bir dönemdeki sosyal, siyasi, idari, adli, dinî, ticari hayatın birlikte oluşturduğu ortamdır. Buna göre metinde, metnin yazıldığı dönemin gerçekliğini yansıtan unsurları ve metnin dönemin gerçekliğiyle ilişkisini de dikkate alarak metindeki millî, manevi ve evrensel değerler ile sosyal, siyasi, tarihî ve mitolojik ögeleri belirleyiniz.

  • Cevap:

Metinde dönemin gerçekliğini yansıtan unsurlar ve metnin dönemin gerçekliğiyle ilişkili olduğu unsurlar şunlar olabilir:

  • Kahramanlık ve Masallar: Metinde geçen Oğuz Beyleri ve Dede Korkut hikayeleri, Türk kültürünün önemli bir parçasını temsil eder. Bu hikayeler, Türk milletinin kahramanlık, onur ve sadakat gibi değerlerini yansıtır.
  • Sosyal ve Siyasi Hayat: Metindeki karakterlerin ilişkileri, Oğuz Beyleri’nin liderlik yapısı ve padişah ile Yemlihâ arasındaki diyaloglar, dönemin sosyal ve siyasi yapısını yansıtır. Oğuz Beyleri’nin liderliği ve adalet anlayışı, toplumsal düzeni temsil eder.
  • Mitolojik Ögeler: Tepegöz gibi mitolojik varlıklar, Türk mitolojisinin bir parçasıdır ve hikayede önemli bir rol oynar. Mitolojik ögeler, Türk kültürünün köklerini yansıtır.
  • Dinî Unsurlar: Metinde yer alan değerler arasında dinî unsurlar da bulunabilir. Dede Korkut’un hikayeleri, İslam öncesi dönemin inançlarına ve şamanist unsurlara atıfta bulunabilir.

Bu unsurlar, metindeki millî, manevi ve evrensel değerleri yansıtarak metni zenginleştirir ve dönemin sosyal, kültürel ve tarihî gerçekliklerine ışık tutar.

7. Okuduğunuz metindeki açık ve örtük iletileri bulunuz. Metinle ilgili tespitlerinizi, eleştirilerinizi, güncellemelerinizi ve beğeninizi metne dayanarak ifade ediniz.

  • Cevap:

Açık İletiler:

  • Metinde açık bir şekilde iletilmek istenen şey, Yemlihâ’nın padişaha seslenerek dirhem istemesi ve padişahın ona dirhemi vermesidir.
  • Yemlihâ’nın dirhem aldıktan sonra padişaha duyduğu minnet ve teşekkür, metinde açık bir şekilde ifade edilir.
  • Padişahın Yemlihâ’ya olan güveni ve ona danışma ihtiyacı, metinde açık bir şekilde dile getirilir.

Örtük İletiler:

  • Metindeki bu hikaye, adalet, dürüstlük, sadakat gibi erdemleri öne çıkarır ve bu değerlerin toplum içinde önemli olduğunu örtük bir şekilde ifade eder.
  • Yemlihâ’nın padişaha olan bağlılığı ve sadakati, Türk kültüründeki sadakat ve vefa değerlerine bir örnek olarak örtük bir şekilde sunulur.
  • Metin, yardımlaşma ve dayanışma gibi toplumsal değerleri vurgular.

Eleştiri: Metin, basit bir hikaye şeklinde sunulmuş ve derin düşünce veya mesajlar içermemektedir. Bu nedenle edebi açıdan daha zayıf bir metin olarak değerlendirilebilir.

Güncelleme: Metin, daha fazla derinlik katılarak veya farklı bir bakış açısıyla yeniden yazılabilir. Örneğin, karakterlerin daha fazla içsel çatışma yaşaması veya metinde toplumsal bir soruna dikkat çekilmesi gibi değişikliklerle metin daha zengin hale getirilebilir.

Beğeni: Metin, Türk kültürünün geleneksel hikayelerinden birini anlatıyor ve bu açıdan kültürel bir değere sahip. Ancak edebi açıdan daha derinlikli olabilirdi.

8. Mesnevi türünün Türk ve dünya edebiyatındaki önemli temsilcilerini ve eserlerini belirtiniz.

  • Cevap:

Mesnevi türü, hem Türk edebiyatında hem de dünya edebiyatında önemli eserlere sahiptir. İşte bu türün önemli temsilcileri ve eserleri:

Türk Edebiyatı’nda Mesnevi Temsilcileri:

  • Mevlana Celaleddin Rumi – “Mesnevi” Mevlana Celaleddin Rumi’nin “Mesnevi,” Türk edebiyatının en önemli ve etkili mesnevi eseridir. Tasavvufi içeriği, ahlaki öğütleri ve şiirsel dili ile tanınır.
  • Yunus Emre – “Risaletü’n-Nushiyye” Yunus Emre’nin “Risaletü’n-Nushiyye” adlı mesnevi eseri, tasavvufun önemli bir metni olarak kabul edilir. Yunus Emre’nin düşünce dünyasını yansıtır.
  • Şeyhi – “Garibname” Şeyhi’nin “Garibname,” döneminin İslam kültürünü yansıtan bir mesnevi eseridir. Şair, farklı coğrafyalardaki insanların yaşamlarını ve düşünce sistemlerini anlatır.

Dünya Edebiyatı’nda Mesnevi Temsilcileri:

  • Şems-i Tebrizi – “Divan-ı Şems-i Tebrizi” Şems-i Tebrizi’nin eserleri arasında önemli bir yere sahip olan “Divan-ı Şems-i Tebrizi,” aşk, ahlak, ve maneviyat konularını işler.
  • Faridüddin Attar – “Mantık-ut Tayr” (Kuşların Hikayesi) Faridüddin Attar’ın “Mantık-ut Tayr” adlı eseri, kuşlar aracılığıyla insanın manevi yolculuğunu anlatır. Tasavvuf literatüründe önemli bir yere sahiptir.
  • Hafız – “Divan-ı Hafız” Hafız’ın “Divan-ı Hafız” adlı eseri, aşk ve içsel yolculuk temasını işler. Divan şiiri geleneğinin önemli bir temsilcisidir.
  • Cemalüddin Mevlana Cemal – “Nava Sazi” Cemalüddin Mevlana Cemal’in “Nava Sazi,” İran edebiyatının önemli mesnevi eserlerinden biridir ve aşkı, sevgiyi işler.

Bu listedeki eserler, hem Türk hem de dünya edebiyatında mesnevi türünün önemli temsilcileridir ve çeşitli dönemlerde yazılmışlardır. Her biri farklı bir tema veya konuyu işler ve edebiyat dünyasına önemli katkılarda bulunmuşlardır.

9. Okuduğunuz metni, Kerem ve Aslı Hikâyesi ile tür, biçim, içerik, olay örgüsü ve üslup yönünden karşılaştırınız.

  • Cevap:

Okuduğunuz metni ve “Kerem ile Aslı” hikayesini karşılaştırmak için aşağıda belirli bazı özellikleri ele alacağım:

Tür:

  • Okuduğunuz metin, destan türünde bir hikayedir. Anadolu destanlarına örnek olarak verilebilir.
  • “Kerem ile Aslı,” Türk halk hikayeleri arasında önemli bir yere sahiptir ve epik bir hikaye olarak kabul edilir.

Biçim:

  • Okuduğunuz metin, manzum bir yapıya sahiptir ve dörtlükler halinde yazılmıştır.
  • “Kerem ile Aslı” hikayesi ise manzum bir yapıya sahip olmasına rağmen dörtlüklerden oluşmayan serbest bir nazım kullanır.

İçerik:

  • Okuduğunuz metin, gerçeküstü ve mitolojik ögeler içerir. Hikaye, sıradışı varlıkların (Tepegöz) insanlarla etkileşimini konu alır.
  • “Kerem ile Aslı” ise aşk, tutku, ayrılık gibi evrensel temaları işler. Hikaye, aşkın gücünü ve insan ilişkilerini ele alır.

Olay Örgüsü:

  • Okuduğunuz metinde, Tepegöz’ün dirhem talebi ve Yemlihâ’nın bu talebi yerine getirme çabası etrafında dönüyor. Olaylar fantastik ve öyküleyici bir şekilde anlatılıyor.
  • “Kerem ile Aslı,” iki aşığın karşılaşmasından başlayarak, aile baskısı, ayrılık ve sonunda tekrar bir araya gelme gibi temel olaylar etrafında gelişir.

Üslup:

  • Okuduğunuz metin, halk hikayelerinin tipik üslubunu yansıtır. Anlatım dilinde geleneksel öğeler ve halk söyleyişi vardır.
  • “Kerem ile Aslı,” geleneksel Türk halk edebiyatının özelliklerini taşır. Halkın günlük konuşma diline yakın bir üslup kullanır.

Sonuç olarak, okuduğunuz metin ile “Kerem ile Aslı” hikayesi tür, biçim, içerik, olay örgüsü ve üslup yönünden farklılık gösterir. İkisi de Türk halk edebiyatının değerli örnekleridir, ancak farklı temaları ve yaklaşımları işlerler.

10. Kur’an, Türk edebiyatının şekle ait birtakım özelliklerinden, içeriğine ve bazı türlerin ortaya çıkışına kadar hemen her alanda temel kaynak olmuştur. Bu kısa açıklamadan hareketle okuduğunuz metinden Kur’an’ın etkilerini gösteren bölümleri bulunuz.

  • Cevap:

Kur’an’ın etkilerini gösteren bölümler şunlardır:

  • Dinî Motifler ve Terimler: Okuduğunuz metinde, dini temalar ve terimler sıkça kullanılır. Örneğin, Tepegöz gibi fantastik bir varlığın dahi geçmişte yaşanan peygamberler veya kutsal mekanlarla ilişkilendirilmesi, Kur’an’dan esinlendiğini gösteriyor.
  • Ahlaki Öğretiler: Metinde ahlaki öğretiler, insanların doğru yolu bulma çabası ve doğru hareket etme gerekliliği gibi temalar Kur’an’daki ahlaki öğretilerle benzerlik taşır. İnsanların doğruyu bulma ve adaleti sağlama arayışları, dinî bir bağlama işaret edebilir.
  • Dil ve Üslup: Metinde kullanılan dil ve üslup, yer yer Kur’ani bir etki taşır. Özellikle dini temaları işlerken kullanılan dil, Kur’an’a benzeyebilir.
  • Destan Anlatımı: Metin, destansı bir hikaye anlatımına sahiptir. Kur’an da bazen destansı bir dil kullanır ve kutsal olayları anlatır.

Ancak unutulmamalıdır ki metindeki dini ögeler ve terimler, halk hikayelerinin geleneksel öğeleri olarak da kabul edilebilir. Bu nedenle, metindeki dini etkilerin sadece Kur’an’a bağlı olduğunu söylemek yerine, Türk halk edebiyatının genel özellikleri ve kültürel bağlamı da göz önüne almak önemlidir.

11. Yemlihâ, ekmekçiye parayı uzattığı sırada nasıl bir tepkiyle karşılaşır? Böyle bir tepki görmesinin nedeni nedir? Belirtiniz.

  • Cevap:

Metinde Yemlihâ, ekmekçiye bir dirhem uzattığında, ekmekçi Yemlihâ’ya karşı şaşkın ve hayret içinde bir tepki gösterir. Bu tepkinin nedeni, ekmekçinin Yemlihâ’ya verilen bu dirhemi normal bir müşteriden değil, Tepegöz gibi fantastik bir varlıktan alıyor olmasıdır.

Ekmekçi için Tepegöz, normalden farklı bir varlık olarak kabul edilir ve onunla karşılaşmak sıradışı bir olaydır. Bu nedenle ekmekçi, Yemlihâ’nın verdiği dirhemi alırken şaşkınlık yaşar. Ayrıca Tepegöz’ün verdiği bu dirhemin özel bir anlamı ve gücü olabileceği düşünülebilir, bu da ekmekçinin tepkisini etkileyebilir.

Bu tepki, metinde Tepegöz’ün insanlar arasındaki dikkatsizliği ve farklılığıyla da ilişkilendirilebilir. Tepegöz’ün normalden farklı davranışları ve varlığı, insanlar arasında merak ve hayretle karşılanır.

12. Saygı, ilişki içinde olan birey veya kurumların, birbirlerinin ilgi ve tutumlarının farkında oldukları, yapıcı bir davranış tarzını benimsedikleri olumlu bir duygudur. Buna göre saygı, bir kişinin diğer insana değer verdiğini, söz ve beden dili ile göstermesi midir? Belirtiniz.

  • Cevap: Saygı, insanların birbirlerine ve çevrelerine olan olumlu duygu ve davranışlarını ifade eden bir değerdir. Bu duygu ve davranışlar, kişiler arasındaki ilişkileri ve toplumsal uyumu olumlu bir şekilde etkiler. Saygı, insanların birbirlerine değer verme, anlama, kabul etme ve hoşgörülü davranma biçimidir. Saygı, sözlerle ifade edildiği gibi davranışlarla da desteklenmelidir.

ETKİNLİK

Okuduğunuz metninde anlatılan olayları, Kur’an’da anlatılan Ashâb-ı Kehf Kıssası ile karşılaştırarak benzer ve farklı yönlerini aşağıya yazınız.

  • Cevap: Okuduğunuz metin ve Kur’an’daki Ashâb-ı Kehf Kıssası arasında benzerlik olarak her ikisi de Ashâb-ı Kehf’in varlığını ve uzun süre mağarada kalışını anlatır. Farklılık olarak metin, bir dirhem etrafında gelişen olayları ve bu olaylardaki karakterlerin etkileşimlerini detaylandırırken, Kur’an bu detaylara değinmez ve daha genel bir anlatıma sahiptir. Biçimsel olarak ise öncelikle Kuran-ı Kerim’deki kıssa düz yazı kitabımızda yer alan metin ise şiirdir. Birinde metindekiler inanç için diğerinde ise edebiyat için yazılmıştır. Ortak noktalar ise konunun ve kahramanların aynı olmasıdır.

10. Sınıf Öğün Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 69 Cevabı ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
162
angry
34
unlike
21
clap
8
love
7
confused
4
sad
3
happy

İsyancı öğrenci için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!