Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ordinat Yayınları

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 158

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 158 Ordinat Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 158

Halit Ayarcı’nın üst üste yaptığı basın toplantıları ne benim yazdığım cevaplar bu şüpheyi bir daha gideremedi. Kitabın şöhreti kökünden sarsılmıştı.
Makalenin çıktığı gün Selma ile beraberdik. Daha doğrusu her zaman buluştuğumuz yere o sabah gazeteyi alarak gelmişti.
— Bak, yılan seni nasıl sokmuş, diye bana uzattığı gazetede eski resmimi onun resmiyle beraber görünce az kalsın çıldıracaktım.
Cemal Bey beni küçültmek için hiçbir şeyi esirgemiyordu.
“Vaktiyle şirketimde küçük bir memur sıfatıyla çalışırken kötü ahlakı ve yalancılığı dolayısıyla çıkarmaya mecbur olduğum bir şarlatan, pespaye bir dolandırıcı..” diye söze başlıyor, “Değil rabia hesapları üzerinde konuşmak, alelade bir toplam ameliyesi yapmaktan bile aciz olan bu adamın tarihî bir şahsın ismi, hayatı ve eseri üzerinde yaptığı bu tahriften hakikatte mesul olan tek insan Halit Ayarcı Bey’dir!” diye sözü bitiriyordu.
O gün bir an için her şeyin yıkıldığını sandım ve asıl işte o zaman bu bir yıl içinde ne kadar dönülmez yolları geçmiş olduğumu anladım. Hiçbir şey böyle bir âkıbet kadar korkunç olamazdı. Hayatıma mucizeli sihirbazlar gibi giren, bana bir yığın yolu birden açan para, mevki, şöhret hepsi birden gidiyordu. En korkuncu Selma’nın gözlerinde, münasebetimizin başladığından beri rastladığım o acayip ve ürkek parıltıydı.
Zannederim ki Enstitü işlerini o günden, daha iyisi bu korkudan sonra asıl ciddiye aldım ve dört elle sarıldım. Hayır bu iş bir yalan gerçek meselesi değil bir olmak ve olmamak meselesiydi. Kendi kendime “Bazı düşünceler benim için sadece bir lüks ve fazla süstür, bunu artık anlamalıyım!” dedim. Tekrar yarınsız ve hiçbir şeysiz insan olacaktım. Tekrar sokağa düşecektim. Tekrar eski günler, arada alıştığım bu kadar nimetten sonra ve şüphesiz onların yüzünden daha acı, daha çekilmez şekilde başlayacaktı. Yalnızlık, güvensizlik, küçülme… Karşımda yarı çıplak gülümseyen güzel kadın daha şimdiden benim için uzak bir hayal olmuşa benziyordu. Bu bahar sabahı sisli denize bakarak onu beklediğim bu sıcak, güzel ve tenha apartman, onun ömrümde görmediğim eşyası, bu mahremiyet, daha arkada asıl hayatımı yapan bir yığın şeyler beraber gidebilirdi. Selma’nın gelirken getirdiği, kendi eliyle vazolarına yerleştirdiği bahar çiçekleri bir lahzada solmuş gibiydiler.
Birdenbire telefon çaldı. Asabım o kadar bozuktu ki zilin sesi bana bir kıyamet alameti gibi korkunç ve dayanılmaz geldi. Hakikatte de böyleydi. O bana dışardaki âlemi hatırlatıyordu. Onun bu odaya hücumuydu. Ve biliyordum ki dışarısı bana düşmandır. Korka korka açtım. Halit Ayarcı’nın yarı alaylı sesi içimi biraz serinletti.
— Gördün mü, diyordu.
— Evet, şimdi okudum… Mahvolduk! Ne yapacağız?
ilk önce: — Başımıza dünya yıkılıyor, sen eğlen, diye alay etti.
Sonra: — Ehemmiyet verme, dedi. Fakat işi sıkı tutmak lazım! Sen derhâl dikkatli bir cevap yazarsın! Ben kendi tarafımdan onun zayıf damarını bulur basarım. Bunlar efkârıumumiyeyi bir zaman işgal eder.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Ordinat Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 158 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!