Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ordinat Yayınları

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 44

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 44 Ordinat Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 44

Cumhuriyet Dönemi’nde 1960’tan sonra hikâye yazarları toplumsal sorunların yol açtığı kaygı ve bunalımları geleneksel anlatımın dışına çıkarak psikolojik çözümlemeler yoluyla yansıtmışlardır. Alışagelmiş tema ve kurgulama yönteminin dışına çıkarak yeni arayışlar içine girme, 1960 sonrası hikâye yazarlarının ortak eğilimidir. Bu dönemde içerik olarak bireyin bunalımı, toplumla uyuşamama, huzursuzluk, yabancılaşma ve yalnızlık gibi temaların ele alındığı modernist hikâyeler yazılır. Modernist anlayışın yansıması olarak hikâyelerde bilinç akışı, iç konuşma, geriye dönüş gibi anlatım teknikleri kullanılır. Modernist hikâyelerde klasik hikâyede esas olan olay, kişi, çevre vb. unsurları önemsizleştirilerek bakış açısı, çağrışım, imge ve ironi ön plana çıkarılır. Modernist anlayışla kaleme alınan hikâyelerde dün-bugün-yarın şeklinde ilerleyen klasik zaman akışı yerine zamanda geriye dönüşler ve ileriye sıçramalarla zaman zincirinin kırıldığı, parçalı bir zaman akışı tercih edilir.

Türk edebiyatında Oğuz Atay, Yusuf Atılgan, Nezihe Meriç, Ferid Edgü, Haldun Taner, Bilge Karasu, Adalet Ağaoğlu, Füruzan, Vüs’at O. Bener, Latife Tekin, Leyla Erbil, Orhan Duru gibi yazarların eserlerinde modernizmin yansımaları görülür.

Dünyadaki siyasal, ekonomik ve toplumsal değişiklikler ülkeleri etkilemiştir. Bu değişimler; genelde sanata, özelde ise edebiyata yansımış ve yön vermiştir. 1980’li yıllar dünyadaki ve Türkiye’deki siyasal değişimlerin yaşandığı dönem olarak tarihe geçmiştir. 1980 ihtilali ile Türkiye oldukça karışık bir siyasal ve toplumsal ortamla karşı karşıya kalmıştır. Bu dönem birçok şeyin başlangıcı olduğu gibi edebiyatımızda da yeni bir dönemi başlatmıştır. 1990’ların başında SSCB’nin dağılması, küreselleşme çabaları gibi birtakım değişimler insanların ve toplumların kaderini tayin etmeye başlamıştır. Bu dönemde toplumcu edebiyat büyük bir yara alırken sosyalizmin çöküşü gibi dünyadaki önemli gelişmelerle birlikte ideolojilere karşı bakış açısı değişmiş, kimlik bunalımı ve buna bağlı olarak yeni arayışlar başlamıştır.

Okuduğunuz “Sancho’nun Sabah Yürüyüşü” adlı hikâye Haldun Taner tarafından 1969 yılında yazılmıştır. Hikâyenin kahramanı Sancho bir köpektir ve hikâyede ona benzer daha birçok köpek vardır. Bunlar, kendi aralarında bir “köpek sosyetesi” oluşturmuştur. Dünya edebiyatında insan davranışlarını hayvanlar üzerinden anlatan hikâyeler çok eskidir. Fransız edebiyatında La Fontaine’in yazmış olduğu hayvan masalları, buna örnektir. Haldun Taner’in hikâyesi, masaldan çok, “gerçekçi hikâye” anlayışıyla yazılmıştır. Yazar, hikâyesinde “belli bir zaman ve mekânda yaşanan gerçek hayatı” anlatmıştır. Bunu yaparken de insanlara çok yakın olan köpekleri sembol olarak kullanmıştır.

Hikâyenin içeriğini Sancho’nun sabah yürüyüşü esnasında karşılaştığı köpekler ve köpek sahiplerinin hâl ve davranışları, onlarla ilgili duygu ve düşünceleri oluşturmaktadır. Yazar, hikâyesinde insanlara önem vermekle beraber köpeklerin kendilerine has özelliklerini göz ardı etmemiştir.

Hikâyede köpekler hayat karşısında alınan bir tavrı temsil etmiştir. Yazarın, köpeklerle insanlar arasında kurduğu çeşitli ilişkiler gülme duygusu uyandırmıştır. Hikâyede bütün köpeklere insani özellikler verilmesi şiirde geçen “teşhis” sanatına karşılık gelmektedir. Yazar, hikayede ironik bir dille sosyal eleştiri yapmıştır.

“Sancho’nun Sabah Yürüyüşü” hikâyesi, politik ve sosyal eleştirileri barındırmakla beraber sanat yönü ağır basan; kuruluşu, esprileri, üslubu bakımından özgün bir eserdir. Yazar; hikâyesinde mizahi gücünü ve söz ustalığını ortaya koymuştur.
Öyküleri ve oyunlarıyla çağdaş Türk edebiyatının öncü yazarlarından olan Haldun Taner, Türk hikâyeciliğinin gelişiminde etkili olmuştur. Öykülerinde bireyin toplum içindeki yaşantısından yola çıkarak toplumun aksayan yönlerini ironik bir üslupla ele almıştır.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Ordinat Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 44 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
love
0
happy
0
clap
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!