Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ordinat Yayınları

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 53

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 53 Ordinat Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 53

boşluktan duyuyordu. Komşulardan biri eğilip yüzünü bir mendille kuruladıktan sonra yağmur dindi. Pencere aydınlandı. Bir çocuk ağlaması, yeniden başlattı hayatı. Ebe kadın, komşulara dönüp:
— Hadi bakalım, dedi, bir kahve pişirin de aklım başıma gelsin.
Bebeği kundaklayıp yanına yatırmışlardı. Kadın, onun düzenli soluklarına sokulup ılık bir uykuya daldı. Bir ara kapının tıkırtısıyla uyandı. İsmail Efendi’nin kapı aralığından içeriye uzanmış başını gördü. Tanımadan, sevmeden evlendiği bu adama karşı o anda başladı sevgisi. İsmail Efendi kundaklı bebeğin saflığıyla bakıyordu kapıdan.
Onlar hep bir bahar esintisi içinde yaşayacaklarını sanmışlardı.
Sızlayan bacaklarını kımıldattı. Yanağındaki bir sineği eliyle kovdu. Sinek, yine gelip başındaki ak örtüye kondu. Doğrulup pencereyi açtı. Ağrılarını dindirmek için bir ağrı kesici yuttu. Suyla ıslanan ağzının kenarlarını parmaklarıyla sildi. Çenesi iki yana doğru gitti, geldi.
İsmail Efendi şu eski zaman küplerinden yapardı. Dünyada savaş başladığı zaman küplerin sırrı için gereken malzemeyi bulamaz olmuştu. Yavaş yavaş gözlerdeki gülümseme silindi. Artık ebelere, komşulara sunulacak kadar kahveleri de yoktu mutfaklarında. Dünyaya gelen bebekler sarı, solgun yüzlüydü. Savaş bittikten sonra İsmail Efendi yatağa düştü. O sıcak yaz gününü hatırladı yaşlı kadın. Oğlu o sıralarda on yedi yaşındaydı. Babasını sırtına almış, hastanenin merdivenlerini çıkıyordu ağır ağır. Ana, arkadan telaşla onları izliyordu. Hastanın durumu gözden geçirildikten sonra başhekim boş yatak bulunmadığını, bir hafta sonra yeniden gelmelerini söylemişti. Döndüklerinde kadın söyleniyordu kendi kendine: “Bir hastaya böyle mi davranılır? Koca hastahanede, hasta taşımak için bir sedye bulunmaz mı?”
Bir hafta sonra, Başhekimin odasına saygının eğikliği içinde girdiler. Başhekim, okuduğu gazeteden başını kaldırıp sıkıntıyla baktı onlara. Kadın çekingen ve pürüzlü bir sesle:
— Hastayı getirdik Başhekim Bey, dedi. Bugün için yatıracağınızı söylemiştiniz.
Başhekim sonra ayağa kalkıp oğluna dayanmış duran İsmail Efendi’yi baştan aşağıya süzdü.
— Boş yatak… Henüz yok. Birkaç gün sonra uğrarsanız…
Sözün gerisini duymadılar. İsmail Efendi, içini çekip açık pencereden görünen mavi göğe çevirdi gözlerini. Oğlan, üzgün bakışlarını annesinin kızaran yüzüne dikti. Kadın, başhekimin pırıl pırıl masasına, vazodaki beyaz karanfillerin ince görünümlerine, sonra adamın dimdik boynundaki kravata baktı. İki büyük adımla yaklaştı, ansızın elini kaldırıp kravatı yakaladı.
— Seni gidi seni… Bir hastayı geri çevirirsin ha!
Kadını göğsünden iteledi.
— Deli misin kadın? Bırak yakamı!
Yakasının ilk düğmesi koptu. Kravatı kadının elinde kaldı. İsmail Efendi güçsüz sesiyle bağırdı:
— Hanım, bırak yakasını adamın! Allah’ından bulsun, bırak!
Bunlar itişip kakışırken içeriye iki genç doktorla bir hemşire girdi. Kadını tutup bir kenara çektiler.
Başhekim:
— Çıksınlar dışarıya diye soludu. Yıkılsınlar karşımdan. Kahve getirin bana. Kahve getirin!
Hemşire eğilip halının üzerindeki pipoyu aldı. Ayağıyla göz büyüklüğündeki yanığa bastı. Anlayışlı bir
yumuşaklıkla yaklaşıp kadının kolunu tuttu. Kadın ağlayarak yığıldı hemşirenin kollarına.
Sonra üçü de bitkin ve yenik, kapının dışında buldular kendilerini. Başhekimin kapısı arada bir açılıp kapandı. Olayı işiten doktorlar soluğu orada aldılar. Oğlan, babasını koridorun ucuna kadar yürüttü. Bir hademenin verdiği iskemleye oturttu. Ana, başhekimin kapısının karşısındaki duvara yaslanmış, başörtüsünün ucuyla gözyaşlarını siler dururdu. Bir ara o güzel bakışlı hemşire yanına sokulup yavaşça:
— Hastanız için yatak hazırlanacak, dedi. Yalnız, başhekim özür dilemenizi istiyor.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Ordinat Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 53 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
3
angry
1
unlike
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!