Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ordinat Yayınları

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 62

“12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 62 Ordinat Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

12. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Ordinat Yayınları Sayfa 62

Türk hikâyeciliğinde yarım asırdır varlık gösteren Mustafa Kutlu, kendine has üslubuyla özgün bir anlayışa sahiptir. Türk edebiyatında köyden kente göç, kentteki insanın sorunları gibi son derece önemli konuları eserlerine alan yazar, Türk toplumunun temel sosyolojik meselelerini “bir oturuşta yazma” kıvraklığıyla dile getirir.

Mustafa Kutlu, Nurettin Topçu’nun hareket felsefesinden etkilenir. Hikâyeye Nurettin Topçu çizgisinde başlayan Mustafa Kutlu, bu yolu geliştiren ve çeşitlendiren bir hikâye dünyası kurarak ilgileri üzerinde tutmayı başarır.

1960’ların sonunda yazmaya başlayan Mustafa Kutlu, bu yıllarda dönemin varoluşçuluk, bunaltı gibi akımlarından uzak durur. Öykücülerin önemli bir bölümü bu akımları benimsemesine karşın o, bu akımları “yerlilik” bağlamında uygun görmez. Mustafa Kutlu, bu dönemdeki bir başka yönelim olan bilinç akışı ile ilgili olumsuz düşüncelerini de şu ifadelerle dile getirir: “Dili zorlayan, çoğu kez bozan, yeniden yapan, zamanı istediği gibi kullanan, şuur akımına rağbet eden, olağan ve olağan dışıyı aynı anda elde tutan, konudan çok işlemeye değer veren bir tutum hikâyemize hâkim olmuştur. Bu hâkim tutumu kötüye kullananlar çoğunluktadır. Sahte mallar, hakiki değerleri gölgelemiştir.” Mustafa Kutlu; modaya, gelir geçer değerlere itibar etmeyeceğini ifade ederek Türk öykücülüğünde kendisine farklı bir yer biçer.

Mustafa Kutlu’nun tüm hikâyelerinde coğrafya olarak İstanbul veya Anadolu’nun bulunduğu görülür. Dünyada ve ülkemizde yaşanan birçok gelişme insanın ve toplumun hayata bakış açılarını ve yaşama biçimlerini değiştirmekte ve dönüştürmektedir. Böylece geleneksel yapıdan modern yapıya evrilen toplum ve bireyin gelenekle irtibatını sağlayacak unsurlar da yok olmaktadır. Hikmetli ve sade bir üslupla kimi zaman tasavvufun yoğun olarak işlendiği eserler ortaya koyan Mustafa Kutlu, bu anlamda geçmişle günümüz arasında kültürel bir bağ kurmak istemektedir.

Mustafa Kutlu’nun hikâyeciliği dört dönem altında incelenebilir: 1. Dönem (1968- 1979): Ortadaki Adam ve Gönül adlı eseri bu dönemin ürünleridir. Bu dönemde, yazarın Sait Faik ve Sabahattin Ali’nin etkisinde olduğu gözlemlenir. 2. Dönem (1979 – 1995): Yazarın geleneksel üsluptan hareket ederek kendi tarzını bulduğu dönemdir. Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk İçimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir ve Sır bu dönemin ürünleridir. Bu dönem hikâyeleri özellikle kıssa geleneğinden faydalanılarak kurgulanmıştır. Kitaplardaki hikâyelerin her biri müstakil birer hikâye olduğu gibi hikâyeler kitap hâlinde de bir bütünlük oluşturur. 3. Dönem (1995-2000): Yazarın hikâyecilik serüveninde bir çeşit ara dönem olarak nitelendirilebilir. Bu dönem eserleri Hüzün ve Tesadüf ile Arka Kapak Yazılaradır. Yazarın bu iki eserinde, çoğu hikâye olmakla birlikte denemeye yakın yazılardır. 4. Dönem (2000 -2007): Bu dönem çocukluk, aşk, çevre, köy-kasaba-varoş hayatı gibi konuların daha çok işlendiği dönemdir. Bu dönemde yazar, hikâyelerini genel olarak uzun hikâye formunda kaleme almıştır. Uzun Hikâye, Beyhude Ömrüm, Tufandan Önce, Mavi Kuş, Rüzgârlı Pazar, Chef, Menekşeli Mektup, Kapıları Açmak bu dönemin ürünleridir.

  • Cevap: Bu sayfada soru bulunmamaktadır.

12. Sınıf Ordinat Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 62 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
1
angry
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!