Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Tarih Meb Yayınları (MESEM)

9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 143 (MESEM)

“9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 143 Meb Yayınları (MESEM)” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları Sayfa 143 (MESEM)

Divan-ı Hümâyun (Hükümet)

Divan-ı Hümâyun; veziriazam, vezir, kazasker, defterdar, nişancı, reisülküttab, yeniçeri ağası, kaptanıderya gibi üyelerden oluşmuştur. Divan üyeleri ise seyfiye, kalemiye ve ilmiye şeklinde sınıflandırılmıştır.

Günümüzdeki Bakanlar Kuruluna karşılık gelen Divan-ı Hümâyun; merkez teşkilatının en önemli kurumu olup siyaset, hukuk, ordu, ekonomi ve toplum ile ilgili her türlü konunun görüşüldüğü ve padişahın onayı ile karara bağlandığı yerdir. Osmanlı Devleti’nde ilk divan, Orhan Bey Dönemi’nde kurulmuştur. Sultan I. Murat Dönemi’nde ülke sınırlarının genişlemesine ve devlet işlerinin çoğalmasına bağlı olarak divandaki vezir sayısı ile diğer divan üyelerinin görev ve yetkileri artırılmıştır.

Divan toplantıları, Topkapı Sarayı’nın birun bölümündeki “Kubbealtı” adı verilen salonda yapılmıştır. Fatih’e kadar hükümdarın başkanlık ettiği divana Fatih’ten sonra veziriazamlar başkanlık etmeye başlamışlardır. Padişahlar, divan toplantılarını divanın üst kısmındaki kafesin arkasından dinleyerek divan çalışmalarını sürekli kontrol altında tutmuşlardır. Böylece Divan-ı Hümâyun bir karar organı olmaktan çıkarılarak bir danışma kurulu hâline dönüştürülmüştür.

Divan-ı Hümâyun, din ve millet ayrımı olmaksızın tüm Osmanlı reayasına açıktır ve herhangi bir şekilde haksızlığa uğradığını düşünen herkes davasını bu kurula getirebilmiştir. Bu yönüyle divan aynı zamanda bir yüksek mahkeme işlevi görmüştür. Veziriazam (Sadrazam): Padişahın vekili olarak padişahtan sonraki en yetkili kişidir (Görsel 7.15). Padişahın mührünü taşımış ve yapılan işlemleri padişah adına onaylamıştır. Divan toplantılarına başkanlık eden veziriazam, idari ve askerî görevlileri atama yetkisine sahiptir ve padişah sefere çıkmadığı zamanlarda “serdâr-ı ekrem” unvanıyla ordunun başında sefere çıkmıştır. Vezirler; Sultan I. Murat Dönemi’nde vezir sayısı artırılmış, vezirler divanda kendilerine verilen farklı işlere bakmışlardır.

Kazasker: Adalet ve eğitim işlerinden sorumlu olup kadı ve müderrislerin atamalarını yapmıştır. Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nden itibaren Anadolu ve Rumeli kazaskeri olmak üzere sayıları ikiye çıkarılmıştır. Rumeli kazaskeri rütbe olarak Anadolu kazaskerinden daha üstündür.
Defterdarı Maliye ve hâzineden sorumludur. Divanda iki defterdar vardır. Rumeli defterdarı başdefterdar olup Anadolu defterdarından daha yetkili konumdadır.

Nişana: Divan kararlarını kaydetmek ve padişah tarafından yayımlanan ferman ve beratlara padişahın tuğrasını çekmekle görevlidir. Fethedilen topraklan tahrir (sayım) defterlerine kaydederek tapu işlemlerini gerçekleştiren nişancılar, tımar topraklarının dağıtımından ve kaydından da sorumludur. Nişancının emrinde çalışan reisülküttaplar başlangıçta divanın asli üyesi olmayıp XVII. yüzyıl sonlarından itibaren divan toplantılarına katılmaya başlamışlardır.

Reisölküttap: XVII. yüzyılın sonlarına kadar nişancıya bağlı olarak görev yapan reisülküttaplar XVIII. yüzyıldan itibaren dış politikada diplomasinin önem kazanması ile birlikte Divan-ı Hümâyun’un asli üyesi hâline gelmişlerdir. Divan kâtiplerinin şefi konumunda olan reisülküttaplar fermanlara uygun emirleri yazmak, padişah ve sadrazama gelen mektuplara cevap hazırlamak gibi görevleri yürütmüşlerdir. Şeyhülislam: Divanda alınan kararların seri hukuka uygun olup olmadığı yönünde fetva (karar) verme yetkisine sahiptir. İlmiye sınıfının başı olup aynı zamanda en yüksek rütbeli din görevlisidir.

Kaptanıderya: Donanma komutanıdır. Kanuni Dönemi’nden itibaren divanın asli üyesidir. Tersane ve donanma ile ilgili işlerden sorumludur. Yeniçeri Ağası: Askerlikle ve İstanbul’un güvenliği ile ilgili konularda divan toplantılarına katılmıştır.

Orhan Bey Dönemi’nden Fatih Sultan Mehmet’in ilk zamanlarına kadar her gün yapılan divan toplantıları, XVI. yüzyıldan itibaren haftada dört gün yapılmaya başlanmıştır. XVII. yüzyıldan itibaren haftada iki güne indirilen ve giderek önemini kaybeden divan toplantıları, XVIII. yüzyılda sadrazam konaklarında üç ayda bir yapılmıştır. Zamanla sadrazam konakları, Babıali (yüce kapı) adını alarak devletin yönetim merkezi hâline gelmiştir.

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Meb Yayınları Tarih Ders Kitabı Sayfa 143 (MESEM) ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!