Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA
9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Yayınları (MESEM)

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 44 (MESEM)

“9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 44 Meb Yayınları (MESEM)” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 44 (MESEM)

Tramvay beygirlerine baktım, ayaklarını açmışlar oldukları yerde duruyorlar. O mavnalarda ne kadar yemiş varsa hepsi dansa kalkmış. Herkes köprüye koştu, ben de koştum. Köprünün üstüne i gelen yığıldı, hilafsız beş yüz bin kişi vardı.”

Muhatabı şam hırkalı, zayıf, uzun boylu, kalın sesli Harbiye Nezareti Maktubi Kalemi müsevvitlerinden Feyzi Bey;

“Yok hacım” dedi, “bu biraz hilaflı oldu.”

Faik Efendi bozulmuş, sordu:

“Neden?” dedi.

“Neden olacak elmasım, köprünün üstü beş yüz bin kişi alır mı?”

Faik Efendi kaşlarını kaldırıp, düşündü. Dinleyenler gülümsediler. İmamın oğlu Rıza dedi ki:

“Faik Ağabey, ağzın kızdı da ölçüyü kaçırdın.”

“Yok” dedi Faik Efendi, “Valla latife değil, o zaman biz de buna şaştık.”

“Neye, şaştınız?”

“Köprünün bu kadar adam aldığına…”

“Canım, o kargaşalıkta saydınız mı?”

“Saymadık ama, her halde vardı… Artık, siz de bu kadar olmaz. İnsanda göz var, izan var… Canım köprünün üstünde kaç kişi var, insan bunu görmez mi? Bu meydanda bir şey…”

Feyzi Bey gülerek;

“Canım hacım” dedi, “düşünsene! Köprünün üstü beş yüz bin kişi alır mı? Alsa da yarım milyon adam buraya nasıl toplanır? Demek aşağı yukarı İstanbul halkının yarısı!”

“İstanbul halkının yarısı?.. Vardı ya, ne zannediyorsunuz? Yarım milyon dediğin nedir!”

Etraftakiler çokça gülüştüler, Faik Efendi de biraz gevşer gibi oldu:

“Adam” dedi, “beş yüz bin olmasın da dört yüz bin olsun!”

“Dört yüz bin de olmaz.”

“Neden?”

“E, hesap meydanda. Diyelim köprünün boyu olsun dört yüz metre, öyle mi?”

“Ne bileyim, ölçmedim ya!”

“Canım, şimdi beş yüz bin kişiyi gözle hesap ediyordun, köprüyü neden hesap edemiyorsun?”

“Ne bileyim ben, sizin sözünüze karşı söylüyorum!”

“O halde, ben ölçtüm. Dört yüz metre. Eni de olsun on iki metre, dört yüz kere on ikimiz ne eder? Efendim… On kere dört yüz, dört bin, dört bin sekiz yüz metre murabbaı, her metre murabbaında da dört kişi dursa, dört kere sekiz otuz iki, dört kere dördümüz de on altı, on dokuz, bu da etti on dokuz bin iki yüz. Dört yüz bine varmaya? Efendim… tamam üç yüz seksen küsur bin kişi kalır açıkta.”

Feyzi Bey hesap yaparken, Faik Efendi ona bakıyordu. Biraz düşünür gibi oldu. Kaşlarını oynatarak;

“Ben hesap mesap bilmem” dedi, “dört yüz bin yoksa, iki yüz bin kişi ferah ferah vardı. İsterseniz başkalarına da sorun.”

  • CevapBu sayfada soru bulunmamaktadır.

9. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 44 (MESEM) ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

2024 Ders Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Bir yanıt yazın

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!